sevgiliyle yağmur altında yürümek

• yağmurda atsız gezmek.
• jöleli saçlarla yapılmaması gereken eylem
• instinct filminde üzerinde hassasiyetle durulan yağmurda ıslanmaktan çekinmemenin, olabilecek en güzel biçimi.
• yuruyusu yaptiginiz mekan ve saate gore zevk alma duzeyi degisebilecek aktivite.
• genelde yağmur yürüyüşlerinde sevgili milleti pek dırdır etmeyip kendini ortama kaptırdığından, o anın huzuruna ve aranızdaki sevginin tadına varabildiğiniz nadir anlardan biri...kıymeti biline...
• "sevgiliyle yagmur altinda yurumek" guzeldir fakat sevgili sizi yari yolda birakmayacak turden olmali. sonra her yagmur yagdiginda ya aglarsiniz ya da yagmur sensin yeni sevgilin de sana girsin dersiniz.
• sevgiliden sevgiliye fizibilitesi değişen eylem.
  
  (bkz: fizibilite)
  (bkz: feasibility)
• 11 agustos 2004 gunu itibariyle yapildigi taktirde sewgiliyle beraber zatürre olunmasi muhtemel eylem.kaffalara koca koca damlalarin dusmesi de cabasi.
• yağmuru çekilebilir, hatta zevk alınır hale getiren sınırlı sayıdaki eylemden biri.konuşmaya gerek yoktur yağmur damlaları düşerken.saçtan, yanaklardan kayan damlalar zaten söyler aşkı.belki de ilk kez aynı şeyleri söyler iki sevgili birbirine...belki de ilk kez anlaşmaları bu kadar üst düzeydedir, kavgadan, sorunlardan çok uzak.nedense biri bu anlaşmayı bozar ve sizi üstü kapalı bir yerlere itekler.akabinde gelen şirin gülümseme unutturur üşümeyi, hastalığı.o an vardır ki içine işler, kazınır insanın.ne özene bezene yapılan makyaj, ne kuaförün maharetli ellerinden çıkmış saç yerini tutamaz yağmurun sevgilinin üzerinde yarattığı görüntüyü.
• bir nevi yıkamaktır iki sevgi arasındaki grileri, dediki demişkileri, temize çekmektir yaşananları, yağmur suyunda eriyip tek bi su birikintisinden yeniden doğmaktır iki bedende, elele. işki yandaki jöleleri akacak, saçı bozulacak, ütülü pantalonu az kırışacak, üzerine çamur sıçrayacak diye bir saçak altı aramasın, yağmur suyunun leke bıraktığına inanan biri olmasın.