• 4. sezonu da diğer sezonları gibi güzel olan dizi. luca'nın arada italyanca konuşmalarını sağolsun netflix ne altyazı ne de dublaj olarak vermemiş olsa da...

    --- spoiler ---

    tommy'nin cinini kimse beğenmedi. bu beni üzdü.

    https://i.hizliresim.com/oop2o2.png

    --- spoiler ---
  • 4. sezonuna başladığım dizi.

    4. sezonda o efsanevi repliğe sahip olan filmde başrol oynamış olan adamı* italyan olarak görmek beni bir hayli heyecanlandırdı. bir insan bir role ancak bu kadar cuk diye oturabilirdi.
  • şimdi çok tepki çekmek istemem ama eski piyanist yeni italyan babamız luca karakterinin oynanışı bir italyan babadan çok karikatürize edilmiş bir italyan stereotipi gibi duruyor bence. o her cümledeki el hareketleri, hafif marşon brando jestleri. bu kadar aşırı kaliteli bir dönem dizisi ve adrien brody gibi üst düzey bir aktöre rağmen böyle olması 4. sezonda acaba yönetmen mi değişti diye düşündürdü bana. bence daha özenli çekilebilirdi o sahneler. diğer oyuncular ise aynı kalitede devam ama uzundur rolleri artık üstlerine iyice oturdu muhtemelen o yüzden.
  • böyle dizimi yapılır arkadaş adamlar yanımda çukur mukur diyorlar benim geldiğim seviyeye bak ya hahahaha çukurmuşşş...
  • daha önce söylendi mi bilmiyorum ama soundtracki the wire ın soundtrackinden arakmış gibi geldi.

    (bkz: tom waits- way down ın the hole)
  • thomas shelby tarafından, etiketinde “çaresizlik gibi görünen mutsuzluğun dibini kazımak için damıtılmıştır“ yazan cinlerin üretildiği dizi

    “you don’t fuck with the peaky blinders”
  • kostüm, prodüksiyon, hikaye, oyunculuk. her şey top class bu dizide. tommy, arthur, john, polly, alfie... hepsi hakkında tek tek bir şeyler yazmaya kalksak roman olur herhalde. abartıyor diyenler elbet çıkacaktır ancak mafya, aile, dostluk bağlamında aklınıza gelebilecek bütün değerleri en güzel şekilde işleyen ve işlemeye devam eden dizidir benim için.
    bir tık üstü godfather diyor ve çıtayı arşa çıkartıyorum.
    he unutmadan; don't fuck with peaky blinders
  • bu tarz kaliteli dizileri arayıpta bulamıyordum. 3 sezon sonra arkadaş tavsiyesi ile ancak ilk sezonunu bitirdiğim dizi.

    fazla sesini duyuramamış olsa da senaryo işleyişi, oyunculuklar, çekimler, makyaj, müzikler vs. bilinen dizilerin çoğundan üst seviyede. yani underrated‘ın karşılığı bu dizidir.

    —1. sezon ufak spoiler—

    şehre gelen yeni polisin o aksanı ve cümleleri bitirişindeki tonlamaları çok ikonik, aklımda kaldı. thomas shelby’i başta herşeyi hesaplayan, şaşırmayan tanrı rolünde sandım ama işler öyle planlamadığı gibi gitti ki aslında tüm durumu biraz şansa kotardığını görüyoruz.

    belki ben kaçırdım bilmiyorum ama polise freddie’nin yerini thomas söylemediyse kim söyledi hala açıklanmadı. birkaç böyle açıklanmayan mevzu daha var ama ya benim dikkatsizliğim ya da diğer sezonlara kaldı.

    edit: freddie’nin yerini garrison’da shelby’leri dinleyen grace söylemiş. atladığım bir ayrıntıydı. teşekkürler mesajlar için.

    — spoiler—
  • yemin ediyorum thomas shelby'i izlemekten ben bu diziye adapte olamadım. adamın çıktığı her sahnede uzun uzun yüzünü incelemekten diziyi kaçırıyorum. o nasıl yüz, onlar nasıl elmacık kemikleri ya çıldırcam. peki bir insanın çenesi bu kadar mı güzel olabilir. dudaklarının kapanışı falan, adamın suratındaki her şey o kadar mükemmel ki alamıyorum kendimi bakmaktan. ilerleyen bölümlerde alışabilirim umarım çünkü dizi de güzele benziyor.*
  • serim düğüm iyi de çözümde tökezleyen dizidir.
hesabın var mı? giriş yap