• maydanoz suyu tedavisiyle yıllar sonra bir nebze başarı kazandığım illet...

    (bkz: #33691177)

    gerilerden gelen editlattin: şimdi arkadaşlar, öncelikle benim hastalığım kronik prostatit. tavsiyeler ona göre. deneyimle sabittir. idrar yolu iltihabı, sistit vs için ise yarar mı inanin ki bilmiyorum. fakat denemek bence işe yarar. şimdi şu entry'i yazdıktan sonra belki 30-40 arkadaş benden yardım istedi. bazı noktaları açıklamak şart oldu. kronik demek kalıcı demek. yani tamamen kurtulmak mümkün değil. yenmek mümkün ama. özellikle 20'li yaşların başlarındaki kardeşlerimiz için zor ama zamanla kendi biyolojik şemanızı, zamanlarını vs ögreniyorsunuz. ben iş bu editi yazarken 31 yaşını bulmuş olmaktayım. dediğim gibi zamanla oturuyor bu. misal, ben şu an, ne zaman ve hangi durumlarda ağrım olur, olursa nasıl düzeltirim iyice kavramış durumdayım. düzen olduğu sürece sıkıntı yaşamıyorsunuz bunu bilin. aşağıda tavsiyeler var, bunlara ek olarak çok ağrı olduğu zamanlar mutlaka ama mutlaka oturarak ve ıkınarak işeyin! çişiniz yoksa bile yapın. 2-3 ayrı doktora görünün ve birkaç yılda bir durumunuzu kontrol ettirin. şimdiden geçmiş olsun, pipiniz düz kalsın...

    not: dünya çükü hasta erkekler federasyonundan aradılar, beni tebrik ettiler. çükü düşen herkes adına alıyorum bu tebriği. şimdi, gelen mesajlardan sonra buraya bunları yazma gereği duydum. öncelikle yukarıda yazdığım maydanoz suyu entarisine girin iyice bir okuyun. ben 10 yıl bu hastalığı çektim. ibu-600 harici hiçbir ilaç derman olmadı. o ilacı da bulmak sanırım biraz zor, piyasada muadili ilaçlar var ki bir boka yaramıyorlar. tedavi sürecine gelince...

    1- her sabah #33691177 dediğim şekilde maydanoz suyunu için. 2 hafta boyunca içilecek.

    2- ayrıca 3 günde bir mutlaka boşalmanız gerekiyor ki damarlardaki iltihap dışarı atılsın. ben demiyorum doktorlar diyor. tüfeği boşaltmanız 3 günü geçmesin. haydi kızlar pamuk eller cebe (cebini delen sapıklar için)!

    3- çişinizi asla tutmayın geldiğinde salın gitsin. mikrop birikiyor unutmayın.

    4- üşütmeyin. yaz bile olsa terliksiz betona basmayın. anaanne ekolünden gelen bilim insanları öyle diyor. ciddiyim lan!

    5- bira işe yarayabilir. çok işettirir, iltihap atarsınız bol bol, alkolik de olmayın amk...

    6- tüm bunları yapın, yanmalar ağrılar %90-95 azalacak! azalmazsa gelin üstüme işeyin, ben böyle şeylerden zevk almıyorum ama esnaf sözü size. 30 yıldır burada bizim tükkan, bilen bilir...

    gerilerden gelen edittin: tamamen kurtulmak mümkün değildir. sürekli bir dikkat, ağrı başladığı zaman tedavi, hastalığın ilerlemesinin ve ağrıların kesilmesine yardımcı olur...
  • er kişinin başına gelebilecek kötü hastalık. belirtileri dikkat çekici olmadığından hastalığın ortaya çıkışı sorunludur. bir dönem sık idrara çıkarsın, sıradan bir üşütme olduğunu düşünüp önemsemezsin. bu durum aylar boyu tekrar eder sallamazsın. bir bakmışsın sık gelen idrarı sıkıntılı yapmaya başlamıssın. ilk soluğu ürologda aldıktan sonra tedavi süreci başlar. doktor ağır antibiyotiklerle tedaviye başlar.
    tüm bunlar sinir bozucu geçen 6 aydan sonra bende sona erdi ki bu süreç neden kısalmasın?

