• bu müzik setini taşıyabilmek için eşinden dostundan araba alıp gelenler bile olmuştu yaysat bayiine.
  • bunu alanların evine gidildiğinde müzik setini görüp "aa siz de mi aldınız?" die sorulduğunda suratlarında bir mahcubiyet olurdu.."napalım aldık .mna koyum bi hata yaptık" der ifadesini görürdük. savunmaya geçerlerdi "tv'de kocaman gözüküyordu" diye.

    bir de unutmadan, bu müzik setini çeyizlik olarak olanlar haricinde daha geniş eve çıkanlar bile olmuş. aldığım duyumlar o yönde.
  • türkiye'nin, reklamlarında kaset çalar deck'inin kasanın ön tarafında değil de tam olarak üstünde - bir başına - ikamet ettiğini farkedemediği müzik setimsi.
  • kamyonet tutmuştuk biz, sonra şöföre verdik seti kasetçaları olmadığı için.

    odama da tekrar soktuk sonra eşyalarımı, çok sevindiydim ben.
  • reklamda kıyaslanacak birşey göstermeden tıpalamışlardı, kaset çalar kapağından nasıl orantılayamadım ben bunu diye çok düşünüp dövündüm ama nafile. o günden sonra sabah gazetesi bilmem kaç kupona "tacmahali veriyoruz dese taç sensin, mahali de sülalen edinsin" hislerine büründüm. o kadar tabak çanak kampanyalarını geç, güzelim arcopal takımlarından bi tane edinme, kibrit kutusu kadar kasetçaları müzik seti diye vitrine kur, o da camlı bölmeden görünmesin. bu kampanyayı düzenleyen basın kuruluşuyla kapıya gelip tencere tava satma dümeniyle insanları dolandıranlar arasında bir fark göremiyorum. böyle bi hareketten sonra değil türkiyenin galaksinin en iyi gazetesiyim desen kim inanır?
  • televizyon boyle bir sey iste. ayni teknik kullanildigi icin gotten bacakli tum sarkici sanatcilari vs.. boyle dalyan gibi uzun boylu sanariz... halbuki mankenlerin cogu bile tifil..
  • mini ile mikro'nun farkının elle tutulur halidir. nano da sürpriz olarak kupona yazılabilir.
  • dayımgil sırf bu kampanyaya güvenerek yazlıklarının orda bi disko açmışlardı... dans pisti zamanının parasıyla 17 milyora maloldu.. paraya kıyıp şu dönen aynalı toplardan bile aldılardı.. bayan wc, erkek wc tabelalarını ben yaptıydım suluboyayla.. herşey mükemmeldi.. kuponlar bitti.. 17 tırlık filomuzla en yakın yaysat bayiine yollandık.. müzik setini teslim aldıktan sonra necmi eniştem en öndeki tıra attığı gibi kalp spazmı geçiren dayımı en yakın devlet hastanesine götürdüydü..

    pis sabah.. hain sabah.. deli ettin beni sabah sabah..
  • büyük ekran televizyonların üstüne yerleştirildiğinde kumanda gibi dururdu.
  • o dönem bir allahın kulu da çıkıp bu müzik setlerinden birini sabah binasının önünde yakmadıysa bunun yegane sebebi elinde çük kadar aletle sokakta dolanmaya utanmasıdır "evet ben de o kerizlerdenim" diye kendini ifşa etmekten çekinmesidir a dostlar...
hesabın var mı? giriş yap