• italyan siyaset kuramcısıdır. kuvvetler ayrılığı ilkesine dayalı laik bir devleti savunan ilk ortaçağ düşünürlerindendir. din ve vicdan özgürlüğünü savunur.
  • türkçe'de üzerine yazılmış detaylı çok az yazı olmakla beraber bunlardan biri celalettin güngör tarafından kaleme alınmıştır. makalenin linki: http://webftp.gazi.edu.tr/hukuk/dergi/16_4_6.pdf
  • seküler yönetim idealiyle; “din adamlarının arınmış bir manevi yaşam izlemekten başka, dünyevi bir iktidar peşinde koşmaması” gerektiğini erken bir dönemde aktaran düşünür.

    defensor pacis adlı eseri 1327 yılında papalık tarafından resmi olarak suçlanmış ve 1558'de treto kurulu tarafından yasaklı kitaplar listesine dahil edilmiştir.

    (bkz: index librorum prohibitorum)
  • cesenalı michael ve william of ockham ile birlikte papa tarafından aforoz edilen düşünür.
  • padovalı marsilius’a göre, tanrısal yasaların bu dünyada yaptırım gücü yoktur. bunun nedeni, tabii ki tanrının bu dünyada etkili olamaması değil, “tanrısal yasaları ihlal etmenin cezasının çoğunlukla öte dünyaya bırakılmış olmasıdır”

    ayrıca bir tanrısal yasanın ihlal edilmesinden sonra kişinin ölmeden önce bağışlanma talebinde bulunma hakkı da vardır. öyleyse ihlalin cezası bu dünyada uygulanamaz, çünkü kişi henüz ölmediyse her zaman bir bağışlanma ihtimali mevcuttur. oysa devlet işleri dünya ile ilgilidir ve devletin koyduğu yasayı ihlal etmenin cezası ancak ve ancak bu dünyada uygulandığı takdirde yasa kurumu gerçekten caydırıcı olabilir.

    zamanının oldukça ilerisinde görüşleri olan padovalı marsilius (1275-1342), hukukun kaynağının beşeri iradede aranması gerektiği görüşünü savunduğu gibi, bu iradenin de tek bir kişiye ya da bir gruba bırakılmasının sakıncalı olduğunu, yasaların ancak tüm halk ya da çoğunluk tarafından, doğrudan kendileri veya temsilcileri vasıtasıyla yapılması gerektiğini vurgular.

    hukukun kaynağı olarak tanrısal iradeden beşeri iradeye geçilmesi, siyaset tarihinin en radikal dönemeçlerinden kabul edilir. öyle ki bazı yazarlar, devleti bu tarihten başlatıp, önceki siyasi yapıları “devlet” olarak kabul etmezler.
    (bkz: niccolo machiavelli)
    tarihin neredeyse tamamı boyunca siyasi idare, yasayı koyan ve uygulayanın birbirinden ayrı olduğu bir yapıda kabul edilmiş ve uygulanmıştır. ilkellerden itibaren, uygulanan yasaların, uygulayanların dışında bir kaynaktan geldiği iddia edilmekte ve uygulayıcının (siyasi iktidarın) uygulama hakkını (meşruiyetini) yasayı söyleyen kaynaktan aldığı savunulmaktaydı. bu kaynak, bazı toplumlar tarafından ata ruhları, bazılarında doğa (animizm), bazılarında ise doğrudan tanrısal buyruklar olarak gösterildi. ancak hepsinin ortak noktası, toplumları yönetecek yasaların dışsal, yani insan dışından bir kaynaktan türüyor olmasıydı. işte tanrısal iradeden beşeri iradeye geçilmesi, hukukun kaynağının içseleştirilmesini, yani toplumu yönetecek yasaların, toplumun içinden bir kaynaktan, yani insandan/beşerden çıkmasını ifade etmektedir. dolayısıyla bu, bin yıllardır süregiden, yasa söyleyen ve uygulayan ayrımını/ikiliğini “bir” yapmaktadır. her ne kadar bu fikrin düşünsel temellerini yukarıda ifade edilen padovalı marsilius ve benzer düşüncelere sahip kimi düşünürler atmış olsa da, beşeri irade kuramı’nı siyaset fikriyatına soktuğu kabul edilen ve bu tarzıyla modern siyasetin de başlangıcı olarak kabul edilen kişi, italyan düşünür niccolo machiavelli (1469-1527) olmuştur (bkz: #146417601) (fatih serkan azizata, ideal devlet, ilkellerden milenyum insanına devlet yaklaşımları, s. 80-81).
  • marsilius,marsilius,marsilius...

    günümüzde parlementoda kağıt üstünde varolan pratikte göremediğimiz bana göre makrososyalist filozoftur.marsilius'a göre yönetimin özellikleri ;

    -yasama yetkisi halkta toplanmalıdır.

    -halk yasayı doğrudan kendi yasa koyarak sağlamalıdır.

    -yürütme yasama organı tarafından tayin edilmelidir.

    -yasama yürütmeyi her zaman kontrol etmelidir.

    -yürütme yetkisini yasama'dan almalıdır.
  • on altıncı yüzyıla damgasını vurmuş imparatorluklar-papa çatışmalarında imparatorların yanında durmuş, roma kilisesi'nin savlarına karşı devletin toplumsal arka planını ve devletin özünde din dışı (laik) olan bağımsız karakterini ortaya koymaya çalışmış italyan düşünürüdür. devletin kilise üzerindeki üstünlüğü düşüncesini savunmuştur.
hesabın var mı? giriş yap