• bugün itibariyle tam 1 senedir kullanmakta olduğum uyutucu ilaç. her sabah istemsiz oluşan mide bulantıları yüzünden arkadaşlar tarafından her sabah düzenli olarak hastaneye serum yemeye gidilmiştir. hastanenin bütün doktorlarına sırayla muayene olup hiç birinin çözüm bulamaması sonucu son olarak psikiyatri bölümüne gidilir. oradaki doktorla yaklaşık 1 saat konuşulur. her sabah olan mide bulantıları ve bunlar yüzünden oluşan gözle görülür derecedeki kilo kaybı, geceleri yatakta saatlerce dönüp durulmasına rağmen uyuyamama, hiç bir şey yapmaya enerjinin olmayışı gibi şikayetler anlatılır. sonra doktor size depresyona girmiş olduğunuzu söyler ve remeron ve sülpir adlı iki ilaç kullanmanızı söyler. en başta remeronu akşamları yarım, sülpiri ise sabah ve akşam olmak üzere birer tane kullanmanızı, şikayetlerinizin istediğiniz düzeyde azalmaması durumunda ise remeronu gece bir tam kullanmanızı söyler. artık depresyon ilaçlı günler başlamıştır. ilaç kullandıktan sonra dikkatiniz belirgin bir şekilde dağılmaya başlar, bununla birlikte aşırı dercede * yemek yemeye başalrsınız. ayrıca yatağa da gerçekten sürünerek ulaşıyorsunuzdur. sonraları yavaş yavaş alışmaya başlarsınız. kilolar alınmaya başlanmıştır. uykunun 7-8 saate çıkmış olmasının verdiği mutulukla dolaşılır. sabahları kalkmakta gerçekten çok zorlanırsınız. ayrıca yıllar sonra ilk defa adam gibi kahvaltı yapılmıştır. sonra işler biraz değişmeye başlar. ilaç kullanımı yüzünden dikkatinizi hiç bir şeye veremez olmuşsunuzdur. sınavlar çalışamazsınız geceleri rahat rahat, ödevler yetişmemeye başlar hatta hayatınızda ilk defa derse kalkamamışsınızdır. sonra doktor tavsiyesi alarak ilaçları azatlmaya başlarsınız. ama o zamanda alınan kilolar yavaş yavaş geri verilmeye, uykusuz geceler yaşanmaya tekrar başlamıştır. uykusuz ve aç zaamanlarınızda nasıl olduğunuzu düşünerek tekrar doktora gidersiniz ve ilaçları yine tam doz almaya başlarsınız. işte böyle de bağımlılık yapan bir ilaçtır kendisi.
  • kısa bir kullanım süresinden sonra bile (yaklaşık 3 ay) görülmüştür ki, kesinlikle ve kesinlikle, keyfi olarak, doz azaltmadan ve birden bırakılmaması gereken ssri grubundan farklı bir antidepresandır.
    aksi takdirde çekilme reaksiyonlarını (mide bulantısı, sersemlik, anksiyete vs.) şiddetli olarak hissedebilirsiniz.
  • hakkında yazılan yan etkilerinin hiçbirinin gerçeği yansıtmadığı ilaç. hatta bırakın yan etkileri, bence etkisi bile yok bunun. sadece uyutuyor ki en son daha iş hayatına adapte olamadığım, öğrenciliği özlediğim yıllarda yaşadığım iş yerinde uyuklama hobim bu ilacı içtiğim şu günlerde geri geldi diyebilirim. mesela şu entry'yi son bir saatte "amına koyim remeron" dediğim ve göz kapaklarımı açık tutmaya çalıştığım 30 saniye ve hemen sonrasında göz kapaklarımı açabildiğim 10 saniyelik periyotlarda "insanlar eğer faydalanacaksa şu remeron hakkında yazayım" düşüncesiyle aklımdan geçiriyordum.

