• başına gelmedik kalmayan bir garip bağımsız oyun projesi. anlatılanlara göre, çoğu "zombie apocalypse" türü oyundan farklı olarak kendine özgü bir karamsarlığa, karanlık bir havaya sahip -- zombilere karşı kendi başına mücadele eden bir yada birden fazla adam olmak yerine, hastalık geçiren karısına yardım etmekle yükümlü bir adamı oynuyorsunuz. yapımcılar izometrik, the sims-vari bir görsel stili benimsemiş ve bu da ilginç bir şekilde bu ciddi atmosferi desteklemekte.

    projenin talihsizlikleri ise şöyle. adamlar oyunu henüz çıkarmadıkları ve birazcık sermayeye ihtiyaç duydukları için, ön sipariş ve bağış yapma imkanı sunuyorlar. bunu da ilk olarak google checkout üzerinden yapıyorlar. sonra beklenmedik bir şekilde, google checkout adamların hesabını donduruyor ve herifler ciddi bir süre biriktirdikleri paranın 80%inden oluyorlar. sebebi sonra belli oluyor. neymiş: adamlar olmayan bir ürünü pazarlıyorlarmış, bu da sözleşmeye uymuyormuş. google'a hareket çekip ortamdan uzaklaşmakta olabildiğine az vakit harcamaya çalışan ekip ise soluğu paypal'da buluyor, ve her ne kadar bu mutsuz gelişmenin unutulacağını, projenin geleceğinin güvenceye alındığını düşünmeye başlasalar da, bir süre sonra paypal da "müşteri şikayetleri" üzerine o hesaplarını da kapatıyor. artık bu noktada "sikeyim, şunun şurasında üç kuruşu denkleştireceğiz" şeklinde dünyaya lanet eden talihsiz ingilizler ise çözümü, ön siparişlerin içerisine halihazırda yaptıkları oyunlardan bazılarını ekleyerek buluyorlar. ve mutlu son. dijital engeller ortadan kalktığına göre, artık oyunun üzerinde gönül rahatlığıyla çalışılabilir...

    ...

    ...

    ...ama yoo, adamlarda ne olduğu belirsiz bir cenabetlik var. dijital engeller ortadan kalksa da, fiziksel olgular da adamlara karşı garez almış durumda. bu fiziksel olgulardan bir tanesi ise, oyunun üzerinde çalışan iki coder'ın newcastle'daki dairelerini soyan hırsız. o hırsız ki, kaderin nasırlı ellerinin cezalandırmakla yükümlüymüş gibi musallat olduğu bu dertli anglosaksonların, -- başka başka şeylere ek olarak -- laptoplarını da çalıyor. proje tam anlamıyla birkaç ay geriye gidiyor. ekipten biri kendini kaybediyor, bunalıma giriyor, kendisini içkiye veriyor, yola düşüyor, kerhane kerhane geziyor, çöplüklere çöreklenmeye başlıyor... (tamam abarttım)

    bunları izleyen çaresiz indie oyun camiası da, acaba adamların başına daha neler gelecek diye düşünmekten kendini alamıyor.

    bu kadar yazdık, adamlara link de verelim, borcumuz: http://projectzomboid.com/blog/
  • bir türlü gamadan betadan çıkamayan oyun. bu oyunu alan herkes hala alpha beta gama dasınız stabil versiyon nerde diye yapımcılara forumlarda hesap sormaktadır. gerçi oyunun steam e düşmesine az kaldı . şimdiki hali bile güzel ancak tam versiyonu steam e düşerse süper olacaktır.
  • gameplay videolarından izlediğim kadarıyla gerçekten survival havasını verebilen, çok iyi kurgulanmış oyun. umarım üzerindeki bu şanssızlıktan kısa zamanda kurtulur ve oyuncu kazanmaya başlar.
  • steam versiyonununu oynadığım ve henüz tam olarak bitmemiş olmasından ötürü hatırı sayılır derecede bug içeren oyundur. ha tüm buglara rağmen oynatıyor mu kendini? hem de nasıl. çok sayıda item var fakat henüz hepsi craft edilmeye veya kullanılmaya uygun değil (su ısıtıcısı gibi). oyunda susuyor, acıkıyor ve uykuya ihtiyaç duyuyorsunuz. çok yorgun değilseniz 6 7 saatlik bir uyku yetebilirken çok yorgunsanız uyku süreniz 12 saate kadar çıkabiliyor. mevsim kavramı da oyuna çok iyi yansıtılmış. oyun ağustos sonunda başladığında bir bluzla rahat rahat takılınabilirken eylül ayının sonuna doğru kazak giymeniz gerekiyor.

    safehouse oluşturmak, eve yığınak yapmak, ufak ufak tarıma başlarken bir yandan da zombilerle boğuşmak benim gibi post-apokaliptik tür hastalarına çok çekici gelse de uzun süre hayatta kalabilmek için ince eleyip sık dokumanız gerekiyor. zira oyunda zombi ısırığından ya da basit bir sıyrıktan zombi virüsü kapıtığınızda kurtulma şansınız yok. er ya da geç ölüyorsunuz. zombi virüsünden başka iki tür hastalık var. birincisi psikolojik, antidepresanlarla ve evde dergi gazete okuyarak atlatılabiliyor. ikincisi ise bozuk yiyecek yemekten ötürü zehirlenmek ya da yağmurda sırılsıklam olduktan sonra yakalandığınız grip. bu hastalıklar da evden çıkmayarak ve iyi beslenerek atlatılabiliyor. tabi bu esnada ağrı kesici, vitamin ve beta blokör içmeyi ihmal etmemek gerek.

