• lüzumsuz çakma entelektüel bir arkadaş.

    nereden buluyorlar böyle bulyon tipleri hayreti mucip.
  • yaptığı densizlikler ve saygısızlıklar yüzünden ilgiyle izlemeye ve takip etmeye çalıştığım görkemli hatıralar programını artık izleyemez olduğum şahıs.
    mersin'den atatürk kültür merkezi'nden canlı olarak hazırladığı dünkü program hüseyin turan 'ın nefis türküleriyle başladı. ilk densizlikler de başladı tabii ki, durduk yerde hüseyin turan' ın kekeme oluşunu gündeme getirdi. konuğunun bu durumunu normalleştirmeye çalışırken dalga geçer tarzdaki sözleri sinir bozucuydu... annesi hüseyin turan için, aman o konuşmasın sadece türkü söylesin, dermiş vs vs tarzında dedikodu bile yaptı...
    ayıptır, ayıp!
    sonra konuklar gelmeye başladı. mersinli ressam ahmet yeşil'in kendini tanıtmasına hiç fırsat vermedi. iki kelime etmesine bile izin vermediği gibi yanındaki diğer konukla (yenişehir belediye başkanıyla) konuşuyor diye "ben konuşurken sen konuşma" tarzında kaba bir şekilde azarladı. kendisinden yaşça büyük ahmet yeşil de "mikrofon açık kalmış herhalde, özür dilerim" diye nezaket gösterdi.
    tekerlekli iskemlesiyle gelmişti programa ressam ahmet yeşil. bedensel engelli bir sanatçımız kendisi. çok fazla kitap okuduğunu, 8 bin cilt kitabı olduğunu anlattı. laf kesme üstadı olan serkan asker bir anda lafa dalıp "ayakkabı almayı da çok seviyormuşsunuz siz" dedi. ressam ahmet yeşil de, evet, çok severim, çeşit çeşit ayakkabılar alırım dedi... yorum yapamadan duramayan serkan asker de bedensel engelli bir insana hiç sorulmaması gereken bir soruyu soruverdi, o kadar çok ayakkabı alıyorsunuz, giyebiliyor musunuz bari, diye...
    benim çok ağrıma gitti bu soru sevgili dostlar. kişisel bir zaafı vardı demek ki, diye düşündüm. ayağa kalkıp da yürüyemeyen, bedensel engeli olan bir insan neden o kadar çok ayakkabı alsın ki? sana mı kaldı o ayakkabıları giyip giyemediğini sormak? bu ne terbiyesizlik?

    bunu düşünemeyecek kadar empati yoksunu olan serhan asker bu programı yapmasın bir daha.
    hiç yakışmıyor halk tv'ye.
  • her pazar bi konuğu rehin alıp zorla saatlerce devrim sosyalizm küba latin devrimi vs vs şeyleri konuşmak zorunda bırakan sıkıcı insan.
  • tam bir laf salatası uzmanı. adam leonardo da vinci’den sözü son derece içeriksiz biçimde deniz gezmişe oradan hz ali’ye oradan da lefter’e falan bağlayabiliyor. adını duyduğu bütün kült isimleri art arda sayınca ne hissediyor, anlamıyorum. açıp bi kitap okumuş gibi gelmiyor kendisi bana. sadece etiketlere hayran.

    aha az önce “deniz gezmiş olmak tarihten büyük olmaktır.” dedi. sonra da “şimdi deniz gezmiş’den daha görkemli bir isme, ahmed arif’e geçiyoruz.” dedi. bir insan ne dediğini bu kadar mı bilmez? beş dakika izledim, içim şişti. kim bilir programın gerisinde ne saçmalayacak?
  • ilkokulda acıklı ve yapmacık şiir okuyan kızlar vardı ya hani törenlerde falan, onların yetişkin versiyonu. bir de bundan para kazanıyor.
  • üslup fukarası. lan olm bu adama yayın yaptırmayın bak. sanki asker arkadaşı gibi ekrem imamoğlu'na, "başkan başkan, sen şöyle şöylesin" diye hitap ediyor ulusal ortak yayında.

    tanımam etmem, çok yetenekli bir adamsa işin mutfağında olsun ama rica ediyorum yayına çıkarmayın.

    "başkan" ne birader? asker arkadaşın mı?

    "sayın başkan" diyeceksin. "sen" değil, "siz" diyeceksin.
  • eyyamcı. primci.

    hani size her geldiğinde annenize yalakalık yapan çok uslu görünümlü ilkokul arkadaşınız vardır ya, mezun olunca görüşmeyi kestiğiniz. bu adam tam olarak o.

    burayı okuduğunu biliyorum serhan asker. yalnızca +65 yaş halk tv kitlesi yer bu manevraları.
  • reis seni izlemek için zorluyoruz kendimizi de a haber etkisi yaratıyorsun bünyede aynı durum ismail küçükkaya için de geçerli bir olmamışlık var .
  • halk tv'de yaptığı programı kendisine rağmen izliyorum.

    "evet izleyicilerimizden mesaj yağıyor. bir izleyicimiz salya sümük ağladıklarını anlatıyor. bizi izleyip kendini jiletleyen izleyicilerimize teşekkür ediyoruz. bir izleyicimiz dayanamayıp köprüden atlamış. kendisine selam yolluyoruz."
  • şu herkese sen deme özelliği çok itici ve hiç hoş değil. karşısında ibb başkanı var ve birileri bu adamı geleceğin cumhurbaşkanı olarak görüyor. hadi bırak mevkiyi, siz kamunun önünde herkese boyle "sen" diye hitap edemezsiniz.
hesabın var mı? giriş yap