• bunların dişileri karaktersizin, sorumsuzun önde gideni resmen. bi doğuruşta nasıl olsa bol bol doğuruyoruz diye mi bu tatavalar, yavruları terk etmeler. her şey çok üzerime geldi, kaldıramadım tripleri. o zaman bi tane doğur. göt lalesi. o ne biçim evrimleşmek.

    her mart ayında bodrumdan, balkondan yavru kedi cesedi topluyorum. hani ben yetişeyim de nereye kadar yetişeyim. ben mi emzireyim? ben mi yaliyim amına koyim gözlerini. kimisi kutuya doğurur arasına düşürür, çıkaramaz. yardım etmeye yaklaşınca surata atlayıp cırmıklar. kimisi bodruma doğurur bi daha uğramaz. şimdi 4 tane daha var bodrumda. gözler iltihaplanmış. anne yok ortada. şırıngayla sulu süt verdim kutudan yatak yaptım, şimdi bi daha kontrol ettim. biri yok. yarın 8'de sınavım var kömürlük kömürlük kedi arıyorum. uçkurunu siktiğimin hayvanları.

    üst kattaki lavuk da ağlıyolar diye 4 tane kızarmış hamsi atmış ortaya. sığır.
  • sokak köpekleri ve bunlar kadar içimi acıtan bir şey yoktur herhalde. eskiden kedici teyzeleri falan görünce çıldırmışlar herhalde diye düşünürdüm, bir de yıllardır köpek baktığım için kedilere biraz uzaktım. acıbadem'e taşındığımdan beri bu şerefsizlerin hastası oldum. balkonun altına gelen kedilere mama sürekli mama falan atıyorum (hayvan severseniz aklınızda olsun bu mama olayı çok ucuz bir şeymiş. kadıköy'de balık pazarına çıkarken bir pet shop var sokak kedileri için kilosu 3-4 liradan mama satıyor. orası zor diyorsanız marketlerde 1 (bir) liraya cp piliç'in 8-9 lu tavuk köfteleri var, artık ne etiyse sakın kendiniz yemeyin, gayet 2 tanesi bir kediyi doyuruyor), alt kattaki restoranla konuştum artan yemekleri köpekler için bir kenara kediler için bir kenara atıyorlar. hatta köpeğim olmasına rağmen apartmanın önünde duran bi tanesini hafiften sahiplendim. geceleri balkona alıp sabahları bırakıyorum.

    yalnız olayın zorluğu bu hayvanlara alışınca başlıyormuş onu anladım. nerede yaralı bir kedi, köpek görsen tedavi ettirmeye çalışıyorsun. geçen hafta alttaki restoranın çalışanı 1 aylık falan bir kedi bulmuş, nasıl olduysa patisinin ucu kopmuş, bana getirdi abi ne yapalım diye, ona dikiş attırdık 10 gündür falan apartmanca bakıyoruz, herkes sırayla pansumana götürüyor. birkaç ay önce geceleri eve aldığım kediye araba çarpmıştı ona dikiş attırmıştım. dertleri hiç bitmiyor derken en kötüsü bugün oldu. sürekli eve aldığım kediye dün gece orospu çocuğun teki tekme atmış ve çenesini kırmış. dün hava iyi diye eve almayayım dedim o da dışarıda rahat rahat yatıyordu gece yemek verdim yattım. sabah 6 buçuk gibi köpeğimi çişe çıkarttığımda bunu apartmanın önünde ağzı burnu kan içinde ölü gibi yatarken gördüm. hemen eve götürüp, temizleyip süt falan verdim akşam eve gelince de direk veterine götürdüm orada çenesinin kırıldığını öğrendim. dün gece yan binadaki dükkana mal getirmişlerdi tahminen kamyonu boşaltan işçilerden birinin bacaklarına sürttü, şerefsiz herif de tekmeyi vurdu. başka da bir şüpheli bulamıyorum kedi buranın kedisi herkes tanıyor ve gece yarımdan sabah 6'ya kadar o işçiler dışında kimse bizim apartmanın önünde dolaşmaz. ama and içtim eğer onlardan birisi yaptıysa hayatını sikicem o herifin. bir sonraki mal boşaltımında öğrencilik günlerimden kalan gürgen ağacından yapılmış odunumla inip bir araştıracağım, bulduracağım. buldurunca çok kötü olacak. yemin ediyorum sinirden kendimi sikicem, veterinerden geldiğimden beri gergin gergin içiyorum.

