• tam ismi roberto bolaño. haliyle "roberto bolanyo" şeklinde okunuyor.
  • vahşi hafiyeler ve amerika ortamlarında bomba etkisi yaratan 2666'sından sonra, artık marquez, llosa ve fuentes gibi latin amerika edebiyatının en büyüklerinden biri olarak kabul görmeye başladı.
  • vahşi hafiyeler'i meksikalı bir arkadaşım hararetle tavsiye etmişti. 2666 ile bir havaalanı kitapçısında karşılaştım; oralarda satılacak kadar bestseller olmuş. burada romanlarını bulamadım, last evenings on earth diye bir hikaye kitabını aldım. dili fazla düz, çok betimleme yok. anlatacaklarını kestirmeden anlatıyor (amazon'da bir yorum polis raporu gibi yazıyor demiş. kaç tane polis raporu gördüyse artık..) barselona'da tanıdık mekanlardan, sokaklardan sıkça bahsetmesine rağmen biraz yavan geldi bana hikayeleri. bu kadar teveccüh gördüğüne göre romanları daha farklıdır herhalde.

    bu arada adam şilili ve sadece elli yaşında ölmüş 2003 senesinde.
  • bütün başarılı romancılar gibi şairdir de. tuhaf olan bu herif disleksiymiş. tuhaf olmayansa eroinmanlığı. hepatit c'den gitmiş. öldüğünde karaciğer nakli için düzenlenen listenin başındaymış.
  • putas asasinas adlı hikaye kitabı katil orospular adıyla metis yayınlarından 18 şubatta çıkacaktır. kendisi son zamanların en sağlam romancısıdır. okumak gerekir.
  • şili'li şair ve yazar. çocukluğunu birçok şehir dolaşarak geçirdikten sonra ailesiyle birlikte meksika'ya yerleşir. salvador allende'nin sosyalist reform sürecine katılmak için şili'ye döner ve darbe sonrası katıldığı direnişte tutuklanır. 8 gün tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılır ve meksika'ya dönerek mario santiago papasquiaro ile birlikte "infrarealist şiir hareketi"ni başlatır. gece bekçiliği, bulaşıkçılık, satıcılık gibi işlerde çalışır. "vahşi hafiyeler" romanı latin amerika'nın nobel'i denilen romulo gallegos ödülü'nü kazanır. 50 yaşında karaciğer rahatsızlığı sonucu ölür ve bundan bir yıl sonra ispanyolca yazılmış en iyi romana verilen salambó ödülü'ne layık görülür.
  • kaybolmakla, aramakla kafayı bozmuş yazar, okuduğum üç kitabında da, vahşi hafiyeler, uzak yıldız, 2666, karakterler; kaybolanlar, arayanlar olarak rahatça ikiye ayrılabilir. bunun böyle olmasının sebebi herhalde bolano'nun şili, meksika, ispanya hattında, kaybettikleri ve aradıklarıdır. ayrıca, hayatım boyunca ilk kez bir insanla tanışmayı istemek duygusunun ne olduğunu bana hissettirmeyi başarmıştır, ölümünden sekiz yıl sonra, daha dün ölmüş gibi üzülürken.
  • latin amerika veya ispanyol edebiyatına başlamak için en iyi noktadır bu abimiz. bunun da birkaç sebebi var bana göre; ilk olarak, latin edebiyatının diğer ustalarına göre daha açık bir anlatımı var. arjantin'de, brezilya'da, ispanya'da, protekiz'de, şili'de daima diktatörlere karşı kalem savurmuş adamlar arasından bu yönüyle sıyrılıyor. ikinci olarak ise -en önemli nokta da bu-, latin amerikalı edebiyatçılara yaptığı göndermeler ile size keşif kolaylığı sunar. bir sayfada borges'in öyküsüne atıf yapar, diğer sayfada octavio paz'ın bir şiirine vb. bunu da üstü kapalı değil, isim vererek yapar. ayaklı bibliyografya diyebiliriz kısacası.
  • kısa öykü yazmak isteyenlere tavsiyeleri:

    artık kırk dört yaşında olduğuma göre kısa öykü yazma sanatı üzerine önerilerde bulunabilirim.

