sevilen birinin yokluğuna alışmak
-
hayatın insana ödettiği ağır bedellerden sadece biri.
varlığına alıştığın birinin yokluğunu kabullenmek diye bir şey yok aslında. alışmaya çalışmak var belki, idare etmek, içindeki boşluğu duymazdan gelmek var, hatta bazen her şeyi bırakıp gitmeye heves etmek var.
çok şey var işte ama o yok. -
bununla beraber doğru orantılı olarak kendi yokluğuna da alışmaktır.
-
(bkz: inanırsak olur bence)
-
alıştıysan sorun yoktur.
alışamamak adamın amına koyar.
alışmamak vardır bir de, sormayın.
alışmak istememek de var ama, onu da ben demeyeyim. -
"zaman düşer ellerimden yere
oradan tahta boşluğa
saatler çalışır izinsiz hep bir sonraya,
resimler sarı güneşsizlikten, duygular değişir" dizelerini akla getirir.
(bkz: değirmenler) -
sevilen birinin derecesine bağlı olarak değişkenlik gösterir. insan oğludur ilk başta zor gelsede zaman hepsinin amına koyar.
-
redd'in her neyse şarkısı bu duyguyu özetliyor olsa gerek.
-
kardeşinse giden
adam gibi ağlayamadıysan birde arkasindan
gözlerinin içinde saklı iki damla göz yaşı kalır
bir ömür boyunca ara ara ortaya çıkar.. -
gidişini idrak edebilmek için gömülürken bile izlemektir. her şeye şahit olduğunuz halde ve üzerinden yıllar geçtiği halde hala rüyalarınızda aslında ölmediğini, herkesin saçma bir şekilde yanıldığını görmenizdir. kısacası alışmak diye bir şey yoktur, eksik yaşamak vardır.
-
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap