• sabah okudum phaselis'in bir otel zincirine satıldığı haberini. bir yakının ölüm haberini almak gibiydi benim için. öyle içim acıdı. aynı duyguyu, artık yapamazlar parka dokunamazlar umuduyla yatıp sabah uyandığımda zavallı çocukları vahşice çadırlarından dışarı çıkarttıklarını öğrendiğim sabah yaşamıştım. ağacın, parkın, denizin arkasından ağlayan insanlar olduk gözlerini toprak doyurmayanların sayesinde. tamam lan güç sizin, para sizin, her şeye muktedirsiniz, belli ki cenneti cehenneme çevirecek kudret de sizde ama bizim cennetimizi almayın. gidin
  • antalya'nin görece az bilinenlerinden bir antik kent.

    taşlarında izleri bulunan her insan evladı, o doğadaki her canlı soracak size bunun hesabını geleceğinizde. tarih boyu uygarlıklar gizlemis kendini, kültürünü dağlar ardına. üzerinden geçen yüzyıllarda iki kuruş para, üç kademe zenginlik için sikip, attiniz her şeyi.
  • tanım rixos otellerinin web sitesinden gelsin :

    phaselis antik kenti, kemer’in 16 kilometre batısında yer alır. çam ve sedir ağaçlarının hakim olduğu antik kentin rodoslular tarafından kurulduğu bilinmektedir. likya uygarlığında, üç limanı olan bir kent olarak stratejik bir önem taşımış olan phaselis antik kenti’ne deniz yoluyla da ulaşılabilmektedir. karadan ya da denizden ulaşan tüm turistler için hem antik kent, hem de muhteşem plajıyla phaselis paha biçilmez bir bölgedir.

    (bkz: ironi)
  • inşaat izninin iptali için change.org'da başlatılan imza kampanyası
  • "fettah tamince’nin konu ile ilgili yaptığı açıklamada, bölgenin dokusuna uygun bungalovlar yapılacağını, 5 yıldızlı otel binası olmayacağını söylediğine dikkat çeken sapan, “böylece akıllara phaselis’e komşu olimpos bölgesindeki ahşap bungalovların gelmesi amaçlanıyor. doğal dokuya zarar verilmeyeceği algısı oluşturulmak isteniyor. oysa projede otel yapılması halinde 13.5 metre, tatil köyü inşası halinde ise 10.5 metre yükseklikte inşaat izninin olduğu yer almaktadır. ayrıca hazırlanan çed dosyasında 180 gün sürecek hafriyattan, taşınacak 32 bin 300 ton ağırlığındaki 19 bin metre küplük topraktan söz edilmektedir. ayrıca iş akım şemasında kalıpların hazırlanması, beton dökülmesi ve katların inşası vardır. projede yer alan 5 milyon 957 bin 200 liralık beton işi, bungalov tipi olduğu iddia edilen yapıların ahşap olmayacağının göstergesidir. projeden anlaşıldığı kadarı ile 138 villa suit ile 41 apartın dışında kalan 86 oda ile 10 suit, burada otel tipi yapının da olacağının göstergesidir. diğer ünitelerde düşünüldüğünde milli park ve sit alanı içindeki arazi betona boğulacaktır. phaselis antik kenti’nin görünümü zarar görecektir” görüşünü savundu."

    http://gazeteciyazaryusufyavuz.wordpress.com/…ler/#
  • acilen durdurulmazsa doga katliamina ugrayacak antik kent. suursuzlugun bu kadari.

    http://www.baskahaber.org/…-kemerdeki-phaselis.html
  • türkiye'nin birçok yerini gezmiş birisi olarak söyleyebilirim ki; phaselis doğası, ağaçları, antik kenti, denizi ve kumsalları ile bence en güzeli. olympos ile kıyas bile kabul etmez. başka hiçbir yerde bir antik kent içinde, ağaçların altında dinlenip, birkaç metre ilerideki tertemiz denize giremezsiniz.
    zaten pek kalabalık da olmaz phaselis. hatta her gittiğimde daha fazla kişinin keşfedip geldiğini görüp üzülürüm.
    en büyük korkularımdan birisi günün birinde olympos ya da benzeri bir hale gelmesiydi şimdiye kadar. adı geçen projenin altına imzasını atanlara yazıklar olsun. para için yapmayacağınız şey yok. oradaki tek bir ağaç bile sizden daha değerli, bunu bilin.
  • kındılçeşme 'yi katleden badem bıyıklıların yeni gözdesi.

    antalya gibi bir yerde tek eksiğimiz oteldi; hamdolsun o da olacakmış inşallah.
    hatta yetmez, 200 - 300 otel daha yapılırsa bu bölgede daha güzel olur, daha çok turiz(!) gelir.

    antalya-merkez'deki andızlı mezarlığına da çok güzel bir business-class şehir oteli yapılabilir aslında. orası çok güzel bi yeşil alan, otel yapımına uygun yani.
    uncalı'daki mezarlık ise daha büyük, tatil köyü konsepti daha uygun olur orası için.

    gözünüzü toprak doyursun...
  • doğa harikası.

    phaselis ile ilk tanışmam küçük bir çocukken annem ve babam ile yaptığımız akdeniz-ege gezilerinden birindeydi. ayrılan yoldan döner dönmez otostopçu iki tane hippi görmüş onları da arabaya almıştık. bir ormandan geçip vardığımızı ve etrafımızda güzel çiçekler olduğunu hatırlıyorum. her yer kuş cıvıltıları ile dolu... phaselis princess otelinin yapımına daha başlanmamış ama bir yerlere bir tabelası konmuş. bekçi amca bizi içeriye aldı, sanırım kapanış vaktini geçirmiştik ama yine de aldı. hem ön hem de arka limanları ve arasındaki ağaçlı yolu fotograf kareleri gibi hatırlıyorum.

    uzun 10 yıllar sonra geçen sene yine gittim. o güzel çiçeklerin zambaklar ve güller olduğunu gördüm. endemik olduklarını öğrendim. phaselis'in çok ünlü bir antik liman olduğunu ve çiçeklerden üretilen parfümlerinin birinci ticaret ürünleri olduğunu biliyorum artık. keşke kimse bilmese keşke kimse gitmese. keşke bozulmasa...

    zamansız varolmaya devam etse.
hesabın var mı? giriş yap