• -oooo hocam bugün çok şıksınız
    -sen benim üstüme başıma bakcağına önündeki kitabı aç
    -???
  • bu olay gerçektir.
    gazi anadolu liseliler bilir(ankara),ismet,beden eğitimi öğretmeni,müdür baş muavini,disiplin kurulu başkanı ismet kasapgil..

    kk 2. kattaki 10 fen a'nın camından bakmaktadır,kaldırım kenarında tombulca bir hazırlık sınıfı öğrencisi elinde kocaman bir hamburgerle açlığını yatıştırmaya,en içgüdüsel isteğini bastırmaya yani karnını doyurmaya çalışmaktadır. en beklenmedik anda köşeden ismet görünür.

    -napıyosun sen?
    -yemek yiyorum hocam..(çocuk önünü ilikler,hamburger bile hazırola geçmiştir.)
    -daha ne yiyosun eşşoğleşşek dana gibi olmuşsun!! (çaaat!!)

    ağzına yediği tokadın etkisiyle afallayan dev gibi çocuk önce sessizliğini bozamamış,hocasının yanından ayrılmasıyla hüngür hüngür ağlamaya başlamıştır.yere düşen hamburgerini alır,üfler,öper başına koyar ve salya sümük bir ısırık daha alır..

    -hoca geldi koala..

    edit;komik olmamış lan..başlıktan saptık..neyse..
  • - sıkıntıdan koltuk altlarım ağrıyor azıcık sessiz olun!
  • - oğlum, çıkar cebini elinden!
  • çocuk sus yoksa seni domaltırım!
    gibi bir örneği vardır ki ortaokul yıllarında bizi koparmıştı...
  • -yavrucum piç misin?

    öyle içten söylemişti ki "yavrucum aç mısın" diyen anne gibi, sevdi mi sövdü mü anlayamamıştık.
  • yer: ankara üniversitesi fen fakültesi istatistik bölümü sıraları kocaman ve rahat olan süper sınıf

    zaman: zamanın ötesindeki zamanlardan bir zaman

    insanlar: güleç zamane gençleri, istatistikçi olma adayları

    gelelim azarımıza

    ders fevkalade sıkıcıdır, zira kümeler cebri hede hödö sonsuz sonsuz birleşip sayılabilir şekilde beyinleri tokatlamaktadır.bu sıkıntıdan feyz alan gençler aniden birbirleriyle kendilerince komik poleniiine girer.gülmeye eğlenmeye başlarlar.
    bunları duyan sabırlı hoca ise uzun süre sesini çıkarmaz ama sonunda dayanamaz vee:

    -sennnn!ne sırtalıyosun orda???

    bu söz öğrencileri ciddiyete değil sırtalamaya davet etmiştir o ayrı
    (sırtalak was here)
  • aobp uygulamasını "bütün öğrencilere ne şekilde olursa olsun yüksek not vermeliyim"
    diye yorumlayan bir öğretmenden,
    aobp uygulamasını "diğer okullardaki öğrencilerin hakkını yememeliyim" diye yorumlayıp kopya çekmemekte inat eden bana:

    -sağına soluna baksana olm!

    (komik olduğu kadar üzücüdür bu azarı işitmek. kafa karıştırıcıdır. enayi miyim ben diye sordurucudur.)
  • "s", "t" ve "z" harflerini telaffuz edemeyen, ucunu de dilinin ucunu dislerinin arasindan cikararak soyleyen bir beden hocamiz vardi. ornek verelim, "selam" kelimesinin "s"sini "ts" gibi soyler, "tselam" derdi (ingilizce'de "the" kelimesini okur gibi). bir derste arkadasimiz camurlu ayakkabilariyla spor salonuna girer. hoca dellenir ve bagirmaya baslar. yaklasik 2 dakika boyu orgenciyi azarlar, azarlar, ortami inletir, gurler vesaire. en sonunda da, noktayi koyayim, bir hoca olarak ne oldugumu gostereyim soyle sert bir laf edeyim de ogrencilerin gozunde sert hoca imaji yaratayim diye dusunmus olacak, gayet agir bir ifade kullanir. ancak farkinda olmadigi, bu ifadede bulunan "s", "t" ve "z" harflerinin bollugudur. iste tum bu karizmayi yok edip azar isitmekte olan ogrencileri hocanin yuzune bakarak kahkaha atmak durumuna getiren diyalog su sekilde sonuclanir:

    hoca: omrumu yediniz vs vs vs vs........ "tsaygitsitz yaratsık!!"
  • dershane zamanlarindan..

    hoca: evet cocuklar temmuz ve agustos ust uste otuz bir cekerler...
    (5 saniye sessizlik)
    arkalardan bi kiz, sessizce: yuh..
    sinif: hahahahaha!
    (30 saniye gecer)
    hoca, sessizce: hayvanlar,
hesabın var mı? giriş yap