• vasatın üzerinde film. hayvanlar gibi korkmadım, bi kaç irkildiğim sahne vardı ama asıl önemli olan film boyunca gerildim ve gerçekten keyif aldım. konu olarak biraz zayıf kaldığı kanaatindeyim, kalmamış olabilir de, sonuçta sinema filmi eleştirecek kadar kapasitem olduğunu düşünmüyorum, sıradan bir sinema izleyicisiyim. beklediğim gibiydi güzeldi, filmi izlediğime pişman olmadım.
    notum: 7/10

    ayrıca değinmek istediğim bir nokta var; bu filme sakın gençturkcell'in falan bedava bilet kampanyalarının olduğu gün gitmeyin (hatta alakasız bi saatte tenha bi salona gidin.) ne kadar orospu çocuğu varsa hepsi gelmiş, ulan doğuş gibi başlıycam şimdi zor tutuyorum kendimi. film izlerken susmak bu kadar mı zor yaa, yanımdaki yavşak çiftin erkek olanı film boyu güldü, sonlara doğru da oflamaya başladı ve dolayısıyla seyir zevkimin içine sıçtı. lan götoş! sahneler bence komik değildi ama sana komik geliyorsa yavşak yavşak gülme içinden gül, madem sıkıldın ofluyosun o zaman siktir git izleme! sırf bu yavşak da yoktu salonda, neredeyse salonun yarısı susmak bilmedi, arkadan bağıra bağıra konuşanları da rahatlıkla duyuyordum. tabi bi daha töbe ettim, beleş seanslara gitmemek için. yine dediğim gibi siz siz olun böyle riskli filmleri tenha salonlarda rahat rahat izleyin.

    salon: cinebonus nautilus.
  • fragmanı beni gerdi, demek ki olmuş.

    ha filmi izler miyim izlemem, anksiyeteli bünyeyi aşar bu işler.
  • otobusteki panolarda film afişini gördüğümde ilk olarak, renkler ve türkü'nün siması bende yabancı bir film izlenimi bırakıyorduki.. afişte sol taraftaki eşarplı agzını iğrenç açarak korkunç um ben izlenimi vermeye çalısan kadını görünce kesinlikle türk yapımı olduğunu idrak ettim. çok vasat bi afiş..
  • bütün korkunç sahneleri fragmanda verilmiş olan film. yardımcı karakterlerin hikayeleri çok geri planda bırakılmış konu üzerinde düşünülmemiş sadece korkutmak amaçlanmış gibi geldi bana. izledikten sonra üstüne konuşulursa evet korkulabilir ortalama korku filmiydi.
  • ilkinden sonra bekleneni verememiş filmdir. tamam korkmaya korktuk ama bağlantılar, geçişler, oyunculuklar musallat gibi değildi. 1.si iyi olduktan sonra "devamını çekelim lan" tadında olan filmler genellikle başarısız oluyor. dabbe'de de bunu görmüştüm ben.

    --- spoiler ---
    başroldeki elif'in sevgilisi cep telefonuyla konuşurken elif sordu, kimdi arayan? "muhasebeci" dedi geçiştirdi çocuk. hayır mal adam öyle dedin, sonunda aldatma ya da başka bir hatun çıkmadı, kız kıllandı ama savuşturdun tehlikeyi. "neden?" diye sordurdu bize ama o kadar. arabaya atladılar köye gittiler, laann ne oldu nasıl karar verdiniz? kopuktu olaylardan birbirinden.
    --- spoiler ---
  • ece akbulak'ın oscar'lık bir performans sergilediği başyapıt. bir babanne böyle mi şahane canlandırılır?
  • üzerine fazla şey söylemeye gerek olmayan filmdir, bir the blair witch project değildir, bir dark water değildir, bir the ring değildir, bir the grudge değildir ama fena da değildir.

    abi neydi o bacakları kesik kadının elleri ile kaçışı öyle, tırstım yemin ederim.

