özdere

• küçük ve şirin bir tatil beldesi.
  
  buraya ilk gidişim ilkokul yıllarımda oldu, yanılmıyorsam 3. sınıfa gidiyordum. babamın bir arkadaşı vardı, apart otel açmıştı. biz de bir tatil yolculuğu sırasında onun yanına uğrayıp birkaç gün otelinde konakladık. o yıllarda denizi sanki daha bir temiz daha bir güzeldi. belki de çocuktuk ondan öyle geliyordu.
  
  biz bu ziyaretimiz esnasında özdere'yi çok sevdik. özellikle annem ve babam doğasından, sessizliğinden dolayı hayran kaldılar ve bu üç günlük tatil esnasında ani bir karar ile yazlık bakmaya başladılar. babamın arkadaşı her yeri çok iyi bildiği için bize yardımcı oldu ve ev bulundu hatta derhal alındı. istanbul'da yaşayan bir aile olarak baya uzak bir yerdi bizim için ancak annem çalışmıyordu ve yazları istanbul'da iki çocukla oturmaktansa en azından çocukluğumuzu gönlümüzce yaşayalım diye düşündüler ve biz o yazdan itibaren her yıl tatil için yazlığımıza geldik. okullar açılırken de döndük. babam da izin haftalarında yanımıza geliyordu.
  
  o kadar çok anı o kadar çok hatıra var ki buradan aklımda. ben o yüzden özdere de neymiş ya pöf falan diyemem. ben çok seviyorum. çakıl taşlı kumsalını da dalgalı denizini de. o dalgalarda az eğlenmedik küçükken :) kumsalda yatıp karşıda uzanan dağları izlemeyi de seviyorum. geceleri bomboş sahilde uzanıp muhabbet ederek yıldızları izlemeyi seviyorum.
  
  biz o yazlığı aldığımızda annem de babam da gençti. şimdi okullar bitti, çalışma hayatı başladı hatta evlendim bile.
  ilk defa geçen yaz eşimle ve ailemle yazlığımızda birkaç günlük bir tatil yaptık. yaşadığım huzur ve mutluluk tarif edilemez. insan bazen kendini bir yerlere bir şeylere ait hissetmeyi seviyor. ben de bu yüzden burayı seviyorum işte. belki ilerde çocuğum olduğunda ilk defa burada denize girecek. benim çocukluğumu yaşadığım deliler gibi eğlendiğim, arkadaşlarımla yapmadığımız delilik kalmayan o sahilde o da koşup oynayacak.
  
  ben özdere'yi seviyorum. sevmeyeni, eleştireni de anlayabiliyorum.
  
  dalgalı denizden hoşlanmıyorsanız ve tatil için burada olmanız gerekiyorsa aileniz, eşiniz, arkadaşlarınız vs. sebebi ile sizlere birkaç önerim olacak.
  
  tatilde sabah erken kalkmak sizi mutsuz etmiyorsa, denize erken saatte gidin.
  berrak ve dümdüz olur genellikle 11'e kadar filan.
  
  akşamları da gün batımını sahilde yaşamanızı tavsiye ederim. deniz de az buçuk toparlanmış oluyor o saatte.
  
  geceleri çok aydınlık olmadığından biranızı, şarabınızı, çerezinizi de alarak sahilde yıldızları izleyerek muhabbetin dibine vurabilir. hele bir de dolunay varsa içinizi huzurla doldurabilirsiniz.
  
  sahil boyunca yapılmış olan yürüyüş yolunda sabah erken saatte bisiklete binmek, koşmak da şahane keyif verir.
  
