• sakallı veya sakalsız herkes işini yapmasına göre değerlendirilmeli, sakalına göre değil. hem de nice sakalsızlar var ki sakallılardan daha sakallı.
  • "her gün sakal tıraşı olunur ve sakal bırakılmaz. bıyık tabii olarak bırakılır, uzunluğu üst dudak boyunu geçemez, üstten alınmaz, yanlar üst dudak hizasında olur, alt uçları dudak hizasından kesilir."
    benzeri yönetmelik maddeleri bulunur devlet kurumlarında ekseriyetle.*
    yoktur veya kısıtlanmıştır denebilir.
    (bkz: kamuda sakal özgürlüğü)
  • sahip olduğum özgürlük. ofiste resmen leonidas gibi geziyorum. kıymeti bilinmeli.
  • sakalsız çalişmam ben diyerek, çalişacagim firmanın beni böyle seçmesini, beni böyle tercih etmelerini istedigimden hiç bir sorunla karşilaşmadan sakallı çalişiyorum, bıyıklarımıda keserek.

    edit: sakaldan önce cuma namazına gitme özgürlügünü çalişma günü olara degil resmi tatil olarak cuma özgürlügünü yeğlerim...
  • çalıştığım şirkette (ki söylemesi ayıp bu şirket türkiye'nin önde gelen firmalarından biri) bütün departman ve birimlerde millet sakalını dizine kadar uzatabiliyorken, finans departmanında olan ben ve diğer arkadaşların imaj durumundan mütevellit sinek kaydı görünmemiz gerektiği zorunluluğu batıyor arkadaş bana, neymiş finans müdürü sakal sevmiyormuş. böyle imaj anlaşıyı mı olur lan ? kim yazmış, kim söylemiş bunu, milletin kafasına kim sokmuş, nereden çıkmıştır bu zihniyet !!!????

    kaldı ki kendime adam akıllı yakıştırdığım tek şey sakalken bir de nasıl koyuyor şu durum anlatamam ya..

    sakalımı uzatmak istiyorum, bana özgürlüğümü geri verin lan allahsızlar !
    (bkz: tamam sakinim)
  • ayda 90.000 tl - yazıyla doksan bin lira - cukkalayan birisinin istediği özgürlük. istersen metrelerce sakalla çalış selmanım, tutan mı var yea? yoksa paraları saymaktan sakal bırakmaya vakit mi bulamıyorsun?

    ah canım kıyamam...
  • özgürlük konusuna bir de medikal tarafa bakalım, saçı sakalı birbirine karışmış, kırışık tişörtlü, kot pantolonlu (veya şalvarlı) bir doktor, son derece ciddi bir beyin ameliyatı için ne kadar güven verir size? veya aynı kılıkta bir bir sağlık memuru (yaygın adıyla erkek hemşire=hemşir), ya da bonesi nerde başlıyor, türbanı nerede bitiyor belli olmayan, ama buna rağmen, "yoğun bakımda hasta ziyareti, enfeksiyon ihtimali nedeniyle yasaktır" diyen, ama gece salyasının bulaştığı türbanı ile hasta bakan, yoğun bakım ya da ameliyathane hemşiresine ne kadar güvenirsiniz? madem anket, buyrun anket... madem özgürlük buyrun özgürlük. anket sonucunda "herkese özgürlük" derseniz, icraata bakan doktor gibi, ben de antalya'nın sıcağında, 5 günlük sakal, quiksilver deniz şortu, no-fear tişörtüm ve parmakarası havanianas terliklerimle gideceğim polikliniğe de o yüzden soruyorum...
  • tartışılması bile abes, 21.yüzyılın sonlarına doğru geçmişten saçma sapan bir tartışma konusu olarak bize veya çocuklarımıza el sallayacak olan haktır.
  • hergün tıraş olmaya üşenen tipin beyanı.
    gerçi siyasi açıdan fena olmaz.
    her siyasi görüşe göre bir sakal bıyık kombinasyonu mevcut olduğundan adamın suratına bakıp ne halt olduğu anlaşılabilir tehlikeli bir türse ölü numarası yaparak tehlikenin geçmesi beklenebilir.
hesabın var mı? giriş yap