• doğruluğu veya yanlışlığı zaten hali hazırda bilinen, radar online diye bir paçavradan çıkmış sözde haber.

    ölüm yıl dönümü yaklaşıyor, satışları artacak ya yine, karalayın anasını satayım nasılsa inanacak keriz bol.

    michael jackson estate'den ve santa barbara county sheriff's office'den resmi yalanlama geldiği halde hala bu şerefsizliği habermiş gibi paylaşan diğer tabloidlerin de...

    uzun uzun yazacağım, belki bazı şeyler idrak edilir de rahat bırakılır adamcağız.

    michael jackson'ın martin bashir'e evini açıp, özel bir belgesel/röportaj yapmasıyla başlıyor her şey. bu belgeselde michael'ı en doğal haliyle, ev haliyle, çocukluğundan, babasından gördüğü şiddetten, ilk aşklarından bahsederken izliyoruz. neverland'de yapılan çekimlere o sırada mülkte bulunan gavin arvizo da katılıyor. kendisi kanser hastası bir çocuk, make a wish foundation vasıtasıyla michael'la tanışıyor, michael da kötü durumdaki bu ailenin neverland'de kalmasına izin veriyor, çocuğun tedavi masraflarını karşılıyor, maddi/manevi destek oluyor yani. çocuğun annesi janet arvizo'nun michael'ın parasıyla bikini wax gibi saçma sapan harcamalar yapması üzerine de michael para yardımını kesiyor.

    bu belgeselde michael ve gavin, martin bashir ile normal bir sohbet ediyorlar. gavin michael'ı ne kadar sevdiğinden, onu her yere kadar takip ettiğinden bahsediyor, yatak odasına kadar. niyeti en başından beri belli olan ve gelebilecek shitstorm'un farkında olan bashir de üsteliyor tabii, "ne demek yatak odası ?!" çocuk da cevap veriyor michael'ın odasına defalarca yattım, ben yatakta yatardım o da yere yatak yapardı yada ben yerde yatardım o yatağında yatardı diye. genelde yerde yatan michael olurdu diye de ekliyor.

    bu belgesel yayınlandıktan sonra 93'teki "para koparma" çalışmalarının ikincisine başlanıyor. "michael yatak odasında küçük çocuklarla yatıyor." diye yaygara koparılıyor ve michael'ın ölümüne neden olduğuna inandığım bir süreç başlıyor ; michael jackson trial

    2005 davasına girmeden önce 93 olayına dönmek istiyorum, davanın yargıcı aynı yargıç çünkü. tom sneddon diye bir cold man *

    93'te michael dangerous world tour'da iken, konser öncesi provalar sırasında "çocuk tacizi" ile suçlandığını öğreniyor.

    kendisinin yaptığı açıklamayı türkçe altyazılı olarak şuradan izleyebilirsiniz

    bu dava avukatların ve plak şirketinin "mahkemeye gitme, ver ne kadar para istiyorlarsa kurtul." tavsiyesini michael'ın uygulamasıyla sonuçlanıyor, parayı sigorta şirketi ödüyor, michael değil. "hayatımda yaptığım en büyük hata." diyor michael bu durum hakkında.

    dava öncesine gelirsek ; jordan chandler isimli bir çocuk, michael ile tanışıyor ve arkadaş oluyor. annesi ile babası boşanmış, maddi durumu pek de iyi olmayan, anne ve çocuktan oluşan 2 kişilik bir aile. çocuğun babası evan chandler ise zengin olmak için çocuğunun hayatını bile karartmayı göze almış bir ruh hastası, çocuğu tarafından dahi sevilmeyen bir baba (!)

    jordan ve annesi, michael ile iyi arkadaş oluyorlar, turnedeyken michael'a eşlik ediyorlar vesaire. zaten suçlama da çocuktan veya annesinden değil, evan chandler'dan geliyor. "michael çocuğumu bana göstermiyor, onu taciz ediyor" vesaire vesaire gibi argümanlarla dava açıyor.

    şu videodan ise, evan chandler'ın michael'ı nasıl "mahvetmek" istediğini, "istediği her şeyi" bu dava sonucunda alacağını kendi ağzıyla itiraf edişini izleyebilirsiniz. çocuğunun taciz edildiğini düşünen (!) bir babanın para peşinde nasıl koştuğunu, hatta parayı alınca nasıl ortadan kaybolduğunu görün.

    bu dava böylece "orta yolu bulma" (!) ile kapanıyor, yargıç tom sneddon elinden gelen her şeyi denemesine rağmen michael'ın böyle bir suç işlediğine dair bir tane bile delil bulamıyor.

