• (bkz: semavi dinler mitoloji kopyasıdır)

    semavi dinlerde yer alan birçok hikayenin sümerlerde olduğunu bilmeyen yazar beyanı.
  • ilk entrydeki 2. madde ıspatlanırsa koşarak umreye gidicem. şerefsizim. adama bak keyfe keder zıt görüşü yalanlayıp, yanlı kaynakları %100 doğruymuş gibi gösteriyor. sen daha en başta kaybettin babuş.
  • safsata diye ortaya çıkıp safsatanın tillahını hiç çekinmeden ortaya atan sidon'un son safsatasıdır efendim. bu kendini filozof zanneden "dinli şey" koskoca antropoloji tarihine safsata derken kendi tezinin ilk maddesinde safsataların anasını sıçmaktan çekinmemekte.

    (bkz: circular reasoning) malımız diyor ki kur'an da yazdığına göre bütün önceki dinleri de zaten allah yollamış bazıları sapmış ondan pagan dinler olmuş. kaynak ne? kur'an. doğruluğu tartışılan şey ne? kur'an. kur'an'ın kopya olmadığının kanıtı ne? kur'an!... böyle gider bu.

    ikinci maddesinde ise direk yalan söylüyor. muhammed'in 12 yaş ile hatice ile evlenene kadar geçen süre zarfında ne yaptığına dair hemen hiç kayıt yok. bilinen tek şey amcası ile birlikte kervanla ticaret yaptığı. gittiği yerler suriye, israil vb bölgeler başka bir deyişle hıristiyan roma ve yahudi israil illeri hatta muhtemelen zerdüşt sasani illeri. sonra muhammed eski dinlerle nerede karşılaşmışmış? ona kim öğretmişmiş? sanırsın şimdiki gibi uçakla iş gezisisine gidiyor adam. bir kervanın suriyeye gidip dönmesi o devirde aylar, hatta izlediği rotaya ya da yaptığı ticaretin türüne bağlı olarak yıllar sürebilecek yolculuklar. sen diyorsun ki muhammed gibi zeki (hatta fazla zeki) bir çocuk yıllarca yollarda gezerken gezdiği yerlerin kültüründen hiç birşey öğrenmedi? geceler boyu kamp ateşi başında kervanındaki değişik karakterlerden hikayeler dinlemedi? araplara barbar gözüyle bakan hıristiyan misyonerler ona hiç kendi dinlerini öğretmeye kalkmadı? ot gibi gitti ot gibi geldi...

    ikinci maddedeki yalanı ortaya dökünce diğer maddelerin hepsi çöp oluyor zaten.

    bir sidon safsatasının daha sonuna geldik dağılabilirsiniz.
  • uzun ve maddeler halinde yazınca inandırıcı olacağını düşünen, arşive katacağımızı sanan yazar beyanatı.
  • iki dakika oturup babil yaratılış destanı ve gılgamış'ı okusa, sonra güneş kültü'nü falan araştırsa, kimsenin oturup da semavi dinlerin sadece mitoloji kaynaklı olduğunu iddia etmediğini anlayacak yazar hezeyanı.
    bu kadar benzerlik ile dinlerin kutsal bir varlık tarafından indirilmediğini, pekala insan zekasının da ürünü olabileceğini ve zaman geçtikçe şimdiki inançların da değişime uğrayacağını anlayabilmek için din alimi olmaya gerek yok sanırım. semavi dinlerin kronolojik olarak sıralanması ve aynı coğrafyadan türemesini tartışmıyorum bile.
  • semavi dinler mitolojinin bir kopyası olduğu iddiası belki de semavi dinlerin gerçek olabileceğine dair insanlığın elindeki tek kanıttır. fakat bizim gerizekalı inananlarımız ellerindeki bu tek mantıklı olabilecek kanıtı inkar etmeye çalışıyor.

    yemin ediyorum neye inandığınızı bile bilmiyorsunuz. inandığınız şeylerin kutsal saydığınız kitaplarını okuyup, anlamaktan bile acizsiniz. bir ateist karşısına koyabilceğiniz tek kanıt budur. bir inanan için kanıt olduğunu varsaycak olursak kopya demek yanlış olur aslında semavi dinlerin mitolojinin devamı olması da diyebiliriz. bu da benden size kıyak olsun hadi.

