• teletabi kostümü giyip dışarı çıkmak.
  • umumi tuvalette tuvalet kağıdı bulmak.
  • insanın başına "sadece filmlerde olur" denen bir şey gelmesi.
    mesela, hoşlandığım birisi tamamen tesadüf olarak sinemada geldi ve yanıma oturdu.
    koskoca şehirde, binlerce kişinin izlediği bir filme nasıl olur da yanyana oturacak şekilde gideriz.
  • bir uzay gemisi gelmesi ve dünyayı, yapımı devam eden galaktik bir otoban için istimlak edip yıkmak istemesi...

    (bkz: otostopçunun galaksi rehberi)
  • hiçbir şey yokken sevdiğiniz insanın sizin üstünüze gelerek kötü hissettirmesi.
  • onu görmeniz!
  • çok sevdiğim bir insandan ayrıldığım günün sabahında babama yardım etmek için gittiğim berber dükkanımızda, hayata isyan edip kendime kızgın bir vaziyette işimi yaparken yağan yağmurun altında sırılsıklam olmuş bir vaziyette içeriye giren bir müşterimizin beni, tıraşını bana yaptırmak isteyen engelli oğlunun yanına götürmesi ile günüm sıradışı hale gelmişti.

    o günün öncesine gidip biraz bilgi vermekte fayda var... çocuğu çok severim bir hastalığı var ve çocuk hiç gelişmiyor yaşı büyüyor ama vücudu hep küçük yaşta, fikri ve hissi ise senin benim gibi. bugüne kadar hastalığının adını hiç sormadım çünkü ona o güne kadar hastalığını hatırlatacak her davranıştan uzak durdum, onu da bizim gibi normal biri olarak görüp öyle davrandım. ona şakalar yapar güler eğlenirdim. o konuşamazdı ama gözleri ve yüzünde ki tebessüm ile bana eşlik ederdi. babası da çok efendi bir insandır bu çocuğuna ise o kadar düşkündür ki bunu sadece gözlerinden anlayabilirsiniz bu adam ilerleyen zamanlarda işten çıkarıldı. maddi olarak zaten yetersiz bir insandı, işten çıkınca da uzunca bir süre iş bulamadı. bakmakta olduğu bir ailesi ve çocukları vardı. onun yanı sıra ise bakılması gereken özel bir çocuk vardı.. o güne kadar bildiğim tek şey çocuğun hastalığının bu süre içerisinde arttığı ve yoğun bakımda olduğuydu lafı fazla uzatmadan o güne gelelim.

    çocuk yoğun bakımdan çıkmış ama durumu da pek iyi sayılmaz. evde bir makineye bağlı boğazı delinmiş bir vaziyette yatakta yatıyor. babası onu tıraş etmem için beni evlerine götürdü çünkü beni istiyor. ben de hemen malzemeleri hazırladım çıktık eve doğru konuşmadan gittik. iyi bir yağmur yağıyordu ıslandık sonunda eve ulaştık, tek göz sobası yanan evin içine girdik ve benim günümü sıradışı hale getiren o mucize ile karşılaştım. çocuk her şeye rağmen beni görünce tebessüm etti. hemen selamladım gittim şakalar yaptım, bu hava da ne güzel hep uyuyorsun falan dedim. beni anlıyor ama konuşamıyor sadece gülüyor, canı acıyor görüyorum ama o buna rağmen her şakama gülerek karşılık veriyor. sonunda tıraşı bitti boğazı delinmiş oksijeni oradan alıyor o vaziyette yatağına tekrar uzandı bana uzun uzun baktı ve tebessüm etti. içime içime ağladım, ben de ona tebessüm ettim. bir daha görüşürüz dedim ve çıktım. babası da benimle çıktı. evleri bahçeli , bahçe kapısının önüne çıktık yağmur yağıyor bir yandan ıslanıyoruz bir yandan bana para uzatıyor, ben almıyorum o ısrar ediyor. o güne kadar bir iş buldu mu bilmiyorum ama ben parayı almak istemedim. dostumu tıraş ettiğimi söyledim çok ısrar etti sonunda aldım parayı ve gidip içerde ki o çocuğa hediye ettim harca dedim. yine güldü nerde nasıl harcayacak ki? orada bir gaf yaptım sonra çıktım. babası ağlayacak gibi oldu gözleri doldu ben de konuşamıyorum yutkunuyorum çıktım. daha sonra babası ağlamış mıdır bilmem ama dükkana gidene kadar ben ağladım.

    o günki isyanımı ve ondan sonraki isyanlarımı her şeye rağmen gülebilmenin değerini ve kıymetini öğreten o çocuğun mucize tebessümü ile bastıracağım. bana verilmiş olan bütün nimetleri tadabildiğim kadar tadacağım her zaman mutluluğu kovalayacağım her zaman o tebessümü yüzümde barındıracağım..

    artık bütün günlerim sıradışı.. ama keşke o çocukta iyileşse de onun da her günü sıradışı olsa..

    edit: imla hataları olmuş olabilir. bazı cümleler askıda kalmış olabilir uyarırsanız sevinirim. umarım hepinizin mucize tebessümü olur.
  • işe giderken birden istikameti değiştirip evde yatmaya devam etmek.

    patronunuz sıradışılığınızdan oldukça memnun kalacaktır.
  • iş başvurumun sonuçlandığı ve bana teklif için telefon edilen o günü hatırlıyorum.
    o güne ait her detayı ve günün değişim anını hatırlıyorum.
    çok güzeldi be.
  • düşünsene;
    kapandı denilen kapıların sıradanlığında kaybolmuşken,
    ''bir mucize oldu'' demektir belki de o günü sıradışı hale getiren.
    kim bilir?
    hem ne demiş neşet ertaş;

    darda kaldım diye umutsuz olma, yok iken dünyayı var eden vardır.
hesabın var mı? giriş yap