• özgür suriye ordusu'nu "kollama" gibi bir zorunluluk hissediyor, tıpkı sevan nişanyan'ı korumaktan korktuğu gibi.

    koptaş "güvercin ürkekliği"nin arkasında ciddi bir sinizmden mustarip biri.

    ahmet şık ve nedim şener içerideyken "onlar zaten o kadar da masum değiller"e gelen bir söylem tutturmuş olan koptaş'ı "aziz ve alim" ilan eden liberal tayfa arkasında olduğu sürece bu kaçak dövüşü sürdürür.
  • bugün hrant'ın arkadaşları'nın panelinde konuştu.
    ''o kadar az kaldık ki, iki vapur tutar istedikleri yere sürerler bizi...'' gibi bir laf etti.
    insanların bir kısmı güldü çok. refleks olarak güldüler. ''gülcemal vapuru'' filan dediler.
    kınanacak bir şey değil belki. ama hoşlanmadım bundan.
    bilhassa da orada, ''çoğunluğun sorumluluğu''ndan, empatiden falan bahsedilen bir panelde ve ''yarının sınavları'' başlıklı bir konuşmada o günün sınavını geçemediler bence.
    çünkü, mesela köyünden edilmiş bir kürt buna gülmez;
    van'dan der zor'a yürütülmüş bir ermeni de gülemez;
    hele o gülcemal vapuruna bindirilip gönderilmiş yunanistan müslümanı hiç gülemez;
    muhacirler, mübadiller gülemez.
    minübüse bindirilip şehrin sınırlarına sürülen travestiler;
    sulukule'den taşoluk'a sürülmüş romanlar gülmez.
    aslında şöyle:
    bir gün bir gemiye bindirilip gönderilebileceğini düşünen,
    bir kere olsun bunun tedirginliğini yaşamış bir insan buna ''refleks olarak'' gülemez.
    kendini bu insanların yerine ciddiyetle koyabilen,
    o çok yüceltilen ''empati''yi yapabilenler de bence gülemez.
    gülmemeli sanki.
  • milliyetçiliğe ve ırkçılığa karşı olup. bir cemaat gazetesinin başında olan ve beyanatlarının birinde bu cemaat beni büyüttü ben bu cemaat'in çocuğuyum diyen öyle güzel insan. globalleş ağa o zaman. (bkz: türkiye ermeni cemaati) (bkz: çok hümanist) (bkz: yersen)
  • kendisini tanimam etmem. aykiri sorular'da izledim.

    bir turk olarak, rober gibi insanlarin turkiye'de cogalmasi umuduyla. iki yanagindan opuyorum kendisini.
  • hocalı'yla ilgili ufuk açıcı bir yazı kaleme alan yazar. yazı: hocalı sorumluluğu
  • aleviler'le ilgili bir utanç yazısı kaleme almıştır, kayda geçsin:

    "...seküler alevilik içinde, özellikle sol hareketlerin halk tabanını oluşturan bir isyancı ruhun var olduğu da yadsınamaz. asırlar süren ezilmişliğe başkaldırının, 20. yüzyılın devrimci şiddet yöntemleriyle çakışmasıyla doğan bu asabiye, önce türk solu içinde, sonra da pkk kurucu kadrosu içerisinde çok sayıda alevi’nin yer almasına neden olmuştu."

    "...suriye bataklığı, alevi damarı üzerinden türkiye’yi de kendiyle birlikte batırabilir. dün kürt sorununun yarattığı buhranı, yarın alevi sorunu tekrarlayabilir ve hepimizi cendereye alan şiddet - karşı şiddet sarmalı, kim bilir kaç yıl daha ülkeyi rehin alabilir. bu erken bir uyarıdır, biliyorum, ama ciddiye alınmalıdır."

    "...yani alevilerin, yani chp’nin, yani sosyalistlerin, alevi-sünni gerginliğinde siyasi bir kazanç kapısı görüp yangını büyütecek rüzgârlar estirmeleri, bu ülke insanına kötülük yapmak anlamına gelir."

    agos gibi bir mirasa sahip gazetenin böyle bir genel yayın yönetmeni ile yola devam etmesi...

    aleviler devlet zulmüne karşı ermeni kardeşlerinin yanında oldu, bu yazı (esad'a çakma derdinden) hükumeti kollarken, agos'ta bile alevilere karşı olan duruşun göstergesidir...

    utanarak:

    http://www.agos.com.tr/…igi-korkutuyor&haberid=5082
  • yanlış anlaşıldığını yazıp alevilerden özür dilemiş:

    http://www.agos.com.tr/…-yazisina-dair&haberid=5125
  • son yıllarda okuduğum en iyi , cumhuriyet kutlamasını yazmış adam.

    http://www.radikal.com.tr/…ukuruk_sirvanyan-1157843
  • olaylara bakış perspektifini biraz daha genişletmesi gereken yazar. 10 kasım 2013'teki anıtkabir kalabalığını sadece: siyasette oluşan yeni durum, komutanların hapiste olması, andın kaldırılması, kürt sorunu, anadilde eğitim, suriyeli sığınmacılar ile açıklayarak, bir şeyleri kaçırıyor. mesele şu ki; bu kalabalığın bir kısmının nedeni de, iktidarın, cumhuriyet rejimini oluşturanlara karşı tutumu ve toplumda tepki çeken sözleri, gezi parkı hareketine çapulculuk denmesi; şiddet kullanılması, öldürülmesi, suçsuzların tutuklanması, kızlı-erkekli evlere ahlak bekçiliği yapılması... her geçen gün kendi ahlak anlayışını en doğru sanarak topluma dayatan ve "demokratız" deyip tersini yapan bir iktidara duyulan tepki de var burada. bunları, yazmamış, atlamış olsa bile göz önünde bulundurduğunu düşünüyorum.. yoksa doğru bir analiz yaptığını düşünmek mümkün değil:

    http://www.agos.com.tr/…ernatif-aramak&haberid=6130
  • etyen mahçupyan ile alakası yoktur. mahçupyan gibi "makro denge" (!) gözeticisi değildir. "mikro haklar"ın (da) savunucusudur.

    ve çok da tatlı bir adamdır.
hesabın var mı? giriş yap