    inandığınız şeyi okuyun, anlayın en azından din üzerine olan bir tartışma sırasında elinizde mantıklı bir argüman olsun.
  • ha mitoloji ha din, aynı şey olduğunu ufak farklılıklar dışında aynı şey olduklarını bu başlıktaki ilk entry'imde yazmıştım zaten. #74135655

    şimdi de başka bir şeyden bahsetmek istiyorum.
    başlığın kendisi bile çelişkili.

    semavi dinler diyor. ne demek semavi? sema kelimesini bilirsiniz gök demektir. yani göksel, gökten gelen. e hani allah için gökte veya yerde denemezdi, o her yerdeydi? din niye gökten geliyor?

    gökten bir şey inmesi mitolojik bir olaydır ve allah veya allahların gökte bulunduğu inancına dayanır. şu sıralar felsefi sosla yedirmeye çalıştığınız evrenin üstünde ve dışında bir allah inancı gerçek olsaydı gökten bir şey inmesi diye bir şeyi dininize hakaret kabul etmeniz gerekirdi. gerçi daha ibrahime inen koçun gökte ne işi olduğunu sorup da cevabını bulamamış, en iyisi kurcalamamak demiş kişilersiniz siz, din niye gökten iniyor, yoksa allah gökte bulutların arasında mı yaşıyor diyebilesiniz? #73330630

    ikincisi, muhammet zamanıyla ilgili konuları islami kaynakları delil gösteriyorsunuz. peki kuran der ki isa'ya incil adlı kitap indirilmiştir (bakın hala indirilmekten bahsediliyor, zeus da bulutlar arasında yaşardı ve onun katından insanlara bir şey gidecekse indilirdi, mesela prometheus'un ateşi çalıp insanlara indirmesi gibi) o halde isa'ya bir kitap indilirdiğinin de ispatlanması lazım. çünkü kuran'ın iddiası bu yönde. (bkz: ali imran suresi 3. ayet) yani ortada isa tarafından kitaplaştırılmış bir allah sözü olması lazım. ama yok. olmadığı gibi bir zamanlar var olduğuna dair en ufak bir iz, bir delil, bir bahis bile yok. böyle sigara dumanı gibi uçup gidip yok olacak bir kitap semavi öyle mi?

    islamı islami kaynaklarla ispatlamak konusunda pek bir cevvalsiniz. hadi bir de kurandaki hıristiyanlığı hıristiyan kaynaklarıyla ispatlayın da görelim. şimdi diyeceksiniz ki ama değiştirdiler. iyi o zaman senin delil diye sunduğun islami kaynakların değişmediğini nerden bilelim?

    mesela güncel bir din icat etmeyi kafaya koymuş bir tarikatın seçtikleri adaylara tek tek sen ilerde peygamber olacaksın deyip, sonra içlerinden birisine tamam bu en uygunu diyerek onu peygamber olarak ilan etmediklerini nereden bilelim? ben bile bazen "madem bu dinler belasından kurtulamıyoruz, hiç olmazsa günümüze uygun güncel bir din çıksa da insanlar ona tapsa, birkaç yüzyıl rahat ederiz" diyorum.

    zaten müslümanlar da dinlerindeki günümüz değer yargılayla çelişen konuları bununla açıklar. mesela kölelik şu anda bir dinde olması kabul edilemez bir şeydir. ama müslümanlar ne der? o zamanın şartlarına göre, savaş esirlerini ölmek yerine köle olarak ölene kadar etlerinden sütlerinden ve ırzlarından istifade etmek çok modern bir görüştü. ama işte tüm kainata ve tüm zamanlara indiği ilan edilen bir din o döneme göre modern, bu döneme göre ise kesinlikle kabul edilemez şeyler barındırması çok bariz bir çelişkidir.

