• yetkili merci di$inda basilan tum paralara verilen isim.. bunlari yapanlara kalpazan denir.. kullanmak suc unsurudur..
  • piyasada dolaşan sahte paraların seri ve sıra numaralarını öğrenmek için aşağıdaki linki takip ediniz, cebinizdeki paralarla karşılaştırınız, zira sözlük vatandaşlarının kalpazanlıktan tutuklanmasını istemez deli gönül.

    http://www.tcmb.gov.tr/…banka/sahte/sahte-main.html
  • nedense mutlaka bir kucuk kusur bulunduran kagit parcalaridir. gercegiyle tipatip ayni olup da piyasada ozgurce dolasanlari da vardir allah bilir de kimsenin ruhu duymuyordur.
  • 20 milyonların sahteleri, yıkanmış 500.000 tl'lıkların üzerine basıldığından, yapımında da gerçek 20 milyonluk para şeridi kullanıldığından, kolaylıkla sahte para ayırma makinalarından ve mor ışıklardan geçebilen bu paralara herhangi bir bankanın atm indende rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
  • uzun süredir üzerinde düşündüğüm bir ahlaki açmazdır bu. nereden gelip nereye gitmektedir bu sahte paralar? sahte para verme olasılığı yüksek meslekler hangileridir? ne olmuştur da işbu sözlüğü memlekette, inter alia, elitizmle mücadelede bir araç olarak benimsemiş şu yazarın bile çok değil bir buçuk ay öncesine kadar her taksi gördüğünde tüylerinin diken diken olasına sebep olmuştur? oysa ahlakçı taksi şöförlerine alışıktır cosmo; travis vardır kapı gibi, new york’un namus bekçiliğine bile soyunmuştur zamanında.. tabi tabi, sokaklar pistir, evet..

    şöyle olmuştur mesela:

    cosmo bir sene kadar önce bir iş günü vapura yetişebilmek için yoldan bir taksiye biner, 20 milyon üstü bir 10 milyonluk alır ama geciktiği için paranın malzemesinin kalitesine dikkat etmez. jeton almak için iskele gişesine verince banknotu, memur bey uyanır vaziyete, “sahte bu” deyip devlet memuru kapasitesiyle paraya el koymaya kalkar. cosmo paranın sahte olduğunun tespit edilmesinden ötürü uğradığı şaşkınlık yetmiyormuş gibi bir de cebindeki tek para olan 10 milyonu kaybetme olasılığının verdiği gazla, memurla binbir türlü polemiğe girerek parayı elinde tutmayı başarır. bu arada vapur da kaçar, cosmo taksiciye saydırır durur..

    olay vesilesiyle cosmo’da başgösteren taksici antipatisi yaklaşık bir sene sürer.. sonra bir gün şu olaylar vuku bulur:

    bundan bir buçuk ay önce bir cumartesi sabahı peyote dönüşü binilen taksi taksim meydanında durdurulur, can bey sorar:

    can: şşştt kozmo, ödiyim mi, ödiyjen mi?
    cosmo:ödiyjem, ödiyjem..sen dur bakiim..kac üj mü? yirmi var bende..
    taksi şöförü: (hemen araya girerek) sen ver bozarız..
    cosmo: al o zaman..hıck..
    can: hıck..eyvallah..
    taksi şöförü: (bir adet 10, iki adet 1, son olarak da bir 5 milyonluk banknot uzatarak) bereket versin..
    cosmo: (5 milyonluğun eliyle temasının çıkardığı hışırtının şiddetinden kıllanarak) bu ne yaa?..ne kağıdı ki bu?..
    taksi şöförü: (istifini bozmadan) bişey yok onda..(ışığa tutarak) aha bak atatürk orda..

    hakkaten de atatürk ordadır. ölmemiştir, banknotumuzda yaşamaktadır. hatta sanki o mülayim ifadesinin arkasından bize hin hin sırıtmaktadır. o da rakıyı fazla kaçırmıştır o akşam belli ki. bu durumda cosmo çıkar açık alınla dolmuşa yollanır. can bey dolmabahçe istikametinde yürür. o sabah her ikisi de atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, örnek birer türk genci olarak rahat bir uyku çekerler.

    günün ilerleyen saatlerinde cosmo’nun işi yine taksiye düşer. evine en yakın durakta nurdoğan amca sıradadır. nurdoğan amca deyip geçmemek lazım, kendisi babacanlıkta kadir savun ile 1 mayıs afişlerindeki işçi prototipinin bir nevi bileşkesidir. veletliğimizi bilir. “bir film çeksem de oynatsam” dedrirten mahallelilerdendir. vapura yetişmek için iskeleye yakın durulduğunda kendisine akşamdan kalma banknot takdim edilir. lakin nurdoğan amca 40 senelik taksicidir, alışıktır böyle durumlara. “yahu kozmocum sahte galiba bu para” der mütevazılığı elden bırakmadan. “olur mu nurdoğan amca?, bak atatürk orda..” denir kendisine ama nurdoğan amca şöyle bir bakıp “oğlum çizmişler atatürk’ü oraya” deyince uyanılır vaziyete. özür dilenir, yine vapur kaçırılır, sabahki taksiciye saydırmaya devam ediledursun, bütün taksicilerin ibnetor olmadığı, bütün genellemelerin yanlış olduğu bir kez daha anlaşılır..