    edit: kahramanmaraş'ta 4 kardeşin asılı olarak bulunması gibi bir olay üzerinden film çekse alper mestçi sanki süper olacak, tadından yenmeyecek.
  • gideli çok oldu aslında bu filme ama, ilk filmin gazıyla gittiğimden fazla mı bişi bekledim yoksa arkamda oturan ergenlerin her boka gülmesi espri yapmaya çalışmaları mı bilemem gerçekten etkilenemedim. biraz bekleyeyim öyle bir daha gözden geçireyim dedim ı-ıh.. ama yine de iyiydi hani, ama musallat'ın yanında zayıf kalmış gibi geldi bana bu film.
  • yanlış hatırlamıyorsam ilk film maliyetinin biraz üzerinde hasılat anca toplayabilmişti. bu film ise ilk üç günde 135 salonda 115.569 kişiye ulaşarak sezonun film kopya sayısına göre en iyi açılış yapan türk filmi olmuş:
    http://www.yediiklim.net/news_detail.php?id=2389
  • fikrimce yönetmenin elini korkak alıştırdığı bir yapım olmuş. müslüman aleminin adını dahi anmaya çekindiği cinler konusunda halen sikerten dehşet bir film çekilememiş olması açıkçası garibime gidiyor. atmosfer yaratma konusunda başarılı olmakla birlikte gereksiz uzun tutulmuş planlar ve filmin tamamına yakınının super close up çekilmiş olması bu başarıya sekte vurmuş biraz. sinema yerine tvde izlendiğinde belki bu kadar batmaz o yakın çekimler ama beyaz perdede her ayrıntının devasa görünmesi çok hoş değil. anlatıma da bir şey kattığına çok inanmıyorum. sanki bütün filme mikroskopla bakıyormuş havasına kapıldım yer yer. ses kullanımı kısmen abartılı olsa da filme çok şey katmış. teknik açıdan bana biraz evil dead'i anımsattı ama duymak istediğimi duymuş da olabilirim. rosemary's baby ve saw dvdlerini görmem bebeğin hikayesi ve gore konusunda beklentilerimi arttırdı ama öykünün gidişatında bu filmlere gönderme sayılacak bir paralellik göremedim. karakterler derinliksiz, elif kızımız necidir, erkek arkadaşı ne ayak çözebilmiş değilim. öykü biraz daha renklendirilebilir böylelikle mantık hatalarının olduğu senaryo biraz daha toparlanabilirdi. şehirde geçen bölümde oyunculuk biraz donuk ve diyaloglar fazla tiyatraldi. köyde geçen sahnelerdeyse film gerek oyunculuk gerekse atmosfer adına ciddi bir ivme kazandı. ifritin derdi neydi 27 senedir aklı nerelerdeydi film boyunca neden pek bir numarası olmadı anlamadım ama köy sahnelerinde gayet eğlendim. filmin büyücü karısının adının ümmü olması da benim için hoş bir sürprizdi. yine de ümmü teyze vs sarumanve the return of ümmü teyze başlıklarında sözünü ettiğim kişi korkutma konusunda çok daha başarılıydı. filmdeki ümmü teyze çok ilginç bir karakterdi ve bence daha çok sahnesi olmalıydı. hatta sadece ümmü'nün maceralarını anlatan bir filme seve seve giderim. ne yazık ki alper mestçi musluğa, yağda yumurtaya ve bilumum oyuncunun burun deliklerine zoom yapayım derken bir "çuval" ümmü teyze'yi berbat etmiş.

    musallat 2: lanet özellikle serinin ilk filmiyle kıyaslandığında başarısız bir film. yine de farklı anlatım tarzıyla örneklerine az rastladığımız cesur bir yapım. ortalama sinema izleyicisini hesaba katarak "light" bir film çıkarmışlar ortaya ama bence bu potansiyeli yüksek, direği yalayıp da geçen, ucu ucuna kaçmış bir gol. karakterlere derinlik katacak birkaç ek sahne ile dvd piyasasına sunulacak bir yönetmen kurgusu çok ses getirebilir.
hesabın var mı? giriş yap