• iyi filmler çeken yönetmen. lakin konuşmalar gerçekdışı bir şekilde upuzun oluyor. inandırıcılık kayboluyor.
  • kamera arkası görüntülerini yayınlarken umarım oyunculardan izin alıyordur, ki aldığını düşünüyorum. sinemaya ilgi duyan çoğu kişi için müthiş zevkli bir deneyim bu görüntüler. ancak bennu yıldırımlar ile olan görüntü aşırı derecede rahatsız edici, en azından benim için öyle. bazı oyuncular da böyle düşünüyor ve bunu oyuncunun mahremi olarak değerlendiriyorlar. haksız da sayılmazlar. çünkü oyun vermeye çalışırken kendinle büyük bir mücadele veriyorsun ve bazen çocuksu bir hal alıyor, bazen aciz hissediyorsun, yıllarını verdiğin bir işin başka gözler önünde bu şekilde yoğrulması insanı gerer. bennu hanım özelindeki görüntü bence aşırı çiğ bir davranış, sentez yapılan ve birlikte muhakeme yapılan diğerleriyse çok lezzetli. kendilerine bu güzel görüntüleri bizlerle paylaştığı için teşekkür ediyorum. bu fikrin ebru hanımdan geldiğine de eminim.
  • gerçekçi, takıntılı boyutta gerçekçi bir adam. hem modernist hem de modern sinemadan uzak. 18-20'li yaşlarda dostoyevski veya tolstoy okurken yaşadığım hissi artık bana sadece nuri bilge'nin filmleri veriyor. doğal olarak zeki demirkubuz gibi vasat işler yapan bir adam, böyle bir üstada terbiyesizlik yapınca durduk yere sinirleniyorum. nuri bilge filmlerinde sürekli taşra kafasından bahsetmeyip napabilir ki? taşradan kaçış yok çünkü taşra bir yer değil, bir fikirdir.
  • bazen eleştiriyorum ama hakkını teslim etmek lazım, yaptığı işe hakim iyi biliyor.
  • filmlerinin kamera arkalarının uzun versiyonlarını yavaş yavaş youtube kanalına koymaya başladı önderimiz.
    özellikle kuru otlar üstüne filmindeki yemek sahnesinin kamera arkasını bekliyorum.
  • iyi bir zanaatkar, kötü bir sinemacı olan yönetmen kişisi.
  • eleştirdiğinde linç yediğin sinemacı.
  • (bkz: kuru otlar üzerine)
    +ama sen köpürtüyorsun biraz, abartıyorsun yani.
    -neyi abartıyorum?
    + e bütün sıkıntılarının faturasını buraya kesiyorsun, bence alakası yok. istanbul'da seni ne bekliyor sanıyorsun?
    -e bilemem tabi.
    + insan nereye giderse, kendini de götürüyor sonuçta.

    herif araya kendini sıkıştırmanın sanatçısı ve saatçısı!
  • sevmem asla yalan yok. neden sevmem çünkü içimdeki taşrayı öldüremedi ama yine de kabul ediyorum kendisi bir marka bir imza bugün kim hangi filmde uzaklara bakıp sigara icilen bir sekans görse aklına nuri bilge ceylan geliyor

    edit: içimdeki değil içindeki tüh nbc karmaya yakalandım

    edit (son) : şimdi uzaklara bakıp sigara içeceğim ama hava hiç elverişli değil *
  • ben demirkubuzcuyum hocam. kusura bakma.
hesabın var mı? giriş yap