    tedavi süreci zahmetli ve uzun olduğundan ilaçlara yardımcı olmakta yarar var. en önemli destek perhizle oluyor. prostatitle mücadele edilirken kesinlikle baharatlı,ekşi yiyecekler ve içeceklerden uzak durulmalı ve alkollu içecekler tüketilmemeli. bir de sık sık mastürbasyon yapılmalı prostat yolunu bir nebze için temizlemek için. (doktor tavsiyesi tıbben hiçbir bilgim yok)
    öğrendiğim kadarıyla prostat kılcal damarlarla kaplı bu nedenle ilaçların bölgeye ulaşması biraz zahmetli oluyor. bu yüzden doktorum bana her gece sıcak su dolu leğene ya da küvete oturmamı tavsiye etmişti. sıcak su ile damarların anlık genişlemesini sağlıyor bu sayede ilaçlar daha kolay nufuz ediyor. son olarak tavsiyem imkanınız varsa üniversite hastanelerini tercih etmekte yarar var. daha güncel alet edevat açısından. geçmiş olsun.

    not: hastalıktan müzdarip olan arkadaşlar haklı olarak mesaj yoluyla sorular soruyor. ben ise son ekşi sözlük sansür olaylarından sonra sitede pek online olmuyorum.

    şunları söylemek isterim. arkadaşlar düzenli bir tedaviden sonra iyileşeceksiniz. hatta rahatsızlığı bile hatırlamayacaksınız. 10 yıl geçmiş benim açımdan. "ilk başta nasıl hissettin" benzeri sorular soruluyor. inanın hiçbir şey hatırlamıyorum. ve belki de en önemsenen şey; cinsel fonksiyon bozukluğu kalmayacak. şimdiden geçmiş olsun.
  • bela bir hastalık. 30-40 yaş arası erkeklerde görülebilen illet. göbek deliğinin 3-4 cm aşağısında geçmek bitmeyen bir ağrı, testislere vuran bir sancı hissediyorsanız üzgünüm büyük ihtimal kronik prostatitsiniz.
    doktorlar standart olarak alfa bloker ve antibiyotik tedavisi önerirler. ancak bende hiçbir işe yaramadı. yaklaşık 3 yıl inişli çıkışlı bir çizgi izledi. en son izmir'de prof dr ömer demir'in yönlendirmesiyle sağlığıma kavuştum. sağolsun. artık bitme zamanı mı gelmişti, yoksa tedavi direkt etkili mi oldu bilemiyorum.

    - 3 ay boyunca düşük doz cialis kullandım. aslen viagra tipi olan bu ilaç tüm o bölgedeki kanlanmayı artırdığı için alfa bloker'ın yapamadığı işi yapıyor, böylelikle iltihabın azalmasını sağlıyor.
    - kahveyi "tamamen" kestim. ağrınız olduğu sürece kesinlikle kahvenin hiçbir versiyonunu içmeyin. ağrınız geçtikten sonra da ancak çok canınız çektiğinde. biraz kahveyi arttırsam uyuyan dev ben buradayım diyor.
    - problem kafeinde olduğu için kolayı da bırakın.
    - acı biberi aynı şekilde mümkünse tamamen terk edin. baharatın da bırakılması tavsiye ediliyor. ancak ben acı haricindekilerin bir zararını görmedim.
    - özellikle ayakları soğuktan koruyun. sıcak su banyosu da ikincil fayda sağlıyor. sıcak saunada oturmak da fayda getirir.
    - acınız olduğunda boşalmamaya çalışın. tahrişi artırır, can sıkar. düzenli boşalmaya gayret edin.
    - dar kıyafet giymeyin. özellikle kemerin üstten sıkmasını engelleyin.
    - moralinizi bozmayın. eninde sonunda geçiyor, biraz zaman alabilir.
  • bak arkadaşım.
    bu başlığın altındaysan öncelikle şunu bil güzelim şu an sahip olduğun hastalık prostat kanserin 1. evresi.
    kendine ve özellikle ayaklarına bakmazsan, atlet giymezsen, yürümezsen sen ölüme herkesten hızlı gidiyorsun.

    piyasada kullanmadığım 4. nesil intihara sürekleyecek tavanic, piyeloseptil, cipro, iğnesi ıvırı zıvırı ilaç kalmadı. hiç biri psikoloji bozmak dışında bir boka da yaramıyor. bu hastalığı nasıl kaptığın belli değil, nasıl çıktığı belli değil, batma, şeffaf akıntı bazen kaşıntı adam akıllı spesifik semptomu yok ki bu 5 doktora gittim konulan tanılar : sistit, üretrit, belsoğukluğu, idrar kesesi iltihabı, idrar yolları iltihabı saymakla bitmez. bu prostatit denen illette tıp o kadar ilkel ki çözümü bulamıyor.

    yaklaşık 8 aydır çekiyorum. her an gelip rahatsız edebilir korkusuyla yaşıyorsun sen de biliyorum. geçti diyen yok. moralini bozmak gibi olmasın da geçmeyecek.

    tek bir çözümü var. yakı otu
    git bir aktara, al bu otu. adam gibi demle. her gün sabah aç karnına iç. iyileşeceksin göreceksin. ayakları üşütme.

    ha bir de geçmiş olsun kader arkadaşım. ayaklara dikkat.
  • bu hastalık gerçekten insanı depresyona sokabilecek kadar kötü bir şeydir. fakat gerçekten iyileşmenin yolları var.

    öncelikle, sağlıklı beslenin.

    korunmadan seks yapmayın.

    stresi hayatınızdan uzak tutun.

    melisa limon çayı için.

    sebze, meyve tüketin.

    haftada en az 3-4 defa mastürbasyon yapın.

    antibiyotik kullanacak kadar vahim duruma düştüyseniz, antibiyotik aldığınız günün akşamı mutlaka mastürbasyon yapın, hem iltihabı hem zararlı bakterileri dışarı atarsınız. ama unutmayın, antibiyotikler yararlı bakterileri de yok ederler.

    o yüzden bitkisel tedavi yollarını da küçümsememek gerekiyor.

    bitki çayları için

    soğuktan kesinlikle korunun.

    özellikle de ayaklarınızı koruyun.

    tekrardan altını çizerek söylüyorum. "korunmadan ilişki" bu kavramı hayatınızdan tamamen çıkarmanız gerekiyor.

    ne kadar tedavi olursanız olun. ne kadar sağlıklı beslenirseniz beslenin, eğer ki düzeldikten sonra cinsel hayatınıza dikkat etmezseniz saniyesinde tekrarlayacaktır.

    çünkü adı üstünde "kronik prostatit"

    nerden mi biliyorum? bir arkadaş olmuşta ordan..
  • kronikprostatit.org sitesi bu hastalıkla uğraşan iyi niyetli güzel insanların bulunduğu, birbirine güç verdiği, yol gösterdiği bir sitedir.. bu hastalıkla uğraşan ya da bundan şüphelenen birinin burada yazılanları okumasını tavsiye ederim. zaman zaman güldürür de, o güzel insanlar olmasa hayat çekilmez.

    forum konu başlığı: kendi kendine prostat masajı

    biri yazmış işte şöyle yapılır, böyle yapmak gerekir filan diye. altında sorular var. biri sormuş:

    -abi nasıl yapıyorsunuz, parmak uzunluğu oraya yetmiyor ki?

    bir başkası:

    -domalarak mı, yan yatarak mı yapıyorsunuz?

    biri de cevaplamış:

    -bilmiyorum amk ne günlere kaldık yapıyordu forumdan biri ona sormak lazım.

    zaten bu forumdaysan ya hastasın ya da şüpheleniyorsun, moralin bozuk. o psikolojide böyle bir naiflik öyle iyi geliyor ki insana.. neredesin firuze'deki haluk bilginer gibi bir edada yazmış adam bir de. fight club'daki bob gibi ya da. varolsun.

    biri de içini döken birine cevaben yazmış: "ne çektik be güzel abim benim. hepsi geçecek." o da varolsun.

    ben de son kardeşimin kafasındayım. her şey geçer, bu da geçer. hastalık yoktur, hasta vardır derler, her mevzuda psikoloji ve stres boyutunu da düşünmeli der ve geçmiş olsun dileklerimi iletirim.
  • hastalarımdan biri "hocam bu hastalık yüzünden intihar etmeyi bile düşünüyorum" diyene kadar çok fazla önemsemeyip klasik guideline bilgisi olarak antibiyotik+ antienflamatuar gerekirse prostat masajı önerdiğim bu hasta grubuna eğilmeye başladım. ve algıda seçiciliğim arttıkça sayılarının düşündüğümden de çok olduğunu gördüm. klasik tedavi modalitesinin aksine bütünsel bir yaklaşım gerektirdiğini düşündüğüm bu kronik enflamatuar süreci gidermek için yapılması gerekenin aslında fabrika ayarlarına dönmek olduğunu farkettim. kronik enflamasyon kendisini kiminde eklemlerde, kiminde bağırsakta veya ciltte ortaya çıkardığı gibi, bu hasta grubunda prostatı hedef almış bulunmaktadır. patofizyolojisi tam kesin olarak bilinmese de enflamasyon sürecini giderince semptomların da giderilebileceği tezi üzerinden yola çıkarak bu hastalığın kader olmadığı inancındayım.
  • 2019 yılı ekim ayındandan 2021'e kadar, ilk etapta kaşıntı oldugu icin mantar zannedip kaç tane ürolog gezdim ve tedavi görmeme rağmen hiç geçmedi. bu kaşıntı her birliktelik/ejekülasyon sonrasında kendini göstermişti. geçen kış aylarında sabah kalkıp idrarımı yapamayınca soluğu hastanede almıştım ve idrar yollarımda bir sorun gözükmediğini problemin prostatta oldugunu söylemişlerdi. kaşıntı durumunu anlatınca bunun da prostat iltihabı olaibleceğini söylediler. acaba bir ilgisi mi var bu iki durumun diyerek üzerine gittim konunun ve pek çok test yaptırdım. idrar yolları temiz, ultrason temiz, ama sperm testinde bakteri (stphyloccus aureus) çıkınca 6 haftalık antibiyotik tedavisi gördüm. fakat sorunum çözülmedi ve daha fazla antibiyotik vermeyeceklerini söyleyip bunun "kronik prostatit" olduğunu ve asla geçmeyeceğini kışları üşütme yazları geçer sıkma canını diyip beni gönderdiler. bir daha da sperm testi yapmadılar. ama hastalık daha da ilerledi sanki ve artık yeni bir problemim vardı o da şuydu: ereksiyon!

    bir erkeğin başına gelebilecek en kötü şeyleri yaşadım ve psikolojik olarak çöktüğümü hissetti. ama hiç yılmadım hep araştırdım çok fazla şey okudum çok fazla zaman ayırdım ve resmen kendimi soyutladıgımı hatırlıyorum. ilçede yaşadıgım ve çalıştığım için elimde başka alternatif doktor da yoktu ve büyük bir şehire gitmem gerekiyordu. araştırmalarım sonucu bir forumdan buldugum başka bir üroloji doktoruna büyük şehire gittim.

    tüm şikayetlerimi anlattım, kaşıntı-sertleşme-sık idrar sorunları-yanma-alkol ve baharat sonrası rahatsızlık daha bu liste uzar gider....

    ve doktor eliyle muayene edip ultrasonundan prostatıma baktı ve, beni mutlu eden bir şey oldu.