    mamafih, sorunsalın ahlaki boyutu tam da bu noktada kendini göstermeye başlar. bir grup taksicinin, mesleklerinin olanak sağladığı müşteri aceleciliği ya da dalgınlığı gibi birtakım fırsatları değerlendirerek haksız kar sağladığı ortadadır. öte yandan bir sene içinde bir kısmının içinde bizzat kendim mağdur olarak yer aldığım, haberim olan neredeyse bir düzine benzer taksi vakasıını ele alıp, taksicilerin sahte para mafyasının dağıtımdan sorumlu kolunu oluşturduğunu iddia etmek abesle iştigaldir, ahlaklı taksicilere yapılan bir ayıptır.

    fakat ne yapmak lazımdır?

    parayı yırtıp atmak bir çözümdür. hatta rüşvetin ve sahteciliğin az rastlanmadığı memleketimizde, bazı kamu hizmetlilerinin eline teslim etmekten daha kökten ve ahlaki bir çözüm olduğu iddia edilebilir.

    başka bir yol, sahte para verip almanın hoş karşılanmadığı bir dünyada yaşadığımız sürece, parayı yakın sosyo-coğrafi çevremizde elden çıkarmamaya gayret etmek ve parayı tasvip etmediğimiz ve bir daha alakamızın olmayacağından emin olduğumuz kurum ya da kişilere vermektir. ancak bunun yeterince idealist ya da ahlaki bir çözüm olmadığı kesindir.

    öte yandan olaya şöyle bakmak da mümkündür: para sahte de olsa dolaşmaya başladığı noktadan itibaren, ekonomideki yerini artık fiili olarak almıştır. kapitalizm serbest dolaşımdan yana ise sahte parayla ne alıp veremediği olsundur? darphanenin derdi vatandaşın götünü mü delmiştir? herkes sahte para verip alsındır, kimse sesini çıkarmasındır. yaşasın fotokopidir, yaşasın kaostur. küreselleşen dünyada bu yeni webercilik de neyin nesidir? kitlerin özelleştirilmesi yasası’nın gerekçesinde devletin birinci amacının piyasaya saygı olduğunun ifade edildiği bir ülkede "ne o devletçi misin?" diye sorar devlet erbabı sonra adama..

    tabi tabi, istikrar, evet..
  • "insanların yaptığı sahte paralar kadar, paranın yaptığı sahte insanlar da vardır..." *
  • kalp paradir.ozelikle banka veznedari, sahteleriyle degistiriyorsa, butun vartalardan gecirip eline teslim edilen paralari. aldatilmak aldatilmaktir deyip kalp (gonul) koymadan gecilir. ve en yakin telefondan aranir. alo, cumle alem anonim sirketi mi?
  • delgec adi verilen aletle kursuna dizilirler ve seloteyple gorunur bir yere asilip teshir edilirler.

    sahte paraniz varsa onu idamdan kurtarmanin yolu da sahte delgec uretmektir.ancak dikkat edilmesi gereken husus sudur ki sahte delgec orjinal parayi deler.
  • şimdiye kadar gördüğüm bir iki sahte paranın gerçeği ile olan en büyük farkı, atatürk resminin gözleri gibi ince detaylarının sahte parada çok kötü basılmış olmasıydı. aynı durumun amerikan dolarında da olduğunu bir döviz büfesi çalışanı söylemişti. sahte dolarların başkanları bizlere daha az kapitalist bakıyormuş.
  • sahte para işine giriyorsanız, kesinlikle salak olmamanız lazım. bakın anadolu ajansı haberine göre bu adamın başına neler gelmiş.

    'bir milyon dolarlik banknot''la hesap açtirmak istedi

    rabat (a.a) - 30.11.2005 - fas'ta 32 yaşındaki bir adam, bir
    milyon dolarlık sahte banknotla hesap açtırmak isteyince gözaltına
    alındı.

    afp'ye açıklamada bulunan polis kaynakları, adamın rabat'taki bir
    bankada çalışan bir memura, cam fabrikası açmayı düşündüğünü
    söyleyerek bir milyon dolarlık banknotu uzattığını, memurun da banka
    yönetimine haber vererek, polisin olaydan haberdar olmasını
    sağladığını belirttiler.

    gözaltına alınan adam hakkında soruşturma başlatıldığı, adamın
    sahte para kullanmaktan 2 yıla kadar hapis istemiyle yargılanabileceği
    kaydedildi.
hesabın var mı? giriş yap