  yalnız değilseniz burada zaman geçirmek çok da zor değil aslında. ki ben iş hayatından o kadar derbeder oldum ki yalnız başıma da gelsem sıkılmam :)
  
  velhasıl özdere benim için bir başkadır.
• yazlıkçı ve kampçılar için cennet, otel-bar-gece klübü-çılgın turist dolu plaj sevenler için fazlasıyla sakin bir tatil beldesi. 2. gruptakiler bok atmak yerine şöyle 30 km kadar daha güneye ilerleyip kuşadası'na geçebilirler.
• sevgi parkında birayı içip şişesini denize atan bazı yavşaklar barındırnaktadır. kayalıklar civarında bir şnorkelin tüm endamıyla süzüldüğü gözünüze ilişirse bilin ki bu ördek denizi temizliyordur. denize çöp atarken yakalarsam zıpkını götünüze yersiniz.
• gece pazarından pek çok el yapımı incik boncuk alabilirsiniz. tam bir yazlık mekanıdır. otel v.s. için gidilmez. ama izmir tipi yazlıkçılığın dibine vurulacak yerdir. ramazanda bile elinizde birayla dolaşabilirsiniz. muğla civarının kıyı kasabaları gibi değildir. aileyle yapılan tatiller ve kendine vakit ayırmak için ideal bir yerdir. plajı çok güzel değildir. ürkmezin plajları gibi kumluk değildir ve daha ufaktır. plaja ulaşımı yazlıklar arasından zik zak çizerek gerçekleşir. ana yol özdereyi ikiye böler . deniz tarafı emlak açısından pahalı diğer taraf daha ucuzdur. arka kısmındaki dağın eteklerinde orta mahalle ve içinde bulunan siteler yer alır. bu kısım denize uzaktır ve yokuştur. hala hangi akla hizmet yapılmıştır anlayabilmiş değilim. özdere gelmeden yani gümüldür sınırlarında çok güzel iki adet azmak yer alır. balık tutmak için burayı değerlendirebilirsiniz.
  
  özetle bahçesi begonvil ve sardunya çevrili bir yazlıkta mangal yakmak , emekli albay komşuyla sohbet etmek , gençseniz komşuya gelen misafir kızı kesmek , sabahları yürüyüş yapıp denize girmek , sivrisineklerle savaş yöntemleri keşfetmek , torun tombalakla boğuşmak , ekmek almayı unuttuğunuz için ana yoldaki bakkala gitmek , arabanın üstüne güneşten korunsun diye çarşafla örtmek gibi aktiviteler hoşunuza gidiyorsa özdere sizin için biçilmiş kaftan.
• bugün can sıkıntısından gidip sahilinde 1.5 saat yürüdüğüm mükemmel sahil kasabası. umarım 2 hafta sonra da deniz sezonunu açmaya gideceğim.
  
