• covid pozitifim, hastaligimda 3. gunum. esimin hastaliginin 6. gunu. ayni evde ama hic bir araya gelemeden ayri odalarda 6 gundur karantinadayiz. normalde ikimiz de evden calisan insanlar oldugumuzdan 7/24 birlikteyiz ve bu bizim simdiye dek en uzun ayri kaldigimiz surec oluyor diyebilirim.

    anksