• bir abimizin: "siz anlamıyorsunuz pornodan atlaya atlaya izliyosunuz, biraz saygınız olsun baştan sona adam gibi izleyin" demesinden sonra ona yakıştırdığım sıfat.
  • "stoya'nın kameraya bakışı artık klişe olmaya başladı. son 7 filminde de aynı şeyi görmekten artık siz de usanmadınız mı sevgili izleyiciler? bütün haşmetliliği ve güzelliğiyle stoya'nın bu davranışı gerçekten kredisini düşürür nitelikte."

    (bkz: stoya)
  • "gercekten ritmik olarak hızlı , prodüksiyon zayıf, kostümsüz, insani değerler açısından çok öğretici...."
    (bkz: mahmutpasa dan vcd ye)
  • erman toroğlu tarafından yapılırsa tadından yenmez.
  • kişiyi yaralayabilen eleştirmenliktir.

    (bkz: #890393)
  • peter north un kötü yönünü bulamayacak meslektir.
  • murathan mungan, kullanılmış biletler adlı derleme deneme kitabında, graeme stone’un, 2002 yapımı “the fluffer” adlı filminden (türkiye’de kıyakçı adıyla gösterildi) bahsederken; filmin adının çevirisinin türkçede tam karşılanamamasını, bu endüstrinin henüz bizde kurulmadığından, yeterli sözcük dağarcığının oluşamadığına dayandırır.
    bizimkiler bilgisayar başından ayrılıp sahaya inemediklerine göre; bu mesleğe soyunanlar, daha uzun süre, pornoya edebi tenkitte şahin k yaratıcılığında kalacaklar demektir.
  • eleştirirken keyif almak.
  • alin taşçıyan gibi bir eleştirmen çıkarsa büyük amerikan porno endüstirisini yerin dibine sokabilir.
    oysa avrupa pornoları her halükarda daha iyi olacaktır.
    burjuvazi karşıtı avrupa filmleri daha gerçekçi, daha küçük penislerin olduğu, kızların esmer kıvırcık saçlı hafif toplu olma ihtimallerinin olduğu, genç kızların 18 yaşında yalnız başlarına var olma çabalarını gösteren, onların kötü yola düşmesini acite etmeden anlatan, tarafsız entellektüelite dolu filmlerdir.
    yaşasın avrupa. her ne çekiyor ve çektiriyorsanız.
hesabın var mı? giriş yap