• mohsen namjoo'nun ilkbahar isimli mükemmel ötesi şarkısı. namjoo iran'lı şair sadi şirazi nin aynı isimli şiirini bestelemiş ve bu şarkıyı da shahram nazeri'ye ithaf etmiş.

    şarkının ingilizce'ye çevrilmiş sözleri aşağıdaki gibi:

    a question for the fresh spring breeze:
    what is the garden going through
    that makes the bulbul sing
    so restlessly.

    compared to your ravishing countenance,
    the beauty of a flower pales
    amongst flowers in the garden,
    you are like a flower amidst bramble bush.

    oh, treasure of remedies,
    look kindly upon the ailing
    the cure is in your hands
    and you leave us be.

    another life is needed,
    for time was spent
    in this one
    in hopefulness.

    kaynak gösteriyorum,,, gösterdim. bakın bu bilgileri burdan buldum: http://en.wikipedia.org/wiki/nobahari

    türkçeleştirmeyi deneyelim:

    söyle ey bahar yeli,
    nedir bu bahçenin hali?
    figan ettirir bülbülü
    böyle telaşlı, gamlı

    parlak çehrenin nispetinden
    solar güllerin güzelliği
    bütün çiçekler içinde sen
    dikenler arasında bir gülsün

    ey şifanın kaynağı
    hastaların yüzüne bak
    merhem sendedir
    bizi böyle koyarsın

    lazım olan başka bir ömür
    zamanımız tükenmişken
    şimdikinde, elimizdekinde
    ümit içinde, ümit içinde

    edit: bu şarkı aynı zamanda kaz bolbolan olarak da geiyor olabilir.
  • hasta yatağında abbas kiyarüstemi'nin başında söylemişler. aynı bu şarkıda bahsedilen, uğruna umutlanarak bir ömür geçirmeye değecek şirin mi şirin bir acem kızı tarafından. üstad abbas'ın ölüm döşeğinde gözünden sızan bir damla yaşa mı yanmalı, ardından söylenen;

    bir ömür daha lazım,
    vefatımızdan sonra,
    çünkü bu ömürümüzü,
    sadece umutlanmakla geçirdik

    dizelerine mi? bilemiyorum. hiç bir şey bilmiyorum. ölmek hiç adil değil, tek hissettiğim bu.
  • benim bildiğim şarkının sözleri şöyledir. mohsen namjoo büyü gibi ses.

    olur da olamazsam buralarda
    yanağındaki küçük çukura saklanmak istiyorum,
    uyumak..
    yüzyıllarca uyumak..
    illa isim konulacaksa
    ben masal değil hayat demekten yanayım
    bu yolları yan yana yürümekten yanayım..
    erguvanlar açmaya başladı,
    mavi mi pembe mi ayırt edemiyorum renkleri,
    kokuna bi isim bulmaya çalışmaktan da vazgeçtim.
    geldiğinde bir masada kahvemizi yudumlayıp,
    heyecanla dedikodu yapacağız
    sana kaçırmadan anlatmam gereken aylar biriktirdim..
    biraz sessizlik olacak sonra
    sen hüzünlü gözlerini uzaklara salacaksın.
    cümlelerim topallayacak,ağır aksak kelimelerle soracağım;
    nasılsın?
    nasılsın derken bile iyi olmana dualar edior olacağım..
    hiçbir sözümüz umutsuzluk taşımayacak, inanacağız, inandıracağız,
    yaşadığımız cehennemin cennete dönüşeceğine.
    herkesin unuttuğu küçük bir çocuğa gülümseyerek,
    insanların koşarak geçerken farketmediği selpakçı amcanın gülüşüne karşılık vererek..
    ve bırakarak bu dünyanın tümm kandırmacılarını kendimize insanca bir yol çizeceğiz!
    gelmek isteyen ardımıza düşecek..
    gel!
    orda mutlu olduğunu biliyorum ama inan bencilce değil bu isteğim.
    birgün hiç gelmemeye karar vererek gidersen,bavulumu hazırladım geçmişi koymadım içine,adı ‘ geçmiş’ olacak gelecekleri beraber yaşayalım diye!
    gitme!
    seni şah damarıma sakladım,adım atarsan yırtılır derim,kanar dizlerim. ölürüm.
    birdaha ayrılığı kaldıramam,yüküm ağır!
    susma!
    kelimelerin senin ayak izlerin.
    nereye gittiğini bulamazsa ölür benim ellerim! …

    mohsen namjo
  • sözleri sadi'ya ait bu şarkıyı shahram nazeri'ye ithaf etmiştir mohsen namjoo . yüzyıllar öncesinden sadi'nin evreninden insanüstü bir sesle günümüze gelir, yüreği olanın tam yüreğinin içine oturur; evet başka bir hayatta, ölümden sonra.
  • bu şiir ve bestedeki hüznün duruluğu başka hiçbir şarkıda yok. bir şeyleri özlemek o kadar derinlere yerleşiyor ki zamanla bulanık anlardan ibaret oluyor her şey. yerleşebilmekten aciz kolaj parçalar.

    solmaz naraghi, abbas kiyarüstemi'nin hasta yatağında çok güzel söylüyor ve abbas kiyarüstemi'nin gözyaşları özlemin de bir enkaz olduğunu öğretiyor bana.

