nigella lawson

• nigella bites adlı yemek programını sunar, kasıntının, kompleksin, görümceliğin uçlarında dolaşır bir seciyesi vardır, mutlu mu, az sonra histeri krizine mi girecek, kameraman kızı mı çekemiyor, kıskanıyor da böyle göğsü kabarmış hindi gibi dolanıyor etrafta diye dertlere gark ettirir; rahat ol be kadın, azcık relaks, bak hemşehrin ve meslektaşın jamie oliver'a da feyz al azcık. gözlerin seğiriyor sinirinden, haberin yok.. dobi seni..
  
  yok susamadım, önemli haber mi bekliyosun anacığım, şöyle "naycela ehliyet sınavını geçmişin" tadında bir pusula mı gelecek eline de rahatlayacaksın, biz de göreceğiz şöyle ağız dolusu bir güldüğünü, "ohh" dediğini.. kakan mı var naycela anlamadım ki..
• vanity fair'in son sayisinde hakkinda bilmem kac sayfalik uzunca bir yazi olan, programini izlemesem de kitapcilarda nigella bites adi altindaki kitaplarini gordugum, gormekle gecmeyip bakindigim, sonradan ogrendigime gore (bkz: vanity fair) insanlari basari icin kullanan, hani su merdivenleri cikmak icin neler yaptigini birakmayan kadinlardan biri. guzel bir kadin o baska, toplu olmasina ragmen, image conscious amerikan halkinin kendisine bu kadar sicak bakmasini, yemek yapmanin toplulukla bagdastirilmasina bagliyorum. (bkz: umit usta)
• kocasi oldukten sonra fazla bos durmayip genc britanyali sanatcilarin hamisi charles saatchi amcaya gonlunu kaptirmistir, mutlu mesut yasarlarmis hep birlikte coluk cocuk.
• yaptigi yemekler esnasinda parmagini yaladiginda beni kendimden geciren kadin.
• margaret thatcher'in maliye bakanlarindan (chancellor of the exchequer, 1983-1989) nigel lawson'un (british telecom'u ve british airways'i ozellestiren kisi) kizidir.
• coupling in bir bolumunde kalcasi uzerine derin felsefi bir sohbet yapilmis ingiliz tv sefi. yemek tarifi kalitesi bakimindan diger rakiplerinin tamamindan kotu olmasina ragmen seksapel ile isi goturur. ogrenciyken bu hatunun posterlerini pop ikonu gibi duvarlarina dosemis koreli bir komsum vardi ki; sirf bu yuzden odami degistirtmistim.
• italyana benzer
• (bkz: luscious)
• abuk subuk malzemelerden iğrenç görünen yemekler yapan ve aynı iğrençlikte (ağzını aça aça böyle) yemek yiyen kadın. o yapıp yedikçe ben öğürüyorum.
• ışık hızıyla yemek yapan (ve aynı hızda yiyen) kadın. en eğlenceli yemek programının sahibi.