• norvec'te sarisin ablalari soymak icin durakta montsuz oturmak gerektigini bize gosteren genc
  • van'a yolladığı montun cebine not koyan kişiyi hatırlatmış ve umudu tazelemiştir. ırk sonradan edinilmez ama insanlık sonradan edinilir... insan doğulmaz insan olunur.
  • kimsenin soğukta üşümesine duyarsız kalamayıp insanlık örneği göstererek ısıtmaya çalıştığı çocuk. özellikle 2.20deki şahısa hayran kaldım adeta. o soğukta tişörtle durma pahasına montunu çocuğa vermiş.
  • norveç neden norveç bize gösteren videodaki çocuktur.
  • norveç virali .
  • insan olabilmenin vicdandan başka hiçbir şeye gereksinim duymadığını gösteren video. şunu da belirtmekte fayda var ki, iskandinav ülkelerinde insana güven esastır. biz karşımızdakine güvenmeye güvenmeye yüreğimizi çürütmüşüz. duyarsızlaşmışız. içimizden ah yazık diyoruz böyle birini gördüğümüzde belki, ama iki dakika sonra, hatta birkaç saniye sonra, normal hayatımıza devam edebiliyoruz. belki ailesine falan küfür ediyoruzdur. ama istanbul'da böyle bir çocuk gördüğümüzde, ki sokaklarda bir dolu, birimiz çıkartıp montumuzu vermiyoruz.

    birileri hala üç çocuk, yetmez daha çok çocuk diye bağırıp duruyor. siz doğurun biz bakarız diyor. doğmuş olanlara bakmaktan aciz olmasan hadi tamam diyeceğim. neyse.

    ahlak diye bağırırken önemli olanın "müslüman" olmak olmadığını gözümüze de sokuyor video. çalınanı çırpılanı gizlemekten, o çocuğun boğazından geçebilecek lokmayı çalmaktan geçmiyor insan olmak ( hatta çok övündükleri müslüman olmak).

    dikkat çekilmek için yapılmış bir video olmuş olsa bile çok canımı yaktı. neden diye de sordurdu?

    neden o çocuk montunu çıkartıp norveç soğuğunda tişörtle oturabiliyor da sen bunu yapamıyorsun ya da yapmıyorsun?
  • (bkz: norveç'e aşık olma sebepleri)

    norveç'lilere de olabilir..
  • bizde olsa aynı sonuçları alabilecek çocuk olur muydu şüphelerim var. norveç'te sokakta böyle çocukla karşılaşmak çok nadir hatta olmayan bir durum olsa gerek. dolayısıyla adamlar çok duyarlılar. bizim içinse sabah okula, işe giderken her sokak köşesinde çöpleri karıştıran, park banklarında uyanmaya çalışan, trafik ışıklarında cam silmek için bekleyen, dilendirilen çocuklar günlük hayatın rutini. o kadar çoklar ve o kadar alışmışız, kanıksamışız ki varlıklarına duyarsızlaşmışız artık. hayır kendime ya da sizlere hayıflanmıyorum, elimizden gelen birşey yok. kendi yetiştirme yurdundaki çocuklarını bile tecavüzden koruyamayan sözüm ona sosyal devlet olan bir ülkenin kendi yağında kavrulmaya çalışan vatandaşlarıyız, ne gelir ki elden. insan zamanla duyarsızlaşıyor. bunda bilinçsiz aileler, gelişmemiş ortadoğu zihniyetine hapsolmuş devlet yönetimi ve insanlık, çocuklarını koruyamayan devlet asıl sebeptir.

    ayrıca adamların yardım kampanyası için çektiği reklamın kalitesine bakar mısınız? insanı etkiliyor. bizim sözde yardım kuruluşlarımız ne yapıyor peki? 4 parmak hareketleriyle çıkıp meydanda siyaset yapmaktan başka ne işe yarıyorlar?
  • "hertz", "posten" ve "synsam" firmalarının çok önde olması, bana bu reklam filmine ya da bu yardım organizasyonuna sponsor olmuş olmaları ihtimalini düşündürdü.

    değişik bir deney olmuş.
hesabın var mı? giriş yap