• metis yayınlarından çıkmıştır.

    "sinemayı tutkuyla sevmiş bir edebiyatçının kaleminden, sinema seven okurlar için keyifli seyirler.. kullanılmış biletler, murathan mungan’ın sinema yazılarını bir araya getiriyor. farklı tarihlerde yazılmış, farklı yayın organlarında yayımlanmış bu yazılar, belli bir yapıt bütünlüğü, toparlayıcı bir bağlam ve sıralama içinde bir araya getirilerek sunuluyor."
  • öylesine film izlemeyenler, eleştirel düşünenler için yazılmış, kaynak niteliği taşıyan son murathan mungan ürünü.
  • çekmecemde duran bir tomar eski maç biletlerininde içine dahil olduğu grup..
  • bu murathan mungan kitabı, diğerlerinden ayrı bir konsepte sahip.

    beyefendi bu kitabında izlediği, gördüğü, üzerine düşündüğü yerli yabancı pek çok film hakkında düşüncelerini bizlerle paylaşmakta. film sahneleri üstüne karşılaştırma yapmakta. bazen filmlerde anlatılmak istenen asıl konu ile ilgili benzerlikler bulmakta. bunlarla ilgili fikir beyan etmekte. açık açık düşüncelerini paylaşmakta ve yorum yapmakta. yıllardır kazanmış olduğu tecrübe doğrultusunda edindiği bakış açısını da, okuyuculara kazandırmaya çabalamakta.
    okunası ve bünyeye yedirilesi bir kitap.
  • sinefiller icin okurken cok keyif verebilecek bir murathan mungan (deneme) kitabi. yazarin cesitli gazete ve dergilerde yer almis sinema ile ilgili yazilari yer almakta. sahsen kendisinin sinema ile bu kadar ic ice oldugunu bilmiyordum. kitapta sergei parajanov uzerine yazdigi bolumler favorim.

    "ortaokul sıralarımdan iki defter anımsıyorum: biri kırmızı, diğeri lacivert, naylon kapaklı, kenarları beyaz spiral telli iki defter. her ikisinin de başlığı, "gördüğüm filmler"di. birine yerli filmleri, diğerine yabancı filmleri yazıyor, dönemin kimi gazete ve dergilerinden görüp özendiğim gibi filmlere birden beşe kadar "yıldız" veriyordum. gene onlara özenen görsel bir düzen içinde hazırladığım defterlerin her bir sayfasında, gördüğüm filmlerin adı, oyuncuları, yönetmeni, senaristi, görüntü yönetmeni ve konusu yer alıyor, altlarına da gazete ve dergilerde okuduklarımdan öğrendiğim "bir eleştirmen üslubuyla" film hakkındaki görüşlerimi belirtiyordum. galiba sinemayla ilgili olarak, ilk düzenli yazılarım onlardır. sinema üzerine "yazarak düşünmeye" onlarla başladım; seyrettiklerimi anlamada ve anlamlandırmada, o zamanlar adını koymamış olsam da, "film okuması"na giden yolu bana onlar açmıştır. seyrettiğini anımsamanın, gördüklerini bir kez daha gözden geçirmenin, ilk seyir anında gözünden kaçanları, düşünürken yakalamanın tadına ilk o yazılar sayesinde vardım. anlamlandırmada, adlandırmada yazmanın ve yazının gücünü keşfettim. gördüklerimizin ancak düşündükçe "görülür" olduklarını böyle öğrendim.
    ailecek mardin ile ankara arasında mekik dokuyarak savrulduğumuz yıllardı. o kargaşada şimdi içimi sızlatan o defterlere ne oldu, hiç bilmiyorum.
    sonradan kaç kitap yazsanız da, ilk gençliğin bazı defterlerini geri getiremiyorsunuz."

    diye basliyor kitap.
hesabın var mı? giriş yap