• haberin kendisinden daha ilginç bir haber;

    murat dalkılıç gibi, sözde uzun zamandır ömer yeşilbaş'la çalışan ve dostu olan bir adam olarak, "haberin ucu gözükür gözükmez", "aman abi beni alet etmeyin, ben ailemle anılmak istiyorum" diyip, ömer yeşilbaş'ın işine son verdiğini bir kaç saat içinde sosyal medyadan ilan edip hayatına tıpış tıpış devam etmesidir.

    ben kendimi ünlü, sevilen ve ailesiyle, yaptığı işlerle anılmak isteyen birisi yerine koyuyorum. sonra da "gerçekten" birinin benim adımı (hem de dostum dediğim, sürekli beraber klip-dans-koreografi falan çalıştığım biri) kullanarak elin rus karısını "bana??" ayarlamaya çalıştığını öğrensem ortalığı yıkarım. net. kenara pısıp "ay ben ailemle şey olacaktım, beni bunlarla anmayın, o adamla da çalışmıyor ki biiiiz" diyip tek celsede bırakmazdım. çok beyefendiyim diyelim ki, dövmüyorum, bağırmıyorum, çağırmıyorum. o zaman da hiç olmazsa bir mahkemeye falan verir (daha geçen ay tayyip'le karşılaştım, gazetelere poz verdik, yemek yedik. sözüm geçer yani) bunu da sosyal medyadan duyururdum "haklarında gerekli yasal işlemleri yaptım, gerisi yargıda" falan derdim.

    ya da! diyelim ki inanmıyorum bunlara, hepsi tasha'nın oyunu (ki öyle ama şimdi yazarın fikrini boşverin), o zaman da madem dostum ve iş arkadaşım; çıkar babalar gibi "bu ülkede işini namusuyla yapan, işiyle ve ailesiyle anılmak isteyen bir insan olarak benimle aynı ülküde, aynı fikirlerde bir insana iftira atılıyor. yapmayın" derdim.

    bu adam bunların hiç birini demiyor...

    magazin davalarıyla ilgilenen birisi değilim, ünlülerin hepsi de gözümde aslında ünsüzdür. ben sadece iyi insanlara selam veren bir tipim, hayatta tek kriterim odur yani.
    ömer yeşilbaş'ı da yıllardır, kardeşimin ve bir çok tanıdığım insanın gittiği dans kursundan dolayı az-çok biliyorum. böyle bir vukuatı olacak olsa çoktan olurdu, tasha'dan kat be kat güzel kadınlarla dolu o mekan.
hesabın var mı? giriş yap