    gelelim 2005 davasına. michael'dan maddi desteği kesilmiş olan ruh hastası janet arvizo, belgeselden dolayı da ortalığın karışmış olmasını fırsat bilerek çıkıyor sahneye ve michael'ı çocuğunu taciz etmekle suçluyor. michael milyonlarca insanın gözü önünde, tabloid basının helikopterlerle çekim yaptığı ve canlı yayınladığı bir şekilde kelepçelenerek göz altına alınıyor, kefaletini ödeyip çıkıyor ve mahkemeye gidip aklanmak üzere dava tarihini bekliyor.

    bu bekleme döneminde michael'ın evi neverland defalarca kez talan ediliyor ve suçlandığı konuya uyan en erotik (!) materyal ıslak mendil paketlerinin üzerindeki bebek resimlerinden hallice olan, amazon'dan satın alabileceğiniz bir kitap. michael'ın kitabın varlığından haberinin olduğu bile belli değil, evindeki binlerce kitaptan sadece bir tanesi bu, davada "delil" olarak jüriye gösterildiğinde jüri de aynı şeyi söylüyor zaten.

    93 davasından beri michael'ı takip eden fbi raporlar düzenliyor, araştırmalar yapıyor, sonuç : hiçbir şey. fbi'ın michael jackson raporlarını araştırıp okursanız kendi gözlerinizle de görebilirsiniz, adamlar her delil araştırmasının sonucuna nothing yazmışlar. hiçbir şey ! michael jackson evet bunu yaptı diyebileceğiniz hiçbir şey yok !

    michael'ı içeri tıkmaya 93'ten beri hevesli olan ve ırkçı olduğu bilinen tom sneddon yine çıkıyor sahneye, 2003'te başlayan dava 2005'e kadar sürüyor ve kelimenin tam anlamıyla michael'ı bitiriyor.

    hayatındaki en önemli, en değer verdiği şey çocuklar olan michael'a, "hiç gavin'e oral seks yaptın mı" gibi sorular soruluyor. annesinin onlara "sorguya çekildiğinizde bunları bunları anlatın." diye öğütlediği şeyleri çocuklar parça parça anlatıyor, birinin ifadesi diğerini tutmuyor, hep eksik ve yanlış şeyler.

    arvizo ailesi neverland'den ayrıldıktan 5 ay sonra çıkan bir penthouse dergisi için çocuklar "evet, michael bunu bize zorla gösterdi." diyor ama o dergi çıktığında çocuklar michael'ın yanında değil. neverland'de bulunan bir playboy dergisi için "evet, bunu da michael bize zorla gösterdi." diyor çocuklar, dergide michael'ın parmak izi yok ama çocukların var, michael'dan habersiz bir şekilde karıştırmışlar etrafı yani.

    "michael bize penisini gösterdi, elletti." diyen çocuklar michael'ın kasıklarındaki belirgin bir doğum izini tarif edemiyor hatta michael'ın sünnetli mi sünnetsiz mi olduğunu dahi bilmiyorlar !

    böyle iğrenç bir süreçten sonra michael, hakkında açılan bütün davalardan aklanıyor, jüri onaylıyor ve masumiyeti mahkeme kararı ile onaylanıyor.

    davanın ilk duruşmasına şu şekilde, "masumiyetim için savaşmaya geldim, ve kazanacağım." diyen michael, masumiyetinin ilan edilmesinden sonra şu şekilde ayrılıyor binadan. annesi katherine jackson'ın anlattığı üzere ; "dava sürecinde o kadar çok acı çekti ve yıprandı ki, suçsuz olduğu ilan edildikten sonra sevinemedi bile. içinde bir şeyler ölmüştü."

    1984'te kardeşleriyle beraber çıktığı victory tour'un kendisine ait bütün gelirlerini bağışlayan ve 55 konseri resmen bedavaya veren, saçlarının ve kafa derisinin üçüncü derece yanmasına ve ölüm sebebi olan ağrı kesici bağımlılığına sebep olan pepsi kazasının bütün tazminatını bağışlayan, heal the world foundation isimli yardım vakfını kurup buraya resmen para akıtan, bütün hayatını yardıma muhtaçlara el uzatabilmek için "harcamış" olan michael jackson'ı böyle adice, şerefsizce iftiralarla harcadılar işte. hala bunlara çanak tutan, inananlara da yazıklar olsun.

    93' davasının suçlayıcı tarafı olan evan chandler, michael jackson öldükten 5 ay sonra evinde, kafasına tek kurşun sıkarak intihar etti, bunun da notunu düşeyim. vicdan azabı yapmıştır belki şerefsiz.

    şu güzel insanın hayatını zindan ettiniz orospu çocukları, şimdi ölüsüne bile saygınız yok, hala da karalama peşindesiniz. varsa eğer bir hesaplaşma günü, yirmi tırnağım yakanızda.
hesabın var mı? giriş yap