    oyunda yağmalamak için girdiğiniz ev yahut dükkanlardaki alarmlar da çevredeki zombileri üzerinize çektiği için tehlike arz ediyor. ateşli silah kullanmayı son çare olarak düşünmelisiniz zira yine ses yüzünden aniden peşinizde 20 30 kadar zombi bulabilirsiniz.

    oyun tam olarak bitince şehirde başka survivorlar da olacağını tahmin ediyorum çünkü istatistik bölümüne baktığınızda öldürdüğünüz zombi sayısıyla birlikte öldürdüğünüz insan sayısı da gözüküyor. fakat son çıkan 2.9.9.17 versiyonunda (türkçe dil desteği var) gece zaman zaman dışarıdan silah sesleri gelse de şehirde zombilerle yalnızsınız.

    çiftçilik, marangozluk ve aşçılık gibi meziyetlerinizi de kitap okuyarak geliştirebiliyorsunuz. ilk bir hafta girdiğiniz evlerin buzdolaplarındaki yiyeceklerle idare edebiliyorken bir hafta sonunda tüm taze yiyecekler çürümüş oluyor. sonra başlıyorsunuz konserve çorba, ton balığı, cips gibi bozulmayan yiyecekleri toplamaya. illa sıcak sulu yemek yiyeceğim diyorsanız arka bahçenize ektiğiniz sebzeyi toplayıp çorba yapabilirsiniz. bir diğer problem ise içme suyu. şebeke suyu eninde sonunda bitiyor ve yağmur suyunu depo etmek için varil yapmanız gerekiyor.

    crawler diye tabir ettiğimiz zombiler yerde ölü gibi yatarken birden üzerinize atılıp sizden bir ısırık alabilir, bastığınız yere dikkat edin. beyzbol sopası en etkili silah. onu bulamadıysanız tava ile takılın bir müddet. ateşli silahları ikincil donanım olarak bulundurun, zombi güruhu tarafından köşeye sıkıştırılırsanız hayatınızı kurtarabilirler.

    oyunu hatırı sayılır bir süredir oynamama rağmen en fazla 1 ay 10 gün hayatta kalabildim. son olarak söyleyeceğim şudur ki bu oyun tam olarak bitince dehşet bir şey olacak. bekleyip görelim.
  • izometrik bakış açısıyla beni benden almış oyun. ayrıca detayları da umut verici. ama sanırım almak için henüz erken.

    not: 09.01.2014 itibariyle steamde 14.99 dolarese satılıyor. indirime girdiğinde kesinlikle alınır.
  • acikcasi online oyunlardan nefret eden, sacma sapan gercek oyuncular yuzunden nice guzel fikre sahip online oyunun batip gittigini dusunen benim gibi eski ekol oyuncu icin bulunmaz nimet gibi birsey bu oyun.

    oncelikle izometrik grafikleri benim icin muthis bir arti. fps tarzina hos bakmayan nice oyuncu icin cok guzel bir secenek efsane izometrik grafiklere sahip olmasi.

    ayrica gercekten germeyi basariyor insani, guya zombi istilasi oyunu olup tek yapilan kes bic parcala agir silahlar bul ates et dagit vesaire sacmaliklarina hic bulasmiyor. tam olarak gercekci bir tablo ciziyor. bos bir evde neredeyse hicbirsey olmadan tikili kalmis vaziyette basliyorsunuz ve bu durum sokaga cikinca da onlarca zombiyle karsilasmaniza ragmen degismiyor, inanilmaz bir tekinsizlik hissi, adeta gercek bir istila olmus da evinizden disari cikmissiniz havasi var. tamamen gercekci bir oynanis, kostukca yorulan, acikan, gordugu zombi sayisi arttikca paniklemeye baslayan, acmaya calistigi evlerin kapilari acilmayinca panik yapan bir karakter. sizi girdiginiz yerde bile takip etmeye calisan zombi suruleri var.

    acikcasi 20'ye yakin zombi tarafindan bir dukkana siginmaya zorlanmak beni bugunun milyon dolar butceli oyunlarinin hepsinden daha fazla gerdi. kesinlikle bu oyunu tavsiye ediyorum. ben demosunu oynadim, tam surumu de yakinda cikiyormus sanirim.
  • alet kullanma olayını çözemediğim oyun. şöyle ki, elimde bi sürü konserve, bi sürü de konserve açacağı var ama amk kutusunu açmayı beceremedim. bi yeşillendirin la :(
  • atmosferi ve oynanabilirliği güzel olan survivor oyunu.

    şuan için silah seçeneği vb. oldukça az. zamanla artar kanısındayım.
  • 2 gün önce indirip bir arkadaşımla oynadığım oyun, vanilla serverında 17 gün yaşayıp, 3 tane orospu çocuğu bandite öldük. beraber oynamak isteyenler yeşillendirsin lütfen.
  • demosunu deneyip aldığım çok ilginç bir oyun.

    oyundaki türkçe karakter sıkıntısı için çözüm arıyorum.
hesabın var mı? giriş yap