• mantısından böreğinden yeterince bahsedilmiş; valla okurken yemiş gibi oldum, tadı damağıma kokusu burnuma geliverdi zaten. sadece ilave olarak belki, söylemiş olmak için pancar turşusunun da çok güzel olduğu söylenebilir.

    asıl konumuz kalbi buranın mantısından da güzel olan sahibidir. çocukluğumuzu da bilen abimiz.

    bir gün mantı yiyoruz. karşı masamızda da bir aile, küçük çocuklarına yemek yedirmeye uğraşıyor. çocukcağızın bir şeye canı sıkkın olmalı ki hiç yemek istemiyor, ağlıyor da ağlıyor, yemiyor. sonra duvarda belki 30 senedir inmeden asılı duran garfield saatini görüyor. birden ağlaması duruyor. bu sefer kedinin tiktak sallanan kuyruğuna bakıp bakıp gülüyor, eliyle uzanıp hareket eden gözlerini gösteriyor. çocuğu saatin tam karşısına oturtuyorlar, böylece kuyruk sallandıkça çocuk daha da tatlılaşıyor, bir güzel de sarımsaklı mantısını yiyor.

    sonra bu aile hesap istiyor. abimiz hesabı veriyor, bu arada söz konusu saati duvardan indiriyor, zaten tertemizdir bir güzel paketliyor. çocuğa, "al bakalım evde de bunu tam karşına koy, yemeklerini de güzel güzel ye, büyü kocaman ol" diyerek yıllanmış demirbaşı aileye hediye ediyor. bu gözler de bunu görüyor.

    hayır tadilat yenileme falan düşünmüyor abimiz saati gözden çıkarırken; duvardaki resimler de hala aynı yerlerinde duruyor. dükkanda çalan entrümantal cd de aynı hep (ben şahit en az 20 sene). tek değişiklik, sadece müdavim birçok kişinin hatırlayacağı o saatin yerinde, şimdi başka bir saat asılı duruyor.

    neyse sonra biz de hesap istiyoruz. abi her zamanki gibi, inanılmaz ama gerçek biçimde hesabı aşağı yuvarlıyor; kolaları turşuyu suyu muyu almıyor (ama senelerce karanfilinden çiğnemek lazım bu mertebe için ha).

    kendisi 40 küsür senedir hep işinin başında sırf para için değil, işinin değeri için duruyor. uzun süredir yanında kendi gibi tertemiz yüzlü oğlu da var. böylece sayla umarım en az 40 sene daha değişmeyen lezzetini (en başta) bizim ailemiz olmak üzere tüm değerbilir müşterilerine sunar. şube düşünüyor musun abi deyince de "ben iki tarafta birden nasıl durayım" deyip, işine özendeki farkını yine bize gösterir. o, bu güzellemeyi hak ediyor.

    bitiriş anekdotu olarak söylemek istiyorum ki bu bir rekor da olabilir: tabii daha gençken, -çok ayıptır söylemesi- bir keresinde bir oturuşta 3.5 porsiyon yemiştim (yazıyla: -bir birbuçuk iki bir-). garson son tabağı önümden alırken "abi bir tane de benden vereyim diyecem ama artık dur istersen" deyivermişti. unutmam, sonrasında yeni evli arkadaşlarımıza iyi ki evlendiniz oturmasına gitmiştik de, ben hiç yerimden kalkamamış hep oturmuştum. çünkü bana da çok bariz bir şeyler oturmaya gelmişti.
  • mantısı ve çiğ böreği gerçekten çok güzel ve yaklaşık 10 senedir giderim.

    ancak yaklaşık 2 ay önce kız arkadaşımla evden kaçış oyununa giderken tuvalete girmemiz gerekti. ben de samimi mekan, çok gidiyorum diye içeri girip rica ettim acaba kız arkadaşım tuvaletinizi kullanabilir mi diye. etmez olaydım.

    çok sert bir şekilde hayır kardeşim müşteri dışındakilere kullandırmıyoruz dediler ve çıkmamızı istediler. sinirlendim dedim su alıyorum peki o zaman izin verir misiniz dedim. hayır olmaz öyle şey dediler.

    o gün bügündür mantısı güzel olsa bile yaptığı ayıp ile bizi kaybetti.

    artık hemen yan tarafındaki otantik'de mantımızı yiyoruz, gayet mutluyuz ve mantısı gayet güzel.
  • uzun zaman adini "salya manti" olarak hatirladigim mekan!!!

    "edit:based on true story"
  • insanlarin tavsiyeleri uzerine gittigim ve kafam kadar hamur olmus mantilari yiyip de hayalkirikligina ugradigim mekan..
  • içeri girdiğimde "buyur abi, 1,5 - 2 - 2,5" sorusuyla karşılandığım ve bazen "3" yanıtını verebildiğim, anne yapımı mantı dışında dışarıda yenebilecek en iyi mantıyı yapan yer. ama moda'daki gerçekten altıyol'dakinin yerini tutamaz. içerideki solmuş tokat (?) fotografları, jamest last orkestrası müziği, dışarıdan değil içeriden okunabilen akan yazı panosuyla anyı zamanda oldukça ilginç bir konsept de sunar. garsonlar çok efendi ve çok hızlıdır. mekan gayet temizdir. haa bir de hiç anlayamadığım bir özellik daha vardır. o da içeride kamera sistemi olmasıdır. topu topu 10 masa alan bir lokantada bu hep ilginç gelmiştir mesela bana. 10 masa dolar dolar boşalır. çok güzel mantı çok.
  • her yil turkiye'ye donusumun ilk 3 gunu icinde muhakkak en az bir kez gittigim mantici, bu amerika sabahinin korundeki ic cekislerimin musebbibi.
  • modada değil, bahariyede süreyya sinemasının karşısındaki sokağa girildikten bir 50 metre sonra solda bulunan şahane mantıları olan yer.
  • mantisini begendigim ama çig böregine bayildigim, bundan sonra daha sik gidecegim çok normal ama bi yandan da birazcik deisik bi mekan.
  • lezzetli mantılar satan, yanında güzel turşu* getiren; çiğ bööreğini henüz deneme şansına nail olamadığım mantıcı.

    bi de bu mantıcıda kamera var, sakın mantı çalmaya çalışmayın ! ***
  • sayla : seç. saylamak : seçmek. (tatarca)
    istanbul'da çiğbörek ve mantının gerçek lezzetini veren temiz bir lokanta. görüntüsü trt nin başarılı komedi dizisi 7 numaradaki mantıcıyı andırıyor.
hesabın var mı? giriş yap