• (bkz: rundown)
  • oxford advanced learners dictionary 8. edisyonda şöyle tanımlanır:

    1.) güç kaybetmek veya yavaşlamak. (the battery has run down.)
    2.) yavaş yavaş durmak ya da sayısal olarak azalmak. (british manufacturing industry has been running down for years. )

    random house webster's unabridged run başlığı altındaki 105. maddede şöyle tanımlar;
    1.) özellikle bir araçla vurup düşürmek ya da devirmek. (to run down an innocent pedestrian.)
    2.) yakalayana - bitirene kadar peşinden koşmak. (the detective swore that he would run down the criminal.)
    3.) incelemek. * (his eyes ran down the front row and stopped suddenly.)
    4.) bir şeyin durması, bitmesi. * (my watch has run down.)
    5.) küçümseyerek*konuşmak, sertçe* eleştirmek (the students were always running down their math teacher.)
    6.) aramak taramak. (to run down information)
    devamındaki üç tanım terim açıklaması olunca olduğu gibi aktarıyorum,
    g. baseball. to tag out (a base runner) between bases.
    h. *. to collide with and sink (another vessel).
    i. *. to sail closely parallel to (a coast).

    chambers dictionary 11. edisyonunda 4 maddede tanımlanır:
    1.) yorulana ya da yakalayana kadar kovalama.*
    2.) bir şeyle çarpışmak ve [sonrasında] düşmek, batmak.
    3.) tehdit etmek veya küçümseyerek*konuşmak.
    4.) canı çıkmak.
hesabın var mı? giriş yap