• sadece ahşapları, pirinçleri, halıları, at arabalarını, bisikletleri, elbiseleri ve sükuneti için bile seyredilebilecek bir dizi. cinayetse o zaman da işleniyor işte cinayet, ama dünya bu kadar hızlı dönmediği için genellikle sakin sakin çözüyorlar vakayı. bir gil grissom gerginliği, bir horatio caine hırsı olmadan. tek gerginlik cizvit okulunda okumuş olan dedektifin adli tabibe bir türlü açılamamasından kaynaklanıyor. hoş bağlam da dedektif de o derece muhafazakar ki açılsa da içinden birşey çıkmayacak gibi geliyor insana ama neyse artık.
  • 7. sezonu eylül ayında başlayacak olan dedektiflik dizisi.

    1890-1900 civarında geçmesine rağmen bazen 30 yıl, bazen 100 yıl sonrasının teknolojilerinin, o dönemin teknolojik şart ve şekillerinde kullanıldığı ve bu nedenle paralel bir evrende geçiyormuş hissi veren harika dizi.

    elbette diziler orijinal hali ile güzel ama dublajlı seyretmekten keyif aldığım tek dizi. digiturk'te takip ediyorsanız özellikle crabtree'nin seslendirmesinin mükemmel olduğunu görebilirsiniz.

    dizide bir çok gerçek karakter de yer alıyor. tesla, bell, arthur conan doyle vs.

    --- spoiler ---

    dünyadaki her teknolojik gelişmenin önce kanada'da olduğunu ve bunu ilk test edenin de murdoch olduğunu görmek bazen çok eğlenceli oluyor. ilk uçan insan, elektrikli otomobille ilk seyahat eden insan, motorsiklete binen ilk insan gibi. ve bunu diziye öyle güzel yediriyorlar ki bazı sahnelerde kahkahalar atıyorsunuz.

    ayrıca 5. sezon 12. bölümde kanada başbakanı da polis memuru rolünde oynuyor ama sadece kanada televizyonunda yayınlanan bölümde. dünyanın geri kalanında ve malum ortamlarda normal bir figüranın oynadığı sahneler mevcut. meraklısı youtube'dan izleyebilir.

    --- spoiler ---

    izleyin, izletin.. csi:1890 deseler cuk oturur.
  • diğer bir adı the artful detective olan kanada dizisi. ingiliz dizilerinin ve özellikle polisiye/dedektiflik temalı olanlarının hastası bir birey olarak başta benim de ingiliz dizisi sandığım fakat izlerken kısa sürede fark ettiğim üzre bir kanada dizisidir.

    zaman dilimi olarak 20. yy'da geçen bu dizi kanada, toronto'daki bir polis karakolunu ve zamanının ilerisinde yöntem ve bakış açısıyla olayları çözemeye çalışan baş dedektifi william murdoch'u anlatır.

    tarafsız bir bakış açısıyla bakar isek bir çok dedektiflik hikayesindeki karakterlerden birer parça vardır murdoch'da. gerçi kim dedektif hikayesi oluşturmaya kalksa bir şekilde sir arthur conan doyle'un sherlock'undan, agatha christie'nin hercule poirot'undan ya da belki biraz miss marple'dan etkilenir, etkilenmese bile etkilendiğini düşünürüz.

    bunlar dışında dizi de bir takım suçları çözme yolunda hikayenin geçtiği dönemin ilerisinde bir takım yöntemler kullanılmakta ki bazen bu yöntemler cinayetlerde de kullanılmaktadır. fakat bu durum öyle çok göze batmaz. diziyi yapan kişiler döneme o kadar güzel adapte ederek anlatırlar ki rahatsız etmez.

    ayrıca diziyi izlerken oyuncuların ve mekanların görüntü ve sesleri o kadar olması gerektiği gibidir ki sanarsınız diziyi o tarihte çekmişlerdir. gerçi bazı geçiş sahnelerinde bilgisayar ortamında hazırlanmış genel görüntüler var, biraz amatörce duruyor. o konuda da eleştirmeden geçemem.

    bu tarz yapımları seviyorsanız muhakkak izlemelisiniz. hem geçmiş dönem, hem dedektiflik, hem de hikaye daha ne olsun.

    bu arada dizi de en favori karakter ve sahnelerim ınspector brackenreid'in tepkileri.
  • kendimi güven içinde hissettiğim bir ortamın olmazsa olmazı dizi.

    epic drama açık, murdoch elinde rozeti bir odaya giriyor ve;

    “ben toronto polis teşkilatından dedektif william murdoch. size bazı sorular sormak istiyorum.”
  • epic drama kanalında bu yazın teması olan suç dizileri kapsamında 7-8 sezonları yayınlanan dizi. bu nedenle 7-8 sezonları bulunmuyor olabilir türk torrent sitelerinde vb yerlerde.

    muhteşem bir tarihi dekor, naif ve komik karakterler. bu türü sevenler için kaliteli bir yapım.
  • hem tarih, hem gizem arayanlar için bulunmaz bir dizi. sonsuza kadar sürse keşke.
  • dedektifimizin aynı zamanda mucit olduğu ve her bölümde çeşitli icatlar yaptığı kanadalı dedektiflik dizisi.
  • bugüne kadar hayatımda yüzün üzerinde dizi izledim, bu dizideki william murdoch - julia ogden aşkı kadar samimi bir aşk hikayesi görmedim.
  • arada sırada nadiren iyi bölümleri olsa da izleyenlerin çok da bir şey kaybetmeyeceği dizi.

    aşağı yukarı her bölümde aynı formül kullanılıyor ve aynı hileler yapılıyor.

    -önce bir yerde bir ceset bulunuyor ve cesedin kimliği tespit ediliyor.

    -ortaya çıkan bir şahit ölen kişinin en son kiminle görüldüğünü ortaya koyuyor.

    -ölen kişinin bir gece önce barda birileriyle tekme tokat kavga ettiği ortaya çıkıyor.

    -ölen kişinin kavga ettiği kişilerle kirli işler yürüttüğü (uyuşturucu, bahis çetesi...vs) ve para mevzusu yüzünden kavga ettiği ortaya çıkıyor.

    -bölüm boyunca katil zanlımız ölen kişinin kavga ettiği eski ortakları olduğu düşünülüyor. zaten bu kişiler de sorgulama boyunca epeyce şüpheli davranıyorlar ve polislere bir sürü zorluk çıkartıyorlar.

    -bölümün bitmesine 3-4 dakika kala tam cinayet çözüldü derken daha önce hiç bahsedilmemiş ve hiçbir sahnede görülmemiş ölen kişinin gizli bir sevgilisi veya küçükken evlatlık verdiği bir çocuğu ortaya çıkıyor. bazen de ölen kişinin aslında gay olduğu ve erkek bir sevgilisi olduğu ortaya çıkıyor.

    -katil de tam olarak bu kişi çıkıyor. cinayet sebebi de olayla alakasız tamamen random bir şey çıkıyor. böylece seyirciye plot twist yedirilmiş oluyor ama tabi ki aynı olay her bölümde gerçekleştiği için pek de plot twist olmuyor.

    bu dizide agatha christie'nin hemen hemen her kitabında yaptığı şeyin aynısını yapıyorlar.
  • ilk sezonun son bölümünde the x-files dizisine selam yollayan dizi.
hesabın var mı? giriş yap