• biyokimyacı dr. william h. schuessler bulmuş. 1873 yılında tee. 12 hücre tuzunu kategorize etmiş, vücudun ihtiyaç duyduğu bazı önemli minerallerin, kendi hücrelerinin tümünde, uygun bir denge içinde olduğunu bulmuş. bir dengesizlik veya bu minerallerin herhangi birinin eksikliği, dokularda hastalığa yol açıyor demiş.

    ülkemizde ne kadardır bu tedavi yöntemi (?) biliniyor bilmiyorum, ben 2-3 ay önce öğrendim. ilk duyduğumda koşaraktan ekşisözlüğe girdim neymiş diye amma velakin burada konu hakk. birşey bulamadım. ekşide ilk kez bir başlık bulamadım, şaşkınım....

    bilenler şenlendirirse buraya şahane olur.

    minik minik haplardan oluşuyor, gunde 15-20 adet alıyorsunuz ihtiyacınıza göre; ornegin 4 ve 6 numaralardan 15’er adet almak bnm tedavim gibi...

    alıntı ( beslenmedestegi.com)

    günümüzde, schussler’in kullandığı hücre tuzlarının kendilerinin doğrudan besin takviyeleri olmadığını anlamış bulunuyoruz. hazırlıklarında, homeopati prensiplerini izlemişti. genelde bu kavram, modern tıbbın tersi gibi görünen bir temele dayanır; inanışa göre, doz azaldıkça yararı artar. hücre tuzları homeopatik ilaçlar gibi, sürekli seyreltme, sallama ve succussion süreci ile hazırlanmaktaydı.

    1- kalsiyum fluoratum

    kalsiyum fluoratum, bağ dokusu, bağ ve tendonların elastikiyetini yükseltmesi yanı sıra, kemiklerin ve dişlerin sıkılığını artırır. varis destekleyici tedavinin yanı sıra, kas ve bağ yaralanmaları ve suşları için uygundur.

    2- kalsiyum fosforikum

    kalsiyum fosforikum, kemik ve dişlerin büyümesini ve iyileşme süreçlerini destekler. kırıklar ve osteoporoz tedavisinde de yardımcıdır.

    3- ferrum fosforikum

    ferrum fosforikum, tüm enfeksiyonların ilk aşamalarında büyük bir yardımcıdır. akut enflamasyon, ateş vakaları, taze yaralar, kesik ve dikişler, birinci derece yanıklar için uygundur.

    4- kalium chloratum

    kalium chloratum, rinit, bronşit, gastrit, kolit ve sistit gibi tüm mukus iltihaplanmalarında yardımcıdır. özelliğin hastalığın dışarı sızma gibi net semptomları gösterdiği, enflamasyonun ikinci evresinde etkilidir.

    5- kalium fosforikum

    kalium fosforikum, zihnin dengeli bir hal içinde olmasına yardımcı olur ve sinir sistemini dengeler. zihinsel, duygusal, fiziksel yorgunluk ve halsizlik tedavisinde destekleyicidir. depresyon tedavisinde etkindir.

    6- kalium sulfuricum

    kalium sulfuricum, kronik iltihapları ve kronik cilt bozuklukları gidermek için yardımcıdır. yavaş iyileşen yaralarda, boğaz, konjonktiva ve burun gibi mukoza iltihaplarının iyileşme sürecini destekler.

    7- magnezyum fosforikum

    magnezyum fosforikum, sık karşılaşılan kramp ve kas spazmları tedavisinde etkilidir. kas ağrısı, adet ağrıları, gastrointestinal sistemdeki ağrılı spazmlar, boyun veya omuzdaki olası gerilimler tedavilerinde destekleyicidir.

    8- natrium chloratum

    natrium chloratum, vücut sıvılarının dengesini düzenler. ishal veya kusma gibi gastrointestinal şikayetlerde yardımcıdır.

    9- natrium fosforikum

    natrium fosforikum, asit-baz dengesini düzenler ve hiperasidite tedavisinde etkilidir. genel olarak metabolizmaya yardımcı olur ve yağ açısından zengin gıdalar ve asit reflü sindirimindeki hazımsızlık, mide gazı ve bozuklukları gibi sindirim şikayetlerinde destekleyicidir.