    "....bize bir hayat daha lazım, öldükten sonra. çünkü bu ömrü yalnızca ümit etmekle geçirdik."
  • incir ağacı ya da dar hejiroke sendromu var bu şarkıda. ne dediğini tek kelime anlamamamıza rağmen çok fena kitler. hele o ley le le bölümü var ya. aman diyeyim. bir hissiyatı anlatabilmek için bir sürü lisan bilmeye gerek yokmuş demek ki.

    ayrıca sözlük sağolsun, sözlerini de okuyabildim bu şarkının.

    lazım olan başka bir ömür
    zamanımız tükenmişken
    şimdikinde, elimizdekinde
    ümit içinde, ümit içinde

    böyle güzel bir bitiş olabilir mi? mohsen abi büyük adamsın.
  • --- spoiler ---

    "gül nisbet-i nedâred baru ye del-feribet
    tu der miyân-ı gülhâ çun gül miyân-ı hâri."
    --- spoiler ---

    "parlak çehrenin nispetinden
    solar güllerin güzelliği
    bütün çiçekler içinde sen
    dikenler arasında bir gülsün"

    güllerin arasında gülün güzelliği çok da anlaşılmaz, sen dikenlerin arasındaki gülsün.

    sadi şirazi'nin sözleri, mohsen namjoo'nun bestesi ve abbas kiarostami'nin ölüm döşeğindeki gözyaşları.

    tılsımlı bir parça, farsça'nın şiirselliğini daha bir iyi hissediyorsunuz, feryadımız aynı ne de olsa.

    edit: taze link.
  • popüler olanın başka renkleri görmemize fırsat dahi vermediğini kanıtlayan güzelliklerden biri.

    son birkaç aydır iran müzikleri ile haşır neşirim ve fark ettim ki ülkemizde belli başlı isimler haricinde hiç bilinmiyor fars kültürü.namjoo yine bir nebze de olsa tanınıyor ancak darya davdar,shahram gibi sanatçıların bir ezgisini dinlemeden o duyguları hissedemeden geçen ömürler o kadar çok ki. dünya bu aptallık çağında popüler olanla o kadar ilgili ki gerçek sanat üretenlere üzülmemek elde değil.
  • "ey ilkbahar rüzgarı, bahçede bülbüllerden telaşlı bir feryat çıktı.

    senin gönül aldatan yüzün gülle kıyaslanamaz.
    sen güllerin arasında dikenlerin arasındaki bir gül gibisin.

    ey aşk dermanlarının hazinesi,
    aşıklarına ilgi göster...
    merhem senin elinde, yine de bizi yaralı bırakırsın...

    ölümümüzden sonra başka bir ömür gerek.
    ki biz bu ömrü sevgiliye kavuşma ümidiyle yaşadık."
  • mohsen namjoo'nun mükemmel şarkısı.

    bana göre aslında bu şarkıya sadece şarkı dememek gerekiyor. ne diyebileceğimi de bilmiyorum.

    sözleri ve müziği mükemmel ötesi. "hayatın boyunca sadece tek bir parça seçecek ve onu dinleyeceksin" deseler ben bu şarkıyı seçerim. çünkü tamamen hayatı anlatıyor*.
    tatlı bir isyan havası da var bu parçada.

    "ey her derde deva olan hazine!
    bak da gör dertlileri!
    merhem senin elindeyken
    yaralı bırakıyorsun bizi.

    bir ömür daha lazım;
    ölümümüzden sonra.
    zira bu ömrümüzü
    umutlanmakla geçirdik."

    ömür boyu sürüyor savaş ve elde silah olarak sadece umut var. umut ede ede geçiyor bir ömür.

    turgut uyar'ın dediği gibi ""ölüm derdi, kalım derdi" derken/dimyata pirince giden misali,/yolun ortasına ulaştık...". yolun ortasına ulaştık ama ne öldük ne de kaldık. ölünmüyor da kalınmıyorda.
    bir umutla yaşanıyor hayat.
    sonunu da merak ediyor insan.
hesabın var mı? giriş yap