    hem pahalı bir ilaç, hem de uykucu insanlar yaratıyor. gerçi doktor da bana bunu uyku düzenimi sağlama amacıyla vermişti ama bu düzen uzun yolculuklarda bile uyuyamayan birini serviste gözlerini açamayacak, ofisin yolunu zor bulacak hale getiriyorsa bravo doğrusu. yalnız anti-depresanlık namına hiçbir etki göremedim. doktor, "uykun düzene girer, ayrıca kendini daha iyi hissedersin" demişti. fakat ben aynı sinir-stres sahibi insanım, yine ofisteki salaklıklara deliriyor, yine taksi şoförlerini öldürmenin kıyısından geçiyorum. ve ben şu an daha önceki bir anti-depresan deneyimimi de göz önünde bulundurarak bu ilaçların hiçbir boka yaramadığını, olayın kocaman bir plasebo etkisi olduğunu cümle aleme duyurmak istiyorum.

    dostlarım o ssri protokolü anti depresanlar geç boşalma dışında hiçbir halta yaramıyor ki, onun da nefes teknikleri ya da bilmem ne öğretisiyle vs çözümleri münkün (tabii o geç boşalmanın kadınlardaki karşılığını bilemiyorum, eğer bir karşılığı yoksa kadınlar hiç içmesin, paraya yazık). yani öyle serotonin yıkımını geciktirdiği falan hikaye. bu remeron tipi ilaçlar da görüldüğü üzere sadece uyku falan yapıyor ki sanırım rezene de bu konuda yadımcı olur, hem gaz falan da kalmaz bünyede. tüm bu ilaçlara bu kadar para vereceğinize her gün 40 gram bitter çikolata yiyin; hem kalp sağlığına faydalı, hem kilo yapmaz hem de serotoninin hasını salgılatır vallahi.

    bir diğer yol da bir an bunu kendisinden istediğinizi, size hangi hapları verdiğini söylemeyecek bir yakınınızın size muntazaman bonibon tabletlerini supradyn diye; küçük nane şekerlerini seroxat diye vermelerini sağlamak ve bunları da suyla içmek. mesela ben az önce bir tane ahududu ve limon aromalı rocco attım ağzıma, prozac niyetine. koca kutu 2 lira yahu.

    ve bir de psikiyatrlara iki çift lafım olacak. özellikle de "ben ilaç tedavisinden yana değilim" diyenlere. lan madem ilaç tedavisinden yana değilsin, işin gücün gereksiz psikoterapi seansları yaparak bana freud akılları vermek ve o kitapları benim de okumuş olabileceğimi düşünmeyerek benimle tartışıp durmak, o zaman ne diye 6+5 sene okudun sen? 4 yıl psikoloji okusaydın da insan kaynakları uzmanı olsaydın ya da üzerine eğitim mi alman gerekiyor, yüksek lisans mı yapman gerekiyor ne ise klinik psikolog olurdun 5 senesini boşa harcamazdın devletin veyahut gerçekten tebabet ilmiyle uğraşabileceğin bir alanda uzmanlık yapardın da faydan dokunurdu.