    zaten varaka bin nevfel'in ortadoğu'da kabileler devrini kapatıp, din ve devlet birliği sağlayıp, merkezi bir otorite kurarak, gidip görüp incelediği roma imparatorluğuna rakip olacak bir arap devleti kurma projesini tek başına yürüttüğüne inanmak çok saçma. projenin başında kendisi olabilir ama bu fikirlerini empoze ettiği birçok müridinin bu projeyi yürüttüğünü düşünmek çok olası. varaka bin nevfel ölünce proje bir müddet sekteye uğruyor ama sonra talebeleri durumu toparlayıp, projeyi rayına koymasını biliyor. tebrik ederim çok başarılı bir proje, çok başarılı bir ekip. zaten varaka bin nevfel gibi zeki birisi kendisine bir şey olduğu takdirde izlenecek yol haritasını çizmiş ve kurmaylarına öğretmiş olmalı.

    itiraf etmeliyim ki atatürk biz türkler için neyse, araplar için varaka bin nevfel belki de onun milyon katıdır. adamları kabile hayatından çıkarıp devlet yapmış. hem de gerçek anlamda sıfırdan yapmış bunu. oturmuş devlet olmanın esaslarını oluşturmuş, herkesin başka başka allahlara tapmasının merkezi otoriteye nasıl zarar vereceğini görmüş, köleliğin yeni kurulacak devlet için ekonomik faydalarını ortaya koymuş, hem bu dünyada hem öteki dünyada bol bol karı kız vaat etmiş, yoksulların ayaklanıp devletin ayağına bağ olmaması için çözümler üretmiş. varaka'dan önce araplar birbirini kesen, her biri kafasına göre takılan kabilelerdi, varaka sayesinde devlet oldular.

    hıristiyanlığa dair neredeyse hiçbir şey isa'nın yaşadığı iddia edilen topraklara ait değil, hepsi roma'nın malı. bunu bir düşünün. alın size kolay okunacak kısa bir özet, görün bakalım allahın ve isa'nın yayamadığı hıristiyanlığı, roma imparatoru nasıl dünya dini yapmış. din işte böyle bir şey.
    http://www.tarihtennotlar.com/…-dinini-kabul-edisi/

    edit:
    bir de şu konuya da değineyim, hani deniyor ya o devirdekiler, şahit olanlar bile itiraz etmemiş siz şimdi çıkıntılık yapıyorsunuz.

    şu enteresan değil mi, muhammet'in hemşerileri olan mekke'liler muhammed'e karşı iken, medineliler hemen buyur ediyorlar. yani eğer mekkenin veya medinenin havasında veya suyunda bir farklılık yoksa bu fark nereden geliyor? medine'de önceden bir çalışma yapılmış ve medineliler bunlardan duydukları kadarını bilirken, mekkeliler her şeyi gözleriyle gördükleri için olabilir mi? yani yukarda bahsettiğim birliği ve dirliği sağlayacak, roma'ya denk bir medeniyet kuracak dinin temellerini atacak ekip belki de daha muhammet peygamber olmadan çalışmalara başlamıştı. bazı kabile liderlerini ikna etmiş, kendilerine bağlamış, muhammet hiç çaba göstermeden ona biat etmeleri sağlanmıştır. medine de yeni din için pilot bölgedir. mekke dışında süreci gözleriyle görmeyenler arasında örgütlenmek daha kolaydır muhakkak. zaten sonra sana biat etmeyenleri kılıçdan geçirerek sadece senin istediğini söyleyenlerden oluşan bir toplum meydana getirirsen gerisi kolay. mekke'nin fethi asıl bu yüzden önemli. mekkeli müşriklerden günümüze gelecek kaynak mı bırakıldı ortada? sonuçta tarihi kazananlar yazar. bizde ancak böyle çelişkiler üzerinden kazıya kazıya gerçeğe ulaşmaya çalışırız.
  • kesinlikle islam için geçerli değildir.

    zira araştırırsanız bulursunuz kuranda harun ve musa'nın meryem adındaki ablaları ile isa'nın meryem adındaki annesi karıştırılmış ve isa'nın annesi meryem'e "ey harun'un kardeşi" diye hitap edildiği söylenmiştir.

    dolayısıyla inek şaban gibi kopyalarken 4 virgül atlanmıştır, kopyalanmış diyemeyiz ahshab.
  • hangi mitolojide "genç kaynana şehvet uyandırıyor".
hesabın var mı? giriş yap