    10- natrium sulfuricum

    natrium sulfuricum genel detoksifikasyon işlemleri ve sıvı atılımını destekler. aşırı doku sıvıları salgılanmasında yardımcı olur ve karaciğer fonksiyonunu destekler.

    11- silicea

    silicea saç ve tırnakların elastikiyetini ve sıkılığını korumaya yardımcı olur. kırılgan saçlar ve tırnaklar, saç dökülmesi ya da düzensiz tırnak büyümesi durumunda etkilidir. silicea, elastikiyetini artırarak deri ve bağ dokusu güçlendirir.

    12- kalsiyum sulfuricum

    kalsiyum sulfuricum’un anti-inflamatuar bir etkisi vardır ve hücrelerin büyümesini destekler. apse, sivilce, püstül ve pürülan süreçleri durumunda yararlıdır.
  • çok araştırdığım ve alerjik rinitten yılmış ve ilaç kullanmayı reddeden, geceleri burun tıkanıklığından uyuyamayan ve konka ameliyatı önerilen bir insan olarak haydi deneyelim diye başvurduğum bir hede.
    yaklaşık 50 gündür 7 farklı tuzu (2,3,4,5,6,7,10) d vitamini (bkz: orzax) ve çörekotu yağı (bkz: orzax) ile alıyorum,
    tüm ilaçları bıraktım, burun tıkanıklığım kalmadı, geceleri uyanmadan uyuyorum.
    herhangi bir ilaç kullanmadan nefes alarak uyumak ve sabah kalktığında 1 paket selpak peçete bitirmeden güne başlamak tarifsiz.
    benimle dalga geçen herkese söylediğim gibi;
    velev ki plasebo, ben okeyim! öyle ya da böyle sağladığım fayda açık ve net. kaldı ki psikoloji de tıbbın bir parçası.
    belki birilerine faydam olur,
  • eşimi bunlardan içerken yakaladım avucuna doldurmuş içiyordu.

    tepkim de ne yapıyorsun intihar mı ediyorsun oldu, öyle 10 15 tane içiliyormuş.

    ben ilaçları, takviye zımbırtılarını her zaman son çözüm olarak kalması gerektiğini düşünüyorum, böyle şeylere çok karşıyım o da bunu bildiği için almış gizli gizli içiyor.

    bu kadınlar formunu korumak için allah korusun kanser olacak, satmayın böyle şeyleri.

    doğalmış bilmem neymiş. biri doğal diye satıyorsa 3 defa düşünmek lazım zaten. yılan zehri de doğal ona bakarsanız.

    bu konuda sadece bilgisi olan doktorlar ne diyorlar merak ettim diye geldim burda pek bahsedilmemiş.

    yüz analizi yapıyormuşsun da eksiklikleri söylüyormuş siktir amk.
  • hem tanım hem de özet olsun: saçmalıktır.

    1800'lü yıllarda, yakılan ölülerin küllerinden analiz edilerek ortaya çıkarıldığı efsanesine dayanan "hücre" ya da "doku" tuzlarıdır. schüssler tuzları, insanın yakılsa bile küllerinde kalan minerallerin insan için esansiyel yani yaşamsal olduğu yorumuna dayanır. 19. yüzyıl için kabul edilebilir bir mantık olsa bile; 21. yüzyılda, türkiye'nin neredeyse her mahallesinde bir klinik, tıp merkezi veya hastane varken ve vücudunuzda hangi mineral ve vitaminlerin eksik olduğunu kolayca tahlil ettirebiliyorken, "yüz analizi" denilen bir uydurmayla hareket etmek ahmaklıktır.

    barındırdığı çelişkiler:

    - insan yaşamı için mineraller kadar; aminoasitler ve vitaminler de önemlidir. ama bu "tuzculara" sorsanız; schüssler tuzları, tüm kimyasal süreçleri uyardıkları için vücudun diğer bileşenleri dengelemesi için onları düzeltirler zaten. tabii yersen.
    - yüz analizi denen şey, çoğu zaman subjektiftir. yani yorum yapan kişilerin ulaştığı sonuç değişebilir ve teşhis için asla kesinlik içeremez.
    - bugün neredeyse tüm bilim insanlarının hemfikir olduğu üzere, özellikle yapay şeker içeren tüm ürünler vücuda zararlıdır. ancak bu mucize mineraller, nedense laktoz tabletin üzerine damlatılarak tüketime sunulur. bir de üstüne üstlük, bu "şekerlemeli tuzlardan" avuç avuç içen kişiler, bu ürünleri aldıkları eczaneden veya ofisten çıkarken "şifa olsun" denilerek uğurlanır.
    - schüssler tuzlarından fayda gördüğünü iddia eden kişilerin büyük çoğunluğu, hastalığı için bu tuzlara ek olarak kendilerine satılan şeylerden fayda görürler. örneğin; enfeksiyon problemlerinden dolayı verilen no.3 ferrum fosforikum adlı tuzun yanında hastaya çörek otu yağı da verirler. * bu tuzcuların çoğunun aynı zamanda (bkz: art de huile) satıcısı da olması ve insanlara yüksek meblağlara uçucu yağ satmaları da ilginç bir tesadüf ve tam bir kösmece -pardon- çapraz satış stratejisidir.
  • 8 numaralı natrium chloratum olanına 90 tl verenler diledikleri bir hayır kurumuna 50 tl bağış yapıp bana makbuzunun resmini gönderirlerse aynı miktarda (104 gram) etken maddeyi marketten 0.2 tl'ye nasıl alabileceklerini kendilerine söyleyebilirim.

    belki birilerine faydam olur.
  • eğitimli bir doktor vasıtasıyla annemin düzenli olarak yolunmasına neden olan safsata.
    gerçek bir doktor söylediği için ve kendisinde işe yaradığına inandığı için (sağlığı düzeldi yalan değil ama düzelme nedeni diyet yapıyor olması) inatla hiçbir bok özelliği olmadığını söylediğim halde bu vitaminden alarak eczacıları zengin ediyor.

    hatta yönlendiren doktorun da bu işten maddi çıkarı olduğuna kesin gözüyle bakıyorum eczane adı bile veriyor.
    (bkz: sahte bilim)
  • 2014'ten beri ara ara kullandığım, günde en az 2,en çok 18 adet kullanılan haplar. kiloya vs. göre doktor adeti belirliyor. benim 6 adet civarı aldığım haplar.

    3, 5, 6, 7, 11 ve 15'i kullanıyorum. kendi yüz analizimi youtube'dan kendim yapıp almıştım.

    bu doku tuzları insan için biyoyararlanımı yüksek ve örnegin magnezyum karbonat ya da mangnezyum oksit hapı alacagınıza no:7 alırsanız vucut tarafından emilimi ve tanınması kolay ve çabuk.
  • bir eczacı olarak söylüyorum şuana kadar elde edilen bilgiler ve çalışmalar işe yaradığını hiç bir şekilde göstermiyor. yani plasebodan öte değildir. ısrarla kullanmanızı isteyenlerden direk uzaklaşın.
  • homeopatik yöntemlerle hazırlanan dolayısıyla bilimselliği şüpheli ürünlerdir.
  • potasyum kaynağı olarak no5 ürününü tüketiyorum, günde şimdilik 12 tane sabah 4 akşam 4 akşam 4 şeklinde alıyorum. faydası oldu daha enerjiğim. günde 20 ye kadar çıkmayı düşünüyorum. bir şişede 400 tablet var. dil altında birkaç dakika içinde eriyip kana karışıyor, dil altı vücutta emilimin yapılıp direkt kana karıştığı yerdir. bir tabletten 130mg civarı potasyum geliyor. potasyum günlük ihtiyacı vücutta çok fazla 4500mg a kadar. gıdalardan bu kadar fazla potasyum alabilmek mümkün değil. 1 kilo salatalık tüketilse 1300mg potasyum var. potasyumun önemiyle ilgili şu videoyu bırakıyorum.

    en önemli elektrolit potasyum ve çok yaygın görülen potasyum eksikliği | dr.berg türkçe
hesabın var mı? giriş yap