    1- asla bir oturuşta bir kısa öykü yazmaya kalkmayın. eğer bir oturuşta bir kısa öykü yazmaya kalkarsanız, dürüstçe söylemek gerekirse, ölene dek aynı kısa öyküyü yazıyor olacaksınız.

    2- en iyisi bir oturuşta üç ya da beş kısa öykü yazmaktır. eğer gücünüz yetiyorsa bir oturuşta dokuz, hatta on beş tane yazın.

    3- dikkat: sizi bir oturuşta iki kısa öykü yazmaya sürükleyen istek, bir oturuşta bir kısa öykü yazmaya iten kadar tehlikelidir; hatta bu baştan çıkaran istek, esasen âşık ve onun çifte görünüm yaratarak melankoli üreten aynası arasındaki karşılıklı etkileşime benzer.

    4- horacio quiroga, felisberto hernandez ve jorge luis borges okumalısınız. juan rulfo ve augusto monterroso okumalısınız. bu yazarlara hayranlık duyan kısa öykü yazarları asla camilo jose cela ya da francisco umbral okumayacaktır; oysa, aslında julio cortazar ve adolfo bioy casares okuyacaklar, ama asla ve kesinlikle cela ya da umbral okumayacaklardır.

    5- olur a hâlâ açık değilse diye şunu bir kez daha yineleyeyim: ne olursa olsun cela ya da umbral okumayı düşünmeyin.

    6- kısa öykü yazarı gözü kara olmalıdır. kabullenmesi zor, hazin bir gerçek, ama bu böyle.

    7-kısa öykü yazarları petrus borel (joseph-pierre borel) okumuş olmakla övünür. aslında pek çok kısa öykü yazarı borel'i taklit etmeye çalıştığı için dillere düşmüştür. koskocaman bir hata! borel'in yazarlığı yerine onun giyim tarzını taklit etmeliler. ancak, gerçek şu ki onun hakkında pek az şey biliyorlardır - ya da theophile gautier ya da gerard de nerval hakkında!

    8- hadi bir anlaşma yapalım: petrus borel'i okuyun, petrus borel gibi giyinin, ama bunun yanında jules renard ve marcel schwob okuyun. özellikle schwob okuyun, ardından alfonso reyes'le devam edin ve sonra borges'e geçin.

    9- gerçekten herkes edgar allan poe'nun yazdıklarında okuyacak fazlasıyla iyi malzeme bulacaktır.

    10- 9 numaralı konu hakkında biraz düşünün. düşünün taşının. daha zamanınız var. 9 numara hakkında düşünün. olabildiğince kapsamlı düşünebilmek için dizlerinizin üstüne çöküp düşünün.

    11- ayrıca birkaç tane çok tavsiye edilen kitap ve yazar da okumalısınız ... örneğin perihypsous (ms 1. yüzyıl; on the sublime, 1554; yücelik üstüne), yazarı soylu pseudo longinus; lord lord brooke tarafından yaşamöyküsü yazılan, bahtsız ama cesur philip sidney'in soneleri; the spoon river anthology (1916), yazarı edgar lee masters; suicidos ejemplares (1991; ibret alınacak intiharlar), yazarı enrique vila-matas ve mientras ellas duermen (1990; kadınlar uyurken), yazarı javier marias.

    12- bu kitapları okuyun ve bir de anton çehov ve raymond carver okuyun, çünkü ikisi de 20. yüzyılın en iyi yazarlarıdır.

    ingilizceden çeviren: filiz özkan

    bu tavsiyelerin sahibinin kısa öyküleri ise şurada:

    http://www.idefix.com/…asp?sid=i71cixi38o1o5gvxnopl
hesabın var mı? giriş yap