• sivrihisar sulh ceza hakimliği'nin verdiği 02.05.2019 tarih ve 2019/234 d.iş sayılı kararı uyarınca bu başlıkta yer alan içeriklere erişimin engellenmesine karar verilmiştir.
  • tarafıma yapılan resmi yazılı cevap şu şekildedir:

    “yukarıda açık kimlik bilgileri yazılı ölen m.ö.’nün 03/03/2019 günü saat 17.00 sularında kollarındaki uyuşma sebebiyle sivrihisar devlet hastanesi acil polikliniğine başvurduğu, ölenin bilinçsiz hareketlerinden şüphelenen görevli doktorun uyuşturucu madde kullanılması sebebiyle adli rapor düzenlediği, bunun üzerine cumhuriyet başsavcılığınca olaya adli vaka olarak işlem yapıldığı, ilçe devlet hastanesinde yapılan müdahaleler sonucu rahatsızlığı düzelmeyen ölenin aynı gün 112 acil ekipleriyle birlikte esogü tıp fakültesi hastanesine sevk edildiği, ancak ölenin burada yapılan tüm müdahalelere rağmen rahatsızlığının düzelmediği ve 06/03/2019 tarihinde gece saatlerinde vefat ettiği, eskişehir cumhuriyet başsavcılığı tarafından aynı gün yapılan ölü muayene işlemi sonucu m.ö.’nün ölümünün beyin damarlarının (pca) enfaktüsü nedeniyle gelişen beyin iskemisi ve gelişen komplikasyonlar sonucu husule geldiğinin tespit edildiği, ayrıca ölenden alınan kan örneklerinde herhangi bir uyuşturucu veya uyarıcı maddeye rastlanılmadığı, sivrihisar ilçe devlet hastanesinde uyuşturucu madde kullanımından şüphelenilmesi sebebiyle adli rapor düzenlenmesi sonucu olayın adli vakaya dönüştüğü, m.ö.’nün ölümünün kendisinde bulunan rahatsızlığı sonucu gelişen doğal ölüm olduğu ve herhangi bir şüpheli durumun bulunmadığı anlaşılmakla soruşturmaya konu olay hakkında “suç yokluğu” nedeniyle kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına”

    çelişen durumlar şu şekildedir:

    - babam m.ö. esogü tıp fakültesine değil, eskişehir şehir hastanesine götürülmüştür.

    - sivrihisar devlet hastanesine giriş saati 17.00 olarak belirtilmesine rağmen, sevki için: “aynı gün” ifadesi kullanılmıştır.

    - yapılan kan tahlilinde “uyuşturucu ya da uyarıcı maddeye rastlanmamıştır” sonucu çıkmasına rağmen; kovuşturmaya yer olmadığı hükmüne varılmıştır. yanlış tanıyla gerekli tedavinin yapılmayışı ve saatlerce hastanede bekletilmesi “kovuşturma” için yeterli sebep görülmemiştir.

    - benim şikayetimle aynı doğrultuda “uyuşturucu madde” kullanmadığı anlaşılmasına rağmen ve hiçbir iftira ya da yalan beyan bulunmamasına rağmen başlıktaki tüm entry lerin silinmesine karar verilmiştir. olayı hatırlamayan ya da bilmeyenler için silinen entry aşağıdadır.

    “babam m.ö. 3 mart 2019 saat 16:00 sularında el ve ayaklarındaki uyuşma sebebiyle; amcam n.ö. refakatinde sivrihisar/eskişehir devlet hastanesi acil polikliniğine başvurmuştur.

    acilde nöbet tutan hekim semptomların çok tehlikeli olduğununun önemini gözardı ederek hastaya sadece serum takmakla yetinmiştir. amcam n.ö.’den aldığım bilgilere göre zamanla kötüleşen babamın bilinci kapanmaya başlamış ve solunum yetisini kaybetmiştir.

    bu durumdan sonra olayın vehametini anlayan acil hekimi solunum desteği sağlasa da gerçeğin pıhtı atması olduğu eskişehir şehir hastanesi tarafından tespit edilmiştir. eskişehir şehir hastanesi acil polikliniğine babam ambulansla geldiğinde saatler 20:00 dır.

    pıhtı atması sonucu erken müdahale hastayı hayata döndürebilecekken, sivrhisar devlet hastanesindeki acil hekiminin olayı sıradan görerek sadece serum tedavisi uygulaması babam müştak özmen’in ölümüyle sonuçlanmıştır.

