park etmek

• öğrenmek için y kromozomuna ihtiyaç olan birkaç şeyden biri.
• kadın şöförlerin beceremediği yegane eylem.
  (bkz: istisnalar kaideyi bozmaz)
• park etme anında genellikle bütün ahali seferber olur ve sizin kilitlenilen noktaya sağ salim yerleşmeniz için elinden geleni ardlarına komazlar...
  ör:
  -sağ yap gel abi, abi sağ yap...
  -abi sol yap şimdi abi sol yapsana...
  -olm karışmasana sen...
  -abi tam kır... hooooop... tamam ileri git şimdi...
  (bkz: daha gider bu)
• geri geri versiyonu genelde tercih edilen, aynalardan max derecede faydalanmayı gerektiren; yerine göre yer bulamayıp sorun olan aksiyon. "araban mı var park derdin var" diye de denir.
• harddisk kafalarının diskin plakalarını çizmeyeceği güvenli bir yere çekilmesi işlemi. eski harddiskler bu işi pc kapanınca otomatik yapamazdı. bu yüzden pc ' yi kapatmadan önce park.exe gibi bi utility ile harddisk park edilir, sonrasında pc kapatılırdı.
• sağ tarafa^* geri geri yanaşırken direksiyonu ne yöne doğru çevirmesi gerektiğini bilemeyenlerin yapmakta zorlandıkları fiil.
• feminizmin dilini uzatamadigi alanlardan biri.her ne kadar on ve arka arabadan 1 karis mesafe birakacak sekilde mukemmel paralel park yapan kadinlara rastlamis olsam da bir genelleme yapmak gerekirse,ekosistemde her canlinin bir gorevi oldugu gibi land rover'li kadinlarin gorevi de otopark kenarlarini traslamaktir.
• hidrolik direksiyona haiz bir araçta oldukça kolay olan hamle. misal bir kaplumbaga 2-3 hareketle araya girebilirken, onun 2 kati uzunluktaki bir chevelle malibu ayni bosluga sadece tek hamlede girebilmektedir..
• kesinlikle araba kullanmaktan daha zor olan olay.
• uzay istasyonları kenetlemekten sonra dünyanın en zor işi olduğuna inandığım kasış olay. galiba en iyisi ön lastiği geçtikten sonra ön kapının bittiği alan arasında direksiyonu kırmaya başlamak.. ama olmayor.
  (bkz: ha deyince olmuyor iste)