  tanım: izmir ili sınırlarındaki en güzel yerleşim yerlerinden biri
  
  edit: o 2 hafta oldu 6 hafta. yarın kavuşuyorum özdere'ye yeniden. çok seviyorum.
• beklentilerinin bar, disko, gece hayatı, hareket, ordu gibi insan kalabalığı olanlarca sevilmeyen belde. aslına bakarsanız yanıbaşındaki gümüldür'den daha sakin, daha derli toplu, daha tercih edilebilir yanı çok olan güzel bir sahil beldesidir. orta mahalle plajının ve denizinin tercih edenlerce deneyimlenmesi gerekir. sakin ve dingin, kalabalıkla cebelleşmek istemeyeceğiniz bir tatil isteğiniz varsa gidebileceğiniz orta sınıf bir tatil beldesidir. elbette bir selimiye, hisarönü, bozburun değil ama izmir ve çevresinde bir tatil mekanı tercihiniz olacaksa bu özdere olabilir. üstelik oldukça şık ve kaliteli otelleri mevcuttur. tek sıkıntısı karadan denize uzanan iç içe geçmiş müstakil evler. beni tek rahatsız eden görüntüsü budur. bunun dışında evet çok kalabalık değil, plajda kıç kıça uzanmak durumunda kalmıyor, bangır bangır müzikle ve kalabalıkla cebelleşmek durumunda kalmıyorsunuz.
• cam ormanlariyla kapli daglari denize dik uzanan, ege bolgesinin en guzel koylarinin bulundugu belde...
  kiyilari kac kilometre uzanir, sinirlari kac koy icerir bilinmez. esas mekan olan cukuralti sahili "sevgi parki"yla eteklerinde "adi melahat"`in bulundugu tepe arasida kalir. ucunda yel degirmeni gorunumlu kandiriktan bi viranenin de bulundugu bu tepe, gunbatiminda golge ederek her daim gumus rengi suda yuzme olanagi sunar, onun icindir ki herhangi bi tepe degildir. icinde bulunulan su da herhangi bir su degildir zira bu suda yosun yoktur, yosun varsa da yuzunuzu kiyiya cevirip sahildeki siluetlerin, ardindaki beyaz duvarlarin, kiremit catilarin, agaclarin, daglarin, uzerlerinde inise gecmeden once son turlarini yapan ucaklarin, onlarin da uzerinde bilmem kacinci turlarini yapan, nerede ne zaman inise gececekleri belli olmayan bulutlarin keyfini cikarabileceginiz kadar acilmissiniz demektir. yine de endiselenicek bi durum yoktur netekim bu keyif kendinizi alikoyamayacaginiz turden degildir, zaten cok gecmeden hafiften ruzgar cikar, sizi yavastan sahile surukler...
• geldik gorduk ki terkedilemeyen eski sevgili olmus ozdere. insan niye geldigini, niye sevmedigi halde birakip da gidemedigini dusunedursun, tanrinin ademi dünyaya indirdigi gibi sanki gizli bi el atmis da sizi bu cehenneme mecbursunuz kalmaya. oysa sizi burda tutan anilariniz var, cocuklugunuz var. sahilde gezinen insan suretli yaratiklara katlanmaya, denizden eve gidene kadar minimum 10 kez taciz edilmeye, her seferinde ya sabir cekmeye, ben oldum kilikli coluk cocugun her turlu taskinligina, altina araba alinca seyyar diskoya donusen zibidilerin gurultulerine dayanmaniza sebep baglariniz var. ama gun geliyo sabah o guzelim denizine doktugunuz sikintilarinizi ertesi sabah yine buluyosunuz ayni deniz kiyisinda. zira ozderede dalgalar artik hicbi yorgunlugu alip goturmuyor cunku deniz hep sakin, hep dalgasiz. attiginiz hersey donup dolasip size geri donuyor. size de dusen alip bi kadeh sarabi terasa kurulup gitmek lazim buralardan diye hayiflanmak her seferinde. gitmek lazim buralardan, daha dalgali denizlere gitmek lazim. hicbir baglilik ve vicdan azabi duymadan sessiz sakin cekilip gitmek lazim.
• çevredeki ev inşaatlarının kireç çukurlarına düşme pahasına da olsa anneannenin güneşin çekilmesini bekleme uyarıları doğrultusunda bisikleti öğrenme egzersizlerinin yapıldığı, hergün dubaya ilk önce kim yüzecek yarışının gerçekleştiği, günün ikinci parti yüzme aktivitesi için saat 4'ten sonraki dalgaların beklenildiği, akşam üzerleri sahiline vurmuş siyah yosunlara baka baka banklarında arkadaşlarla oturulup çekirdeklerin çıtlatıldığı, yavaş yavaş büyümeye başladıkça akşamları bira alınıp sahile gidilerek sohbetlerin yapıldığı, terasta yıldızlara baka baka geç saatlere kadar gevezelik edildiği, dayı ile orman kampının arkasındaki kayalıklardan denize doğru inerek şnorkel ile dipteki az sayıdaki deniz kabuklarını çıkarma çalışmalarının yapıldığı, dede ile onun koluna girerek çamların arasında yürüyüşlerin gerçekleştiği, hüzün ve büyük özlemle hatırlanan ve kalpte çok büyük yer tutan izmir'in bir yazlık evler bölgesi, yüreğimin parçası, çocukluğum.
• şu an,şimdi, tamda bu an.
  biramı söyledim annemler yazlık evi kapatmadan önce.
  çocukluğumun yazları eşittir özdere.
  sessiz,fazla sessiz hatta. sakin. emekli yeri kasaba.
  seneye yaza görüşmek üzere.