• albümü ilk dinlediğimde çok hoşlanmasam da dinledikçe ne kadar güzel bir iş çıkardıklarını anladım.
    (bkz: kanıyorduk)
    (bkz: aşk virüs)
    (bkz: onlar bile üzülürler)
    (bkz: bugün herkes ölsün istedim)
    (bkz: hala seni çok özlüyorum)
    favorilerim bu şarkılar olsa da diğer şarkılar da kesinlikle kötü değil gayet dinleniyorlar. umarım ankara'ya yakın zamanda tekrar konsere gelirler de kulağımızın pasını silerler.
  • ilk etapta redd hayranlarını çekimser bıraktıran, ancak dinledikçe içine alan bir albüm. henüz bu albümü canlı dinleyemedim ama 17 aralık'ta şarkılara eşlik ediyor olacağım :)
  • grup olarak kan kaybetmiş olmalarına rağmen bana göre doğan duru'nun iyice sesini konuşturduğu bir albüm olmuş.

    ayrıca, elde değil hala seni çok özlüyorum'un ardından bugün herkes ölsün istedim'e otomatikman geçiş yapıyor insan. gençler; bahar ayları gelirken kalp yarası, acısı varsa öncelikle bu iki şarkıdan biraz uzak durmalı.
  • 29 sene boyunca topu topu 1 sene bile dolmamış çok odalı evin, özel bi köşesi.
  • güzel olmuş ama redd olamamış albümdür. redd'i ne kadar sevdiğimi şöyle açıklayayım: ben bu adamların bugüne kadar yaptığı bütün albümlerdeki istisnasız bütün şarkıların sözlerini, müziklerini ve hangi sözün nerede girip nasıl ilerlediğini ezbere biliyorum. gittiğim bir çok konserde de doğan duru'nun yanlış söylediği yerleri kendi kendime düzeltmişimdir. sevmediğim bir şarkıları yok diyebilirim.

    bu albüm ne zaman çıkacaktı? 2015 ocak ayında. ne zaman çıktı? 2016 mart. demek ki siz de yaptığınız şeyi bir türlü beğenememişsiniz. mükemmel boşluk kötü bir albüm mü? bence değil. kesinlikle üzerinde düşünülmüş uğraşılmış güzel bir albüm. ama kesinlikle benim gözümde bir redd albümü değil.

    ben redd dinlerken arkada sentetik bir elektronik müzik yerine gitar ve klavye sesini arıyorum çünkü. keşke her çıktıkları yerde değişimden bahsedenler, redd ismini grubun dağıldığı yerde bırakıp değişik bir isimle yollarına devam etselerdi. grup dağıldıktan sonra gittiğim konserde ve çıktığı günden beri dinlediğim albümle anladım ki artık redd olamayacaklar çünkü.
  • nerdeyse her şarkısının ayrı ayrı içimi parçaladığı redd albümü.

    aşk virüs'ten girip tam bi delilik'ten çıkıyorsun. daha doğrusu çıkamıyorsun, takılıp kalıyorsun albüme. boşlukta dans'la uçuyorsun, kafakafka ile de kopuyorsun. kanıyorduk içini kanırtır mesela insanın, bugün herkes ölsün istedim isyan ettirir, "şimdi bu sürtük bedende, patlayacak gibi vuruyor kalbim" der itiraf, fenadır.

    evet, tarz önceki albümlere göre farklı, daha elektronik ama bu albümün kaliteli ve iyi olduğu gerçeğini değiştirmiyor. bir kere dinleyip atmayın bir köşeye, bir şans daha verin please.
  • 21'in yeri herkeste farklıdır ama bu albüm bir başyapıttır
    yani duygusal davranmayı bırakırsak rahatlıkla redd'in en iyi albümü olduğu kanısına bile varabiliriz...
    iyi ki yaşanmış bu ayrılık ve açılmış özgürlüğün kapısı
    dünya standartlarında bir iş, oscar and the wolf konumunda bir grup kaydetmiş olsaydı 2016'da yalnız bu albümü konuşuyor olurduk!
  • cidden güzel olmuş son redd albümü.

    albüm çıktıktan hemen hemen bir ay sonra aldım. ancak youtube üzerinden aşk virüs dışında dinlemek kısmet olmadı. baktım geçen cuma burgazada'da akustik set var, aldım biletimi gittim, ortam şahane, grup şahane, burası kilise bahçesiydi burada araştırma yapmıştım, şimdi konser veriyorum ama camii bahçesinde böyle şeyler olmuyor, güzellemesini yapan güneş duru da pek tatlı.

    ertesi gün açtım dinledim albüm. valla güzel olmuş. beğendim. yeni bir sound ama yine efsane sözler, kaliteli müzik. dinlendir. eski albümlerle kıyaslamak da doğru sonuç vermez. artık üç tane adamın ortak üretimi söz konusu, önünüze koyanın tadına bakınız, hem eski albüm parçaları da çalıyorlar.

    hadi bakalım.
  • ilk dinlediğimde farklı gelse de dinledikçe ısındığım, şimdilerde ise dinlemeye doyamadığım redd albümü.

    albümle bütünleştiğimi hissediyorum. bu his harika.
hesabın var mı? giriş yap