• "romanlarımdaki kişiler kendime ilişkin gerçekleşmemiş olabilirliklerdir... her biri benim ancak kenarında dolaştığım bir sınırı aşmıştır... çünkü romanın sorguladığı sır o sınırın ötesinde başlar. roman yazarın itirafları değildir; bir tuzak haline gelmiş dünyamızda yaşanan insan hayatının araştırılmasıdır."
  • yeni kitabı haziran ayında çıkıyor; can yayınlarından da hemen çıkar mı bilmem ama: http://www.newyorker.com/…2015/05/04/the-apologizer
  • bir kere okundumu bir daha vazgeçilemeyecek yazar. uzun uzun yıllar yaşasın ve yazsın diye umulan ender yazar.
  • olasi bir kundura dükkani ismi

    "milan kundura, kundurada tek adresiniz!"

    not: nüfus memuru yanlis yazmis.
  • sanırım (bkz: kafka)'nın (bkz: milena)sından olsa gerek, milan kundera'yı kadın sanıyordum. kitapları içinizi sızlatacak kadar güzeldir.
  • arapça konuşan insanlar tarafından baya baya okunan bir yazar. nereden mi biliyorum, (bkz: goodreads). adamın kitaplarının altı komple arapça yorumla dolu. sebebi neydi acaba?
  • çok şey bilir. bilmediği yok gibidir. her anını düşünerek geçirdiği tahmin edilir. hemen her şeye anlam yükleyebilir. basit ve güncel bir dil kullanır. dil işçiliğine yanaşmaz. bilmiyorum belki yalnızca çevirisinden gelen tad buydu bana. balsız arılardan.

    romanlarından ziyade ben onu okumayı severim. satır aralarında gözlüklerinin camını görür gibiyim, gözüm kamaşır, ağzım aralanır. orada olduğunu unutamam. başka adamlar adı altında kundera'yı duyumsarım çoğu zaman.

    içinde uyanan kendini bilir dehaya aldırmamazlık edemez insan.

    sevişirken buyurgandır. kadınlardan hoşlanır. aşık kadınlardan bir süre sonra sıkılır ve terk etmez onları.

    devamı gelecek.
  • "kimlik" isimli kitabını henüz bitirdiğim, okurken de bir batılı sabahattin ali havası sezdiğim, liberalist olduğunu öğrendiğim an içimde ufacık bir burukluk yaşadığım, ruhsal çözümlemelerini ve analizlerini altını çize çize okuduğum çekoslovak yazar.

    "tanrı baba, işliğinde çalışırken, bir rastlantı sonucu, bizi oluşturan bu bedeni, bu bedende de kısa bir an için ruhumuzun aynası olmasını engelleyemediğimiz gözümüzü yaratmış. ne var ki bedenin ruhu olan bir organın biraz hafife alınmış olması, yani gözümüzün her on ya da yirmi saniyede bir silinmesinin gerekmesi ne üzücü bir yazgı! bu durumda karşımızda duran insanın özgür, bağımsız, kendine egemen bir varlık olduğuna nasıl inanabiliriz?" (bkz: kimlik)
  • esprili zeki ama seksle kafayı harbi bozmuştur. gülünesi aşklarını çok sevmiştim. öyküdeki, karısını sürekli aldatan adamın dilemmasını hala çözemedim.
  • yıllar önce, yazar olacaklara çok sağlam ama asla sığ olmayan tavsiyeler içeren bir kitabını okumuştum. kitabın ismi aklımda değil ama sanata ve modern edebiyata öncülük eden isimlerle ilgili* hayranlık uyandıran analizleri hala aklımda olan,yazar gibi yazar.

    edit: kitabın ismi roman sanatıymış
hesabın var mı? giriş yap