    bize bizden başka kimsenin faydası olmadığından erkek sözlükçüler olarak rezene içelim dostlar, kadınlarımız da adaçayı içsinler, malum östrojen olayı, menopoza geçişte çok yardımcı olur. kimyadan uzak kalalım. ha bu da ot için olarak algılanmasın tabii, çaydan bahsediyorum burada.
  • size verdiği uyku düzeni(?) karşılığında ruh sağlığınızı ve zamanınızı alıp götüren ilaç müsveddesi.
    atarsınız saat 1'de 2'de devrilirsiniz, doğrudur. ama 1 ile 2 arasında yaşanılan kalp çarpıntısı* nedir arkadaşım?
    hadi çarpıntıyı geçtim, üşümediğim halde gelen o titremeye ne demeli? hayvan mısın olm sen?
    hayatımdan 1 hafta çaldın remeron! senin yüzünden kendimi kalp hastası zannedip kardiyolokların eline düştüm, test yaptırdım, kalp ultrasonu çektirdim!
    yetmedi sabah kalkınca mal oldum, gözlerimi açamadım. diksiyonum siktirip gitti, öğlene kadar da gelmedi. kimselere derdimi anlatamadım!
    döktüm seni klozete remeron, sifonu da çektim...
  • çok fena bir ilaç .
    kanımın kaynadığı zamanlar lisedeyim.bu ilacı mahalledeki bir abimizden alıp bizim sınıftaki hatta yan sınfıtaki arkadaşların üzerinde denemeye başlamıştım,
    -kantine gidiyorum bişey isteyen var mı?
    +çay!
    -dın dın..
    hemen kır biraz remeron çaylara millet tatlı tatlı kendinden geçerdi ben de bok var gibi ,bi gülerdim bi gülerdim sormayın.. hoca bunları azarlardı uyumayın diye ben yine gülerdim...
    yan sınıfta güzel bir hatun vardı biz bunla bir ay kesiştik öyle böyle değil... yani bir ay kesişmelerimize rağmen! gitti başkasıyla çıktı.. ben de açıkcası buna çok bozulmuştum. birgün buna sıcak çikolata ısmarlamış gibi yapıp koca bir tablet remeronu kırdım içine..ulan kız öldü sandılar, anası babası geldi okula aldılar hastane falan.. bende korkudan iki gece uyuyamamıştım.
  • ayaklar yere basarken uçmanın nasıl bir şey olduğunu yaşatan uçurgaç.
    beynin biyokimyasal yapısındaki düzensizleri mucevi şekilde adam edendir.
  • kulagim cinliyor ve uykuya dalamıyorum diye doktor doktor kbb gezdikten sonra fiziksel bir sorun bulunamayıp, psikiyatriste yonlendirilmem sonucu,psikiyatr tarafından aksamları yarım adet onerilen ve uyutan ilac. hala uyutuyor mu bilemiyorum, 1, 5 ay oldu baslayali, birakabilecek miyim diye merak ediyorum, istahimi acmadi, kilo da almadim, ama almazsam onu artık uyuyamayacagimi dusunuyorum...

    psikolojik bagimlilik yapmaktadır.
  • uyku problemi sebebiyle gittiğim psikiyatrinin reçeteleyip, akşamları yarım tablet içmemi önerdiği ilaç.

    ilacı ilk içtiğimde 1 saat sonra etkisini gösterdi ve normalde 4-5 saat yarım yamalak uyuyabilen ben tam olarak 13 saat uyudum, hatta uyumadan önce telefon çalmış, konuşmuşum falan bunları bile zorlukla hatırlayabildim uyandığımda, neyse hikayenin buraya kadar olan kısmı güzel ama asıl kısmı 9'da başlayan dersle beraber başladı, sınıfa girdim (ilk dersi uyanamayıp kaçırdım) hafif yalpalayarak sırama oturdum, sonra mide ağrısı başladı, neyse fazla sürmedi, daha sonra insanları konuştuklarını 3-4 saniye sonra unuttuğumu farkettim, sersem gibiydim ve bunun farkındaydım, sanırım ilk kez kullandığımdan ilacın etkisini hayli yaşadım. şimdi pek de yaklaşmak istemiyorum bu ilaca, eğer tüm günüm boş ve kafam dolu olursa tekrardan alabilirim ama onun dışında ders, iş gibi meşguliyeti olan insanlara önermem.
  • bir de sıvı versiyonu vardır. bir bardak suyun içerisine ilave edilerek kullanılır.
  • yine kullanmaya başladım bunu. işten eve gelince yarım tane alıyorum, bir saat sonra sürünerek yatağa gidiyorum. son iki gündür 10-11 saat aralıksız uyumama rağmen sabah halen uyanmakta zorluk çekiyorum. daha önce kullandığımda da uyuymasından başka bir faydasını görmedim ama hemen uyutması bile yetiyor.
hesabın var mı? giriş yap