    üstelik pıhtı atması sonucu olarak babamın el ve ayaklarındaki koordinasyon bozukluğunu acil hekimi “uyuşturucu madde” kullanmış olarak değerlendirmiş ve sevk ederken dosyasına eklemiştir. eskişehir şehir hastanesinde yapılan kan tahlillerinde uyuşturucu maddeye rastlanmamıştır. dosyaya bu durumun eklenmesi adli vaka olarak kayıtlara geçmiş olması nedeniyle babamın ölümü sonra savcı otopsi yapmak üzere osmangazi üniversitesi tıp fakültesi morguna gelmiştir.

    durumu kendisine özetlemem sonucu ölüm nedeni pıhtı atması sonucu olarak kayıt altına alınmıştır. bir ihmal babamı bizden almış ve 56 yaşında aramızdan ayırmıştır.

    nereden başlasam kimi nereye şikayet etsem bilmiyorum ama bildiğim tek bir gerçek var o da artık babam bizimle değil.”

    edit: aklıma geldikçe yazıyorum ve bazı doktor yazarların hastane personelinden aldığı yarım yamalak bilgilerle; meslektaşlarını korumaya çalışması üzerine şunları soruyorum:

    1. babamın bilinç bulanıklıgından dolayı “işini yap sen ben uyusturucu kullanmadım” demiş ve doktor cevaben “niye geldin o zaman buraya benim ne iş yapmam gerektiğini biliyorsan” diyerek azarlamıştır. (şahitler mevcuttur).

    2. hastanın durumu kötüleşip sevk oldugunda dahi doktor uyusturucu fikrinden bir adım ileri gidememiş ve dosyasına eklemiştir.

    3. sizin bu mantığınızla gidersek sivrihisar ilçesinde emboli olayı sonrası herkes ölsün, felç kalsın.

    4. doktor madem haklı erişim engeli getirtmesindeki amaç nedir? (iftira, yalan vs yokken).

    edit2 : “burada ne yazıyorsun? git yargı yoluna” denilen birçok entry ve mesaj mevcut. arkadaşlar başlığı ilk açtığımda savcılık direk devreye girdi ve sözlüğün aslında düşündüğümden de büyük bit etkisi olduğunu bana kanıtladı.

    edit3 : yazar bir avukat arkadaşımla telefonda görüştüm ve evrakı inceleyerek savcılığın uyuşturucu madde kullanımı olmamasından ötürü takipsizlik kararı vermiş olduğunu ve adli durum olmadığını öğrendim. yani doktorun ihmali olup olmadığıyla alakalı bir sonuç henüz karar verilmiş değil. konu bu bakımdan yanlış anlaşılmış olabilir. “kovuşturmaya yer yoktur” sonucunu yanlış yorumlamış bulunmaktayım, düzeltiyorum.

    edit4 : hojdar isimli yazarımsı; bu başlık altına girmiş olduğu 4 farklı entry ile troll görevini başarıyla yerine getirmiştir.
  • (bkz: up)

    keşke tüm sorulara cevap gelse ama maalesef ülkemizde genellikle böyle yüzeysel, tatmin edici olmayan açıklamalarla geçiştirilir...
  • bundan 5 yıl önce aynı hastanede rahmetli babama da yanlış teşhiş koyulup, koah hastası olan babamın atağını anlamayarak müdahale edilmişti. ankara'da yaşadığım için babamın yanına gitme süresi içinde babamın koah alevlenmeleri artmış ve vücudu hızla şişerek, bilinç kaybı başlamıştı. hızlıca ankara'daki doktoruna getirdiğimizde yoğun bakıma alınıp, müdahalesi yapılmıştı. babamı kaybedeli 3 yıl oldu ama bu hastane nedeniyle 2 yıl önce de bu olay yaşanabilirdi. entry sahibi arkadaşıma sabır diliyorum. ayrıca rezaletlerini başlık sildirerek kapattıracaklarını zanneden korkak insanların da vicdan kelimesini öğrenmelerini umuyorum.
  • babamı altı ay önce kaybettim. kalp hastasıydı. babam henüz sağ iken böyle ne yaptığı hakkında bir fikri olmayan gerizekalılar yüzünden biz de az çekmedik. iş yerinde kalp krizi geçirmişti. gerizekalı doktor ya da yanındaki memur artık bilmiyorum, olayı trafik kazası olarak kayda geçirmişti. ortalıkta kaza yok. tam 6 ay babam maaşını alamadı. kalp yetmezliği teşhisi konan biri için para çok mühimken tam altı ay borç harç idare ettik. en sonunda düzeldi.

    demem o ki, giden yerine gelmeyecek elbette. tekrar başınız sağolsun. fakat bunun sorumlularının cezasını çekmeleri farzdır.
  • gündemde kalması gereken başlık. askerde revirdeyken nasıl herkese aynı ilaç veriyorlarsa acilde de herkese aynı serumu veriyorlar heralde.
  • olmayan rezalettir. olayin ic yüzünü bilmenin yanında zaten savcılık kovusturmaya yer olmadigina kanaat getirmiş. daha neyi zorluyorsun.
  • "internete düşen rezilliklerinizi böyle yasaklamalarla silemeyeceğinizi öğreneceksiniz" dediğim rezalettir, gündemde kalması gerekir.
  • up up up
  • ne kolay erişim engeli veriliyor bu ülkede. keşke aynı hassasiyet buradaki arkadaşın hak arama mücadelesinde de verilse.
hesabın var mı? giriş yap