• yeni işe girildiği gün ilkinin ne zaman olacağı merak edilen

    ve fırça yendikten sora çalışanda iştah miştah bırakmayan durum
  • can sıkan olaydır, müdürden fırçayı yediniz diyelim bitti mi ? hayır bitmez akşama kadar dalar dalar o anı tekrar düşünürsün ilk önce onun söyledikleri gelir aklına müdür konuşur, sonra sen hazıroldan rahata geçer, yavaşça hareket edip istifini bozup aniden müdüre bi kafa koy..!!!

    nerdeee ? müdüre sinirli bir cevap vermeyi düşünürsün asıl onuda yapamazsın ki güzel yurdumda yeni bir iş bulma süresi bile ortalama 1 seneye çıkmıştır, bunun yerine bir iç çekip içinize atıp birikimlerden oluşan kanserinize bir adım daha yaklaşırsınız...
  • o günden beri bütün g...tler müdür olmuş dersin içinden...
  • günlük bir ritüeldir. her işinizi doğru yapsanız dahi, onu yemeden rahat olmaz ulu patronlarımız.
  • sıkıcı ve rutin geçen işlere heyecan katmak için patronun gelip yaptığı konuşmalar bütünüdür, istenilen heyecan seviyesine göre patrona karşılık verilmeli veya susup gitmesi beklenmelidir.
    (bkz: one a day)
  • başta özel sektör olmak üzere, çalışma hayatının arısı, balı, peteği, gülü, dalı, çiçeğidir.

    önceleri çok asap bozar. gece-gündüz tırnak kemirtir. zamanla suratınız zımparalanmış tahtaya döner, öyle umursamaz, öyle boşvermiş, öyle "ne diyo la bu" bakışıyla bakarsınız.

    işi kaybetmek istemiyorsanız susup, içinizden saydırmanız gerekir. çoğu kere patronun deli olduğu düşünülürse tepki verme isteği bastırılabilir.

    (bkz: gördün deli dön geri)
  • küçük patronların çok yaptığı bir eylem olmakla birlikte, büyük patronlar, özellikle bilişim sektöründe, kafası çalışan büyük patronlar, karşılık veren çalışanı daha çok severler.

    kendi özel şirketimi kurmadan önce, oldukça büyük bir yazılım firmasında çalışıyordum, yıllar içerisinde 2 kere üstüm ile bir kerede asıl patronla yaptığımız büyük bir proje (yaklaşık 2-3m dolarlık bir işti) için tüm şirketi ayağa kaldıracak düzeyde (fiziksel temasta bulunmadan tabi ki) kavga ettik. laf sokmalar ile başlayan tartışmalar, hararetli bir şekilde karşılıklı laf sokmalara, bağırmalara çağırmalara dönüştü bu 3 olayda da ama özellikle büyük patronla yaptığımız kavga dillere destandı ve bu büyük patronun onca yıl içinde kimseyle tartıştığına şahit olmamıştım, bende şirketin sessiz sakin, işini güzel yapan adamlardan biriyim.

    peki, öylesine büyük bir kavgadan sonra ne oldu? hiç birşey, ikimizde desarj olduk, mis gibi çalışmaya devam ettik yıllarca. ama bu kavga küçük işletmelerde olsa eminim kapı önüne konulursunuz, çünkü onlar kendilerinden üstün çalışan istemezler ama büyüklerde iş öyle değildir, adamlar zaten kendini ezdirmeyen, herşeye tamam diyen tipler istemiyor
  • yedi yıl boyunca hiçbir şekilde fırça yemediğim patronun kıymetini bilememişim, kendi isteğimle çıktıktan sonra girdiğim yeni işteki patron tarafından üçüncü ayda basitin basiti bir herifin önünde şakayla karışık parlatılınca hemen tası tarağı toplayıp istifayı bastım. gelen gideni aratırmış, bazı atasözlerimiz ne kadar doğru imişler meğer.
  • daha önce farklı bir kaç patronla çalıştım, insanların ruh halleri, maddi durumu, çalışan sayısı dahi yönettiği şirketteki insanlara davranışlarını çok etkileyebiliyor..

    patronla direk bağlı olarak çalışmak her zaman bir yöneticiye bağlı olarak çalışmaktan daha zordur, çünkü nete nette şirketin sahibidir onun şikayet edilebileceği bir amir yoktur..

    eğer ki patronunuz mantıklı ve tutarlı bir fırça atıyorsa genelde çok takılmazsınız, hatanızın farkındasınızdır ve biraz sinirlenir işinize devam edersiniz.bu tip patronlarla çalışmak keyiflidir çünkü işinizi düzgün yaptığınız sürece herhangi bir problem yaşamadan iş yaşamınıza keyifli bir şekilde devam edebilirsiniz. patronunuz başka bir konuya sinirlenip hıncını sizden çıkarabiliyorsa o patronla yolunuz çok kolay olmayacaktır,çünkü yönetim tarzında anlık kararlar vardır ve ne zaman ne diyeceği ne tepki vereceğini kestirmek zordur. patronunuz kurumsallığın yanında dahi yaklaşmadan şirketi yönetiyorsa ve o sırada hangi cevabı vermek kendi kolayına ve işine geliyorsa ve bu uğurda size mobbing yapacak kadar gereksiz yüklenebiliyorsa, o şirkette çalışmak size bol bol gastrit, sinir bozukluğu, uykusuzluk hatta uzun vadede depresyon olarak geri dönecektir.

    velhasıl kelam sevdiğiniz işi yapın, zaten iş hayatı çok zor ve acımasız birde eğer çalıştığınız iş size kişisel tatmin vermiyorsa yılların nasıl geçeceğini gün ve gün sayıp durursunuz ve geriye dönüp baktığınız koca bir hiçlik hissiyle karşı karşıya kalabilirsiniz..
hesabın var mı? giriş yap