• dizi başına üç güzel gözlü adam fazla( poyraz,zülfikar,sefer) konuyu takip etmekte zorlanıyoruz.
  • hoş dizi olmuş. oyuncular kaliteli ancak film amatörlükten sıyrılamamış. poyraz ve üç silahşörler bomba.
  • son zamanlarda ihtiyacımız olan tam anlamıyla her türlü aşk, vicdan, entrika, aile kavramlarını güzel bir şekilde işleyen ilker kaleli'nin baş rolüyle muhteşem oyunculuğunu konuşturduğu ilgiyle izlenesi türk dizisi.

    başlaması için uzun süre beklenilmiştir, beklenildiğine de değmiştir.
  • merhamet ve kayıp tan sonra izlediğim en iyi dizi, o nasıl bi allah benim belamı versin demektir ciğerim söküldü poyrazım adamsın adam
  • 4. bölümünde kaldığım dizi. bi türlü fırsatı bulup da izleyemedim. al gene yayınlandı yeni bölüm.

    burçin terzioğlu'nun oyunculuğunu beğeniyorum ya. sıkmıyor hiç. olaylar karışmış sanırım biraz. o süt içen aşık mı olmuş ayşegül'e? komşuya çaya gittiydim, orda bi kısmını gördüm de. o bakışlar normal değildi.

    gittikçe güzelleşecek gibi bu dizi.
  • poyraz'ın her bölüm biraz daha derine çekilip çekilip, salındığı dizi...

    her hafta merakla beklediğim bir dizi halini alalı çok oldu poyraz karayel ama her hafta içerisine biraz daha çekmesine hala alışamadım. dizide bir çekicilik var ki sormayın, her saniye daha da kendinizi içerisinde buluyorsunuz. karakterlerin şahane canlandırılmasından da, yazılan senaryonun akıcılığından da etkilenmeden edemiyor insan. bu bölümde de bu duyguları yaşarken, klasik olarak sinir, stres, hüzün ve korkulara gark olup durduk...

    spoiler tehlikesi...

    poyraz'ın sürekli sınandığı bir dizi poyraz karayel malum ve sema'nın onu ayşegül'den uzak tutmaya çalışmakla başlayan mücadelesinin ucu, sinan'a kadar uzanmıştı. tabi o konuda da sadrettin devredeydi... sema'nın istediğini yapıp ayşegül'den ayrılması yetmezmiş gibi, üzerine bir de evine geldiğinde "uygunsuz" yakalanmış efekti vermesi ne kadar sinir bozucuyduysa, her şeyin bir kurmaca olduğunu yaratılan ters köşe üzerinden izlemek daha da sinir bozucu oldu!.. bizi germeye ne hakkınız var kardeşim!* ..

    sadrettin beyin marifeti de, sinan'ı babasına düşman etmekti ve son kertede gördük ki bunu başardı. bundan sonra sinan'ın babasını nasıl affedeceği ise merak konusu. şu durumda kayınpederinin ekmeğine yağ sürüldü ama sema kolay kolay yedirmez onu. zira kendisi yemek istiyor besbelli*...

    dizinin altıncı bölümünde daha neler oldu merak ediyorsan, bu burada dursun efenim...
  • --- spoiler ---

    ayşegül'ün mini etek giymezse ölecek hastalığından muzdarip olması hepimizi sevinçlere gark ediyor.

    --- spoiler ---
  • yine güzel başlayan, üstelik bu sefer edebiyatımızdan da esintiler sunan bir dizinin anasını siktiler. bu senaristlerin ta amına koyayım ben, çok ayıp ediyorlar.
  • --- spoiler ---

    ya bırak! insan durup dururken sen daha iyilerine layıksın diyip gitmez. bu kadar bayağı, bu kadar rezil olamazsın sen. ya daha ayrılmayı beceremiyosun, sevmeyi nasıl becericeksin zaten. yazık, inandım be inandım bize, ikimize inandım ben. ya ben sana kalbimi açtım, en derinimi açtım.
    --- spoiler ---
    diyemedim ya la!
    ben diyemedim de yazana da oynayanlara da helal olsun. içimde kalmış meğer aylarca. içim soğudu, pammık gibi oldum.
  • merhamet dizisinden sonra burçin terzioğlu nun oyunculuğuna iyice bayıldığım için izlemeye başladığım dizi.
    karakterler ve cast seçimi gayet iyi olmuş. izlemeye değermiş, brava necdet!

    --- spoiler ---
    konu icatlar ve keşifler...

    poyraz : "isacım, benim babam mucitti"
    isa : "hadi yaa, neyi keşfetti?"
    poyraz: "hayal kırıklığını! "
    --- spoiler ---

    zülfikar ve sefer'li sahneler daha çok olmalı. hatta poyraz'ı da kankaları yaparlarsa ovv muhabbet olsun, gönüller coşsun.

    zülfikar'ın rakı masasında selfie ile imtihanı

    --- spoiler ---
    zülfikar : "ben selfie olayına karşıyım. çünkü selfie dediğin şey ; kapitalist, emperyalist sistemin bize dayatmasından başka birşey değil. ne demek selfie? ben demek, ben. ben diyo yani, ben, ego.. bunu neden oscar'da patlattılar usta? çünkü dünyaya bir msj vermek istiyorlardı ve aynı anda vermek istiyorlardı. peki neydi o mesaj? kendini sev, kendine aşık ol, kendinden başka hiçbir şeyi önemseme..yani diyo ki toplumu önemseme, toplumun diyo bi önemi yok, toplumu boşver, diğer insanları önemseme diyo, bireyleri önemseme diyo, kendinden başka hiçbir şeyin önemi yok diyo. yani diyo sen tok musun? şahane! yat uyu.. ama diyo dünyanın başka bir yerinde bir çocuk açlıktan ölürse sakın önemseme diyo, önemli değil.. sen diyo yediğin yemeğin fotoğrafını paylaş diyo, ben diyo yani ben-ben-ben. ulan ben diye diye öldürecekler bizi lan!"
    --- spoiler ---

    çocuğunu döven babaya hönkürürken sosyal mesajlar veren zülfikar :

    --- spoiler ---
    "sen o çocuğa vurdun ya, n'oldu biliyor musun? kendine olan güvenini kaybetti, toplum içindeki saygınlığını kaybetti. bunları geri kazanmak için n'apacak? şiddete başvuracak, it olacak, uğursuz olacak, katil olacak, hapse girecek. niye??? senin gibi hayvan bir babası var diye..."

    "lütfen 1.seçenek için gözlerinizi bir, 2.seçenek için gözlerinizi iki kez kırpın."
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap