raptiye

• notlari, sevdiginiz ufak tefek laflari falan mantar panoya raptetmeye yarayan ucu sivri kirtasiye malzemesi.
• (r) özürlüysen ve laptiyeyi satın alacaksan vay haline
• rüzgar ve yerçekimi tarafından keşfedildiğini^* söyleyebiliriz. raptiye, çivinin genç, burjuva kızkardeşi olarak, maddeleri raptetmek için doğdu^**. birkaç gramlık demirden yapılan raptiye, küçük, hünerli pençesiyle tamamlanıyor ve şeyleri^*** bizim durmalarını istediğimiz yerlere -üstlerinde yalnızca bu sadistlik hizmetinin ufak yarasını bırakarak- sabitliyor.
• duvar gibi, tahta gibi sert zeminlere saplarken "şimdi çivisi arkasından çıkacak, al kanlara boyayacak başparmağımı" diye paranoya yaptıran hırdavat.
• bir kız ismi. hafif kaçık, kendisine zarar verebilecek bir güzelliğe sahip, birgün yakınım olmasını istediğim bir kızın ismi.
• 1/1000 ölçekli maket yaparken yeşil olanlarını agaç olarak kullandığımız araç.
• (bkz: böyle bir yazar aslında yok)
• bahçeşehir üniversitesi'nin umut veren mizah kulübü oluşumunun elle tutulur ilk meyvelerinden.
  
  http://raptiyemizah.blogspot.com/
• bahçeşehir üniversitesi'nde her ay bir meyve veren ve meyvesi giderek palazlanan (ilk sayı 4 sayfaydı, baktık ikinci sayı 8 olmuş!) mizah ağacı.
  
  ön ve arka kapağında ise mizahı bırakır, biraz depresif takılır. her sayının ön kapağında bir raptiye ve kan mutlaka vardır.
  
  espri kalitesi fena değil, gerçek bir mizah dergisinde olabilecek her şey var ve baskısının da beyaz parlak kağıda olmasını ayrıca takdir ediyorum.
• "bi raptiye vardı, ceza ile feati vardı ne oldu ona?" sorusunda bahsi geçen tek şarkılık rapçi.