    - 2 yıl boyunca çektiğim kaşıntının tanısı artık kesin olarak konmuştu: prostatit!

    2,5-3 aylık uzun süreli antibiyotik+ağrı kesici+antidepresan tedavisi olacağını ve geçeceğini söyledi. bunlar da eski hastanedeki sperm sonucuna göre verilmişti. testesteron ve prolaktin değerlerime bakıldı ve bunlar için de düzeltici ilaç verildi. her geçen ay her kontrolde epey ilerleme hissediyordum. tedavi bitti ve daha fazla ilaç vermeyeceğini söyledi ve geçmiş olsun dileklerini iletip kapıya kadar uğurladı canım hocam sağ olsun. kapıda bakterinin ölüp ölmediğine bakmayacak mıyız diye sordum ve gülümsedi kafanda soru işareti kalmasın istiyorsan haftaya gel dedi ama o emindi kendinden ve ben de artık daha fazla bunalmak ve üstüne gitmek istemediğim için tekrardan bir kez daha test yaptırmadım, bakteri öldü mü bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum çünkü artık uğraşmaktan korkuyorum. tedavi sonrası %70 seviyelerine kadar geldim. geriye tek sorun kalmıştı, "ereksiyon, makatta ağrı-yanma".

    eylül 2021'den beri ereksiyon problemim baş gösterdi ve inanılmaz derecede makatta yanma-ağrı hissediyordum. ve bu benim canımı fena halde sıkıyordu. bunu biraz uzun süreli lustral kullanmama bağladım ve kendimi bu şekilde motive ettim. ayrıca makat problemini de uzun süreli antibiyotiklere bağlayarak kendimi kandırdım belki de bilmiyorum. yediğime içtiğime dikkat ettim katı şeylerden kaçındım. özellikle sigara bırakmamdan itibaren karşılaştığım kabızlık sorunu için klozet kullanımını hayatımdan çıkardım, kefir-kuruyemiş kayısı kullanımına ağırlık verdim. işe yarıyordu ama beni mutlu etmiyordu makattaki baskı sanki ereksiyonu engelliyormuş gibi hissediyordum.

    bodybuilding-fitness ergenliğimden beri sevdiğim bir spor ve yeniden spora dönmeye karar verdim. her yaptığım squat-bacak günlerinin ertesi günü inanılmaz makat ağrılarına sebep oluyor ama sanki bir yandan da ereksiyon düzeliyor gibi geliyordu. aylar birbirini kovaladı ağırlık 10kg'dan 50kg'lara çıktı. ve pes etmedim her hafta makat sorunu daha iyiye gidiyordu ve 3 ayın sonunda ocak 2022 itibariyle hiç bir şekilde makatta batma-ağrı-yanma gibi bir hissiyat kalmadı.

    bodybuilding'de 6 aylık serüvenim geride kaldı ve artık eskisi gibi ereksiyon sorunuyla çok sık karşılaşmıyorum. bunda sporunda etkisi olabilir kafamın tamamen spora odaklı oldugu icin hastalığı düşünmeme fırsat olmamasından da olabilir bilemiyorum ama 1 yıl içinde bu hastalık benim hayatımdan çok şey aldı çok şey kattı, sağlıklı beslenmenin ne kadar önemli olduğunu hatırlattı, belki de bir ömür boyunca hayatımda spora yer verecek olmama sebep oldu.

    bir erkeğin başına gelebilecek en kötü hastalık bunu net şekilde ifade edebilirim, herkese çok geçmiş olsun ama hayatım boyunca beynimin bir kenarında bu hastalığa yakalandığımı bilerek yaşayacağım sanırım çünkü psikolojik etkisi inanılmaz yüksek ve unutulması bence imkansız bir hastalık. çünkü tekrarlama - nüks etme ihtimali her kış olabileceği için çok dikkat etmek gerekiyor. her sabah tuvalete kalktıgımda idrar debisine baktığım ıkınarak işediğim o günler 1 yıl öncesinde kalsa da hala her sabah ne kadar işeyebildiğime nasıl işediğime bakıyorum ne yazık ki. bunları atlatmak uzun yıllar alacak ama umarım bir gün gülerek ne günler geçirdik diyebiliriz ama şu an için bu imkansız.
  • 18-19 yaşında yakalandığım hastalıktır. dünyanın en illet hastalığıdır. bende yaklaşık 1 senedir vardı ancak bu yaz doruk noktasına ulaşması ile birlikte artık doktora gitmeliyim dedim. sıvı bir şey almasanız dahi her yarım saatte bir sizi çişe çıkarır bu illet. hele kahve, çay, alkol alınırsa yandınız. 1 bardak çay içip saatte 2-3 defa gittğim oluyordu tuvalete. en son rekorumu 1 günde 17 defa tuvalete giderek yapmıştım. 2 bardak çay 1 bardak neskafe içerek ulaşmıştım bu rekora.

    hastalığın bendeki belirtilerinden başlayayım;

    -sürekli idrarın var gibi hissetme
    -idrar yaptıktan sonra bile idrar hissinin geçmemesi
    -her dakka tuvalete gitme
    -bazen mesanede yanma

    dediğim gibi 17 defa tuvalete giderek rekoruma ulaşmıştım. doktora gittiğimde ise muayene yapmadı semptomları sordu ilaç verdi. önceki entrylerde muayene ile anlaşılır denmiş ancak ben doktora özellikle sordum muayene ile anlaşılmıyor dedi bana.

    2 tane ilaç kullandım 1 ay düzeldi gibi oldu bırakınca tekrar başladı. şimdi 1.5 haftadır tekrar başladım ilaca ancak çok düzelme yok gibi. doktor uzun süre kullanman gerek demişti. ilaca bir 4-5 ay daha devam edeceğim umarım kurtulurum şu illetten. işin kötü tarafı kesin bir tedavisi yok ve kesin geçecek diye bir olayı yok.

    edit: 5 yıl sonra bile halâ devam eden hastalıktır. artık ne ilaç kullanıyorum ne doğal tedaviler deniyorum. bu hastalıkla yaşamaya alıştım. kahve içmiyorum, çay nadiren alkol ise ayda yılda bir. kesin bir tedavisi yok bu hastalığın sanırsam.

    edit 2: çok mesaj geldiği için yazıyorum. 18.01.2022 tarihi itibarıyla devam ediyor hastalığım ancak eskisi gibi şiddetli değil. hala sık tuvalete gidiyorum ancak eskiden yazdığım kadar çok değil. eskiden günde 20-25 defa giderdim. şu anda çay kahve alkol hepsini tüketiyorum yine de eski seyrinden daha hafif ilerliyor ancak maalesef ki halen var hastalık bende. cinsel olarak ise uzun süre boşalmadıktan sonra boşaldığınızda prostat ağrısı yapıyor. başka da bir etkisi yok şu an hayatımda.

    alkol kahve çay vs içtiğim zamanlar özellikle bira, rakı, şarap her 15-20 dakikada bir gittiğim oluyor ama bunla yaşamaya alıştım. bunları tüketmeden de hayat geçmiyor maalesef.
  • üç ay tavanic, bir ay cipro kullanımına bana mısın demeyen, iesef iğne ile bünyemde bir haftada tedavi edilen hastalık.

    neden hiç bir doktorun aklına gelmedi bu antibiyotik de ben beş yıldır gece çişe kalktım.
hesabın var mı? giriş yap