• yönetmenliğini saul bass'ın üstlendiği 1974 tarihli bilimkurgu.
  • 80'li yıllarda çocukken trt'de verdiğinde izlemiştim. severek, heyecanla, gerilimle izlediğim ilk film budur. uzun zaman adının ne olduğunu nette bulmaya çalıştım ve sonunda buldum.

    filmde karıncalar (büyük, dev değil normal) zekice, kollektif olarak bölgede yaşayan insanlara saldırıyordu.

    http://www.imdb.com/title/tt0070531/
  • arşivimi kurcalarken rastlayıp bir kere daha izlediğim, başarılı olabilecekken olamamış sci-fi. gerilim şahane, konu orijinal ancak karakter yazımı ve buna bağlı olarak oyunculuk kötü. eksiği gediği çok yani. yine de yetmişler sci-fi, her türlü akıyor.
  • saul bass'ın yönettiği tek film olmakla birlikte filmin sinema tarihindeki yeri de çok ayrıdır. günümüz sinema severleri için çoktan kült film mertebesine ulaşmış olup, evrimsel açıdan bizden avantajlı olan böceklerle insanlar arasında bir savaş başlayacaksa phase iv filmi bu savaşı başarıyla kurgulayan ilk filmdir. aslında bir film olmasının yanında, belgeselci titizliğiyle çalışılmış usta işi bir bilim kurgu şaheseridir.

    film, uzaydan gelen ne idüğü belirsiz bir müdahalenin ardından arizona’daki karınca kolonilerinde garip davranışlar gözlemlenmesiyle başlar. bir çok farklı karınca türü bir araya gelerek birbirleriyle iletişime geçmektedir. normalde birbirlerine rakip ve hatta düşman bu karınca kolonileri bir nevi barış antlaşması imzalayıp, ortak düşmanlarına karşı birlik oluştururlar. ilk işleri de onları yemekten zevk alan diğer canlı türlerini ortadan kaldırmak olur. tabi onları yiyen canlılar doğadan eksildikçe karıncaların sayısı da inanılmaz bir hızda artmaya başlar. artık önlerine çıkan her engel, biz insanlar bile onların düşmanıdır ve ortadan kaldırılmalıdır.

    elbette bu anormallik insanların gözünden kaçmaz. çünkü kelimenin tam anlamıyla evlerini başlarına yıkan, ürünlerini mahveden, çiftlik hayvanlarını ve hatta kendilerini öldüren bu karıncalardan insanlar tek çare olarak kaçmayı uygun görür. bu terk edilen ve karıncalara bırakılan bölgeye iki bilim insanı gönderilir. amaçları olağanüstü beceriler kazanan bu karıncaları inceleyip onlar hakkında bilgi toplamaktır. fakat işler istedikleri gibi gitmez. karıncalar tahmin edebildiklerinden daha zekidir ve geri çekilmeye de niyetleri yoktur.

    iyi bir yönetmenin atı bile oynatabileceğine şahit olmuştuk; ama bir karıncaya rol kestirebileceğini tahmin edemezdim. arka fonda çalan müziklerin de yadsınamaz etkisiyle yönetmen, karıncaları istediği her türlü ruh haline sokabilmiş. ölen diğer karıncalar için yas tutan ve bundan ötürü insanlara karşı intikam besleyen karıncaların çekildiği sahneler bir harikaydı mesela. ayrıca daha güçlü olabilmek adına insanların onlara karşı kullandığı zehri kraliçe karıncaya taşıdıkları ve kraliçeye ulaşıncaya kadar bir karıncanın hayatını kaybedip görevi diğer karıncaya devrettiği sahne de sinema tarihine geçecek cinsten harikulade bir sahneydi.

    kült film avcıları bu filmi mutlaka izlemeli.
  • çekimlerinin nasıl olduğunu merak ettiğim ilginç bir film. ancak güzel bir film diyemeyeceğim maalesef.
hesabın var mı? giriş yap