• içini sıyırmanın çok zevkli olduğu kabuktur.
  • geç sonbahar ve erken yaz tatillerini seven insanlar var kuskusuz. belki ortam biraz daha sakin olsun, çocuklar okullarin açilmasi ya da zaten açik olmasiyla “piyasadan” kalkmis olsun, orada burada car car aglayan, anne dondurma, baba çikolata, böyle de güm diye denize havuza atlar sizi islatirim olmasin... ya da genel kaninin temmuz, agustos tatili makbuldür (kim karar veriyorsa bu makbullüge) yaklasimi olmayan, biraz daha insandan uzak, kuyruklarda beklemek istemeyen, gürültü ugultusunun olmadigi, sadece kafa dinlemek, gezmek, tarihi eserleri görüp geçmise dokunmak isteyen vatandaslar var.

    bu kisiler mayista tatile giderlerse denizin kis boyunca karaya tasidigi, henüz “süper kumsalimiz var” izlenimi birakmak dürtüsüne girmemis konaklama sahiplerince midyelerinden arindirilmamis deniz kenarlariyla karsilasirlar. kötü degildir asla, bu sahipler bilemez midyelerin arasinda dolasmanin da zevkli olabilecegini ya da düsünmezler. midyeye yolculuk gezisine gönüllü katilimcilar...

    eylül ayinin ikinci yarisindan sonraki tatillerde de artik yine konaklama sahipleri der ki önümüz kis, yazin kazanacagimizi kazandik, kim ugrasacak temizlikle. deniz getirsin yavastan ganimetleri.

    irili ufakli kenara getirilen ve sizi bekleyen kabuklar. bu binlerce kabuk arasinda hosunuza gidecek birkaç tane çikacaktir muhakkak. pembe renklileri, kirik olanlari, beyaz sedeflileri... kahverengilerin yeri farkli der kimileri. hatta kabuk inceleme isine kendini kaptiran kahverengileri bile ikiye ayirabilir: boyuna çizgililer ve enine çizgililer diye. kabuk dünyasinda bile kiyafetlerin oldugunu görüp çizgi harici baska farklari var mi diye de bakarlar.*

    deniz bazi yerlerde bu tatilcilere bir iltimas geçerek dalga saliverir kiyiya. dalgalarin midye kabuklarini yikamasi ve sessizlikte çikan sikirtili bu ses belki de tüm kis (kuzey yarim küredeyseniz) beyninizde duracak; sikildiginizda, üzüldügünüzde ya da baska baska durumlarda kulaklarinizda çinlayacaktir.

    hem evinize döndügünüzde ani olarak topladiginiz boyuna çizgili kahverengi minik kabuklari saksi diplerine özenle yerlestirip görsel anilara da kavusturabilirsiniz. saksidaki çiçegi her suladiginizda denizin sikirtisini duyarak...
  • her ne kadar boş olanları da insanda hüzün (yaz bitmiş) ya da hayal kırıklığı (dipten çıkardınız ama boş çıktı) gibi duygular uyandırsa da, içinde midye dolması (nın içi) varken daha çekici olan kabuktur.
  • çevre ve şehircilik bakanı erdoğan bayraktar'ın müteahhitlik yıllarından kalma bir anısında geçen kabuk. haber
  • yüksek miktarda kalsiyum içerdiği için öğütülerek elde edilen ununun tavuk yemi olarak kullanıldığı atık.
  • foça'nın bir uzmanlığı daha. buradaki midye kabuğundan*, eskiden kalma yöntemlerle kral/royal renklerden olan imparatorluk moru elde edilir osmanlı istanbul'una gönderilirmiş. artık unutulmuş olan bu sanatı deneysel olarak günümüz foçalıları denemiş ve uzun uğraşlarla birazcık mor boya elde edebilmişler.

    (bkz: foça/@ibisile)
  • anneannemin lügatında, karga çanakları'dır.
    ki böylesi daha güzeldir.
  • eski atina'da oylar, seçilecek kimsenin adını bir midye kabuğuna yazmak ve sandığa atmak suretiyle yapılırdı.
hesabın var mı? giriş yap