• sabah gazetesi muhabiri (!) ve http://arsiv.sabah.com.tr/…gny113-20060616-200.html linkindeki haberi yazan kişi.

    kendisi sabancı müzesi'ndeki rodin sergisine getirdiğimiz çocuklarla* güya röportaj amacıyla sergiye gelmiştir*, malazgirtli çocukların istanbul'a gelmesindeki güzellik dışındaki her şeyle ilgilenmiş olayda dramatizm bulmak için elinden geleni yapmış, sonunda aradığını bulamayınca tuhaf ve gereksiz bir haber yapmıştır. ayrıca insanların söylediklerinin ruh hallerini çok yansıttıklarını düşünenlerdenim: haberin linki yukarıdadır ama kaybolma ihtimaline karşı:

    rodin'in heykelleri çocukları utandırdı

    muş'ta okuyan öğrenciler, önceki gün sakıp sabancı müzesi'ndeki rodin sergisini ziyaret etti. hayatlarında ilk kez bir müzeye giden çocuklar, nü heykelleri görünce utandı.

    muş'un 1071 malazgirt pansiyon ilköğretim okulu'nda okuyan 37 çocuk önceki gün istanbul'a geldi. çocukların en büyük isteği ise sakıp sabancı müzesi'nde açılan ünlü heykeltıraş rodin'in sergisine gitmekti. tüm gezi masrafları açı okulu tarafından karşılanan çocuklar, hayatlarında ilk kez müzeye gitmenin sevincini ve şaşkınlığını yaşadılar.

    'keşke muş'ta da müzeler olsa'
    sabancı müzesi tarafından rodin'in hayatı ve sanat eserleri hakkında bilgilendirilen çocuklar, özellikle nü heykelleri görünce utanıp, heykellere yaklaşmak istemediler. ancak görevlilerin bilgi vermek üzere heykelin yanına çağırmasıyla soluğu eserlerin yanı başında alan çocuklar, gülümsüyorlardı. rodin'in heykellerini uzun uzun inceleyen 11-14 yaş arasındaki çocuklar, en çok 'düşünen adam' heykelini beğendiler. bu arada heykelin ne düşündüğüne dair yorumlarda da bulundular. köylerinde öğrenim göremedikleri için yatılı okuyan öğrencilerden 13 yaşındaki tenya yaldız, seneye oks'ye gireceğini ve ilk kez gördüğü istanbul'u çok beğendiğini söyledi. yaldız, müzeyi gezmekten büyük keyif aldığını belirterek, 'keşke muş'ta da böyle müzeler olsa' diye konuştu. sergi, 3 eylül'e kadar açık kalacak.
    özlem yilmaz- merkez/istanbul

    birincisi hayatında ilk defa müze/sergi gören çocukların nasıl bir edayla seyretmeleri ya da yorumlamaları gerekiyordu eserleri? ikinlcisi boynuna fotoğraf makinesi takıp kıytırık bir iki soruyla nasıl böyle bir sonuca vardı şaşıyorum doğrusu. kendisi nasıl bir primin peşindeydi ki bunları yazarken?
    haberdeki yanlışlara / yalanlara gelince:
    çocukların en büyük isteği rodin sergisine filan gelmek değildi. bu bizim isteğimizdi yani öğretmenlerinin ve organizasyonu yapan açı okulu'nun..

    sevinç ya da şaşkınlık filan da yaşamadılar. çok sıkıldılar sadece ve biraz ilginç buldular birkaç heykeli.. o kadar..

    görevliler heykel hakkında bilgi vermek için yanlarına filan çağırlmadılar.. sadece bir bayan vardı bilgi veren ve kimse soluğu heykelin yanında filan almadı.. gayet ilgisizlerdi..

    kendisi hikaye bütünlüğü ya da akıcılık ya da ilgili şeyleri bir araya koyma gibi yazı kurallarına hiçbir şekilde dikkat etmemiştir. özellikle hassas olmamaız gereken çocukların eğitimi gibi konularda en ufak bir fikre sahip değildir ve kesinlikle nereye odaklanacağını bilmemektedir.

    soruları sorma tarzını göstermek açısından:
    ne kadar tuttu bu gezinin masrafları? (magazin arayışı)
    nereden çıktı bu fikir? (ne bu yaratıcılık gösterisi filan mı/ne gereği vardı?)
    çocuklardan okutulmadığı halde buraya gelen var mı? (dramatizm arayışı)

    doğrusu ise şöyle olmalıydı özlem hanım:
    gezi fikri nasıl doğdu?
    sizce ne gibi yararları olacak çocuklara bu gezinin?
    çocukların okuma/yazma eğitim oranı nedir doğu illerimizde? herhangi bir gelişmeye doğru gidiliyor mu?
  • (bkz: yılmaz özlem)
  • (bkz: meme kanseri haberine erotik fotoğraf koymak)
  • zoraki kocadaki rolunde menekşe ile halil dizisinde oynayan sedef avcı ile aynı sesi kullanan oyuncu. kimin gercek sesi bilmiyoruz; ya ikisinin de değilse.* işin garip tarafı prime-time da bir gün arayla gosterilen iki dizide aynı seslerin kullanılması. gercek sesini kullanmayanlara karşı zaten özel bir sevgimiz var(!). kim gercek onu da bilmiyoruz ya neyse...

    bahsi geçen ses sedef avcı'nın sesi değilmiş bunu öğrendik. özlem yılmaz ı da başkası seslendirmiş büyük ihtimalle. şu an oynadığı bir dizide yine aynı sesi kullanıyor ama net bilgi yok seslendirme mi değil mi diye.
  • fenerbahçeli volkan'ın eski sevgilisidir. kendisine, tünel ve asmalı mescit civarında sık sık rastlayabilirsiniz.
  • çok sıradan bir türk kızı. kaş-göz bölgesi yüzünden itici bile buluyorum. baş kadın oyuncu yapmislar bi de.
  • oyunculuk eğitimi almış olmasına rağmen oynayamayan kız. kasıp dursa da bi türlü istediği çıkışı yakalayamadığını da gözlerden kaçmıyor.
  • malesef sabah gazetesi eski yazari ile karistirilan caferuj editoru. farkli bir ozlem yilmaz oldugunu kanitlamak icin her tarafa fotografini koymak zorunda oldugumuz insan. http://www.caferuj.com.tr/…cr_ozlem_yilmaz/ozgecmis
  • öbür özlem yılmaz'dan bir yazı (acaba kaç tane vardır? ben 13 yaş civarındayken babam bir mehmet yılmaz aramıştı o zamanki rehberde, istanbul avrupa yakasında tam 22 kişi vardı. ha mehmet, ha özlem değil mi, her yer onlarla dolu. ya da doluydu. şimdi berkcan'lar, melisa'lar, ege ve ada'lar daha bol herhalde, ha bir de can'lar, ama can altın devrine döndü. hem can amca lar var, hem de can bebekler) neyse efenim, konumuza dönersek "devrik cümle"den, "şişman kadın istanbul": http://caferuj.com.tr/…/10/28/sisman_kadin_istanbul
  • yillar once klingon olmuslugu da bulunan, 4-5 yil once gemimde worf'a sarkintilik edince "ne dedin sen ? ne dedin sen ?" diyerek kafasinda romulan ale sisesi kirdigim insan. insan gibi gorundugune bakmayin, aslen klingon'dur.
hesabın var mı? giriş yap