• ampulü ediz hun buldu zannetmek....bu adam neden filmlerde oynuyor diye düşünmek....

    kola şişesi üzerinde depozitolu yazısını bir aroma zannetmek....depozitosuz yazıyorsa almamak....

    (bkz: işte bunlar hep zannetmek)
  • çocuk olmanın bazı dezavantajları var.

    kaç yaşındaydım bilmiyorum, akşam tv'de sevdiğim programı beklerken az sonra diye reklamı çıkmıştı, anneme az sonra ne demek diye sorduğumda yarın demek demişti.

    amaç benim erken yatmamı sağlamak ise de ayıp be böyle mi yapılır yani!
  • tarhanayı ağaçta yetişen bir bitki sanmaktan hallicedir.
  • yaran başlıklardan biri olmaya adaydır.

    ben de hep zafer turizm'i komşunun oğlu zafer abinin sanırdım.

    bu arada zafer abi dinlenme tesisinde çalışıyordu.

    düzeltme: düzeltme
  • midyenin uhuyla yapıştırıldığını sanmakla benzerdir.*
  • köpek balığının da havlamadığını söylerseniz düşüp bayılırım yemin ederim
  • ben küçükken daha fenasını düşünüyordum. otomobil kamyonet vs vasıtaların dönüş lambalarını nasıl yaktıklarını merak ediyordum. aklımca şöyle bir teori geliştirmiştim: şoför sağa dönmek isterse direksiyonu sağa çevirirse sağ sinyal lambası yanıyor; sola dönmek isterse sol sinyal yanıyor sanıyordum(bkz: swh) yani masumiyetlik mi mallık mı bilmiyorum
  • sinan sagiroglu sen misin?
  • renault 9 broadway'in merkezini kilit sistemini, kapıları açan düğmede gözüktüğü gibi sanıp o tuşa basılınca 4 kapının da ardına kadar açılacağını düşünmekle eşdeğerdir.

    arabayı ilk aldığımız günün akşamı o anı beklerken yolda uyuyakalmıştım; o anı kaçırdığımdan dolayı beni eve taşıyan babama "bütün kapılar açıldı mı?" diye heyecanla sorup babamın o yorgunlukla neyi kastettiğimi hâliyle tam anlayamayıp "ee evet açıldı?" demesi ile mutlu mesut uyumaya devam etmiştim. bir sonraki araba yolculuğuna çıkarken bütün kapıların açılmadığını, sadece kilitlerinin açıldığını görüp yaşadığım saçma hayal kırıklığını anlatamam.
hesabın var mı? giriş yap