    bu arada daha önceden kedilere orada dikiş attırmama, kendi köpeğimin aşılarını orada yaptırmama, üstelik bu kedinin de sokak kedisi olmasına rağmen ameliyat için inanılmaz yüksek bir mebla isteyen acıbadem vethouse'a da buradan teşekkürlerimi iletiyorum. yarın sabah oranın sahibiyle konuşup uygun bir fiyat için pazarlık yapacağım, eğer yapmazlarsa bütün gün sokak hayvanlarını uygun fiyata ameliyat eden bir veteriner arayacağım çünkü istedikleri parayı ödemem şu an için mümkün değil. 2-3 gün içinde ameliyat olmazsa ölecekmiş yani uygun, iyi bir veteriner tanıyıp beni yönlendireceklerin yardımlarına asla hayır demem.

    ayrıca "eğer kediyi kurtabilirsen ben temelli evime almak isterim" diyen yazar arkadaşlar vay efendim ben görmedim ben duymadım demesinler, buyrun kedinin çenesi kırılmadan önceki resimleri;

    http://img685.imageshack.us/…g01821201103130138.jpg
    http://img109.imageshack.us/…unch20111220150011.jpg
    http://img207.imageshack.us/…g03372201112201234.jpg
    http://img856.imageshack.us/…g02130201105142214.jpg

    not: iyileştikten sonra kediyi isteyen olursa acıbadem'den istanbul'daki her yere getirebilirim.

    edit: bugün fiyatı makul bir düzeye çeken vethouse'a ve sözlükten killer baby ile papitheclown'a yardımları için gerçekten çok teşekkür ediyorum. kan tahlilinde bir sorun çıkmazsa (tekmeden sonra dişi damağına girip enfeksiyon yapmış da) kedi (henüz ismi yok) yarın ameliyat olacak.
  • zamanında bir tanesini sahiplendiğim. ürkek hal ve tavırlarını üstlerinden atınca içinde gerçek kediyi görürsünüz. herhalde en güzeli de daha yavruyken sahiplendiğiniz kedinin gün geldiğinde yavruladığı 10 yavrusuna annelik yapmanıza izin vermesidir.
  • biraz hayvan sever ve vicdanlı biriyseniz, bu hayvanlara sardığınız an geri dönüşü olmayan bir yola girmiş oluyorsunuz. esasen köpekçi olan benim bu zibidilerle ilişkim şöyle başlamıştı (bkz: #28881202), patisinin ucu kopanı da çenesi kırılanı da yuvalandırdım. sonradan çenesi kırılanı verdiğimiz gerizekalının pencereyi açık unutup kediyi kaçırması baya üzdü ama yapacak bir şey yok, en azından sapa sağlam hale getirip vermiştim.

    herneyse bu şerefsizlerin artık bi haberleşme sistemi falan mı var bilmiyorum ama başka bir kedi, sanki bu apartmanda kedilerin sevildiğini bilip, 4 ay önce bahçeye 2'si dişi, 6 tane yavru doğurdu. başta ben ve kardeşim olmak üzere, alt kattaki restoran ve apartmandan çoğu kişi besliyoruz hayvanları. 2 tane yobaz daire var, çocuklarını ilkokulda kapatanlardan, bi onlar başlarda kovalayıp tekmeliyorlardı falan sonradan baktılar sadece benim gibi bir zibidi değil herkes seviyor kedileri, onlar da görmezden gelmeye başladılar. yalnız çocuklarını da kendileri gibi mal yetiştirmişler 14-15 yaşlarındaki kızları yavru kedilerden korkuyor, apartmanın önündelerse evine giremiyor. çok saçma lan şunlardan kim korkar?

    http://i.imgur.com/896oy.jpg
    http://i.imgur.com/55wvu.jpg

    konu dağılmasın, bu yavrulardan önce biri kayboldu, büyük ihtimalle öldü, sonra da başka bir tanesi inanılmaz halsizleşti, ateşi çıktı ve yemek yememeye başladı. gençlik hastalığından korktum, biri kayıp biri hasta olunca. hemen veterinere götüdüm meğer diş çıkartıyormuş, biraz enfeksiyon yapmış, antibiyotik iğnesi yaptılar toparladı kendini. şimdi de büyük bir kedi sardı bunlara. sabah akşam erkek, dişi demeden tecavüz ediyor yavrulara. apartmanca delirdik en ufak bir seste dışarı çıkıp, tecavüzcü kediyi kovalayıp apartmanın namusunu koruyoruz. yalnız bunların sorunları bitmek bilmiyor. yavaştan kış geliyor havalar hafiften soğumaya başladı, "kışın bu hayvanların ölmemesi için ne yapmalı" diye kara kara düşünürken şu videoyu buldum;

    http://www.youtube.com/watch?v=ba-sr6fr_-4

    bakalım haftasonu o foamboard'tan falan alıp yapmayı deneyeceğim, yavaştan alışsınlar. tüm hayvan sever tanıdıklarıma da gönderiyorum sonuçta hem yapılması kolay hem de masrafı yok. her isteyen çok rahat yapabilir bu kedi evlerinden. ayda bir de değiştirirsin pire falan yapmaması için, mis gibi işte.
  • dayanıklı, koşullara kolay uyum sağlayabilen, sorunsuz, güzel mi güzel canlı. milletin cins kedileri var, sürekli duyuyorum, "ay kedim sinek gördü bunalıma girdi, buluttan nem kaptı bilmemneit oldu, doktora gittik 3 gün sinirleri bozuldu, vs. vs." bendeki aslan parçasına bakıyorum, hoplayıp zıplayıp oyun oynamaktan başka derdi yok. misafir gelip kıskanacakmış, yok öyle bir şey. misafir görünce sevinçten delirip bir sürü şımarıklık yapıyor çocuk. doktora gittik, uyuşturdular, bir dünya iğne yapıldı, dişi çekildi. kesin depresyona girecek şimdi evladım diye hayıflanırken uyanır uyanmaz top peşine düştü çocuk. gerçekten kedi beslemek istiyorsanız bu güzellikleri alın bence. hem daha az sıkıntı veriyor, hem de daha güzeller. evet doğru duydunuz: suratına tavayla vurulmuş gibi görünen çekinik gen mağduru kedilerden çok daha güzeller bence.
  • okşarken mayışıp gözlerini kapatan, bi anlığına sevmeyi bırakınca geri dönüp sev beni diye hafifçe ısıran çok sevdiğim hayvan. zarif bir kadın gibi karakteri ve hepsi güzel.
  • bugün bir tanesinin ölümüne şahit oldum. evdeki yemeklerden bir tabak yapıp her zaman topluca ikamet ettikleri yerlerden birine gittik. bizi görünce hemen sağdan soldan koşuşturmaya başladılar. bir tanesi normalde nadir araba geçen yolun karşısındaydı. yola atlar atlamaz nereden çıktıysa bir araba geldi ve zavallı kedinin tekerlekler altında kaldığını görmemle başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. hayvan şoför hiç durmadan yoluna devam etti. hemen alıp bayram nedeniyle açık olmayacağını bile bile veteriner kliniğine götürdük ama nafile. ben veterineri çağırıncaya kadar öldü zaten. kediyi ezen hayvan şu an belki horul horul uyuyordur ama benim hiç aklımdan çıkmıyor o son çırpınışları.

    tabi buraya bunu yazmak için gelmedim. asıl demem şudur ki sevgili kedi severler (ve hatta genel olarak hayvanseverler); lütfen bir hayvan (kedi/köpek ne olursa) edinecekseniz gidip de pet shoplara, yani bu işin ticaretini yapanlara para vermeyin. sokaklar sahipsiz hayvanlarla dolu. lütfen onlardan bir tanesini evlat edinin. tuvalete alışır mı gibi şeyleri de dert etmeyin. çok kolay aşılabilen şeyler onlar. benim de bir oğlum var sokaktan edinme ve gayet mutlu mesut geçinip gidiyoruz. üstelik de çok dayanıklı oluyorlar.
  • (bkz: #30716475)
  • hasta bir tanesini bulur da veterinere götürmek isterseniz, ev kedisine göre iskonto yapıyorlar hem aşılarda hem muayenede. yine de sormak lazım, benim lafıma güvenip sonra küfretmeyin.
hesabın var mı? giriş yap