• --- spoiler ---

    sylvester bu filmde kamyon şöförüydü, ama boş zamanlarını da kamyoncuların uğrak mekanı olan bir mekana gidip, bilek güreşi yapararak geçirmekten çılgınlar gibi zevk alıyordu, üstelik herkesi yenmenin de yolunu bulmuştu şapkasını ters çevirdimi kimse duramıyordu karşısında sylvinin.
    sylvister'in bu ve benzeri hayvanlıklarından yılan karısı tabi ki doğal olarak boşanma yolunu seçmişti, üstelik kadın zengin bir ailenin kızı olduğu için çocuğunu da mahkeme kararıyla yanına almıştı.
    sylivster da gelip evladını kamyonuyla kaçırıyordu, geziyorlardı biraz sonra yine o mekana gidip bilek güreşi yapıyorlardı. işte böylesine ibretlik bir filmdi.
    --- spoiler ---
  • en aksağından bir motörhead şarkısı. sözleri şöyledir:

    shoot, shoot, shoot, hey!
    please tell me kind, i'm out of my mind
    and i'm telling you
    it's not that i'm bad, i'm totally mad
    i'm a boogaloo

    i'm certain, i must be a burden
    completely....
    over the top, over the top!

    i don't know what it means, all i hear is screams
    and i don't know whose
    the nightmares are real, i got a raw deal
    and it's all bad news

    i swear it, i can't get it
    completely...
    over the top, over the top!

    you know it's no lie, my main alibi
    it's a waste of time
    you know it's the truth, the lyrics the proof
    and at least it rhymes

    you can have me, 'cos i'm barmy
    completely...
    over the top, over the top!
  • bu film için ''sylvester stallone'nin en iyi yapımları arasında'' diyebilirim. her ne kadar hollywood yapımı olsa da stallone'nin, bu film de dahil olmak üzere birçok filmde, biz izleyicilere bağımsız sinema örneklerini sunduğunu belirtmeliyim. çünkü bu adam, onlarca filmde rol almasının yanı sıra keza o filmlerde yönetmenlik ve yazarlık da yapmıştır. dolayısıyla bu kadar zahmet isteyen bir işi, en iyi şekilde kotarmıştır. tüm bunlar dışında gayet güzel bir film. insanlar nasıl ki, sevdiği sanatçıların konserlerine gidiyorlarsa ben de sevdiğim sinema oyuncularının filmlerini - ilk kez izlememe rağmen - büyük bir hayranlıkla izlerim. umarım kendisi, daha uzun yıllar sinema sektöründe var olmaya devam eder.
  • hollywood film klişelerinden ibaret olsa da güzel bir filmdir.

    ayrıca finalde stallolenin yendiği aktörün adı; (bkz: rick zumwalt)
  • over the top'ın bir şaheser olmadığını kabul ederek, çöp denilebilecek bir sürü filmde yer almış sylvester stallone'nun ayakta kalan filmlerinden biri olduğunu söyleyebilirim. 80'lerin hollywood tarzına uygun bir aksiyon filmidir. baba oğul filmleri denildiği zaman akıllara düşecek bir yapımdır.

    sylvester stallone bu filmin içinde yer almaktan pek memnun olmamıştır. çünkü ona göre film daha karanlık olmalı, daha fazla şehir içinde geçirmesi ve rock şarkıları yerine film müziklerinin kullanılması gereklidir. bu filmde yer almasının tek amacı, kendisine sunulan inanılmaz ücreti geri çevirememesidir. açıkçası filmin daha karanlık olması gerektiği fikrine katılmaktayım, fakat bir kamyoncunun hayatını ele alırken şehirden uzak manzaralar ve filme uygun rock şarkılarının kullanılmış olmasını doğru tercih görmekteyim.

    sonuç olarak çocukluğumuzdaki sevdiğimiz aktörlerden biri olan sylvester stallone hatırına izlenebilecek bir filmdir. çok ciddiye almadan ve kafa yormayarak rahat rahat izlenebilir.
  • tır kokpitinden mükemmel manzaralara, çok iyi bir soundtrack'e, ortalama oyunculuklara ve kötü bir senaryoya sahip film. kötü bir film değil, çerezlik bir seyirlik diyebiliriz. filmde john brzenk de son kısımdaki bilek güreşi sahnelerinde yer almıştır. filmde dikkatimi çeken noktalar:

    -hemen hemen tüm maçlar strap'e gerek kalmadan bitiyor ki reelde bu pek mümkün değildir. en azından bu yüzdeyle pek mümkün değil.
    -genelde eleme maçlarında üç elden ikisini alan kazanır. filmde sanki bir tane alan tak diye turu geçiyor gibi gösterilmiş. belki de o zamanlar kurallar farklıydı kim bilir.
    -maçlarda bacak kullanımı hiç gösterilmemiş, bacaklardan nasıl destek alındığı gösterilebilirdi.

    --- spoiler ---

    bir de ana karakterimizin eşini çocuğunu neden bıraktığını, türk filmlerindeki kötü karakterlere benzeyen dayının nasıl bir ibnelik yaptığını anlatsalar her şeyin altı daha dolu olabilirdi. ayrıca kötü karakterimizi de saf kötü yerine daha gri bir karakter yapsalar tadından yenmezdi. bir lafım da bull karakterine, keşke gerçek hayattan örnek alıp daha gerçekçi bir bölüm sonu canavarı yaratsalardı.

    --- spoiler ---
  • bu film ile ilgili bir çocukluk hatıram mevcut.
    ilkokulda sınıfta iri yarı bir arkadaş vardı, herkesle bilek güreşi yapıyordu ve sınıfta kimseye yenilmedi. çocuk herkül gibiydi.
    stallone hayranı bir çocuk olarak bu filmi izledim ve ertesi gün elemana meydan okudum. bana güldü tabi... filmden aldığım gaz ile birlikte herifi tek seferde devirdim.
    o an surat ifadesini hatırlıyorum da, çocuk şok geçirdi.

    iki senede bir izlerim bu filmi ve sountrack albümü de çok iyi.
    özellikle in this country
    edit : imla
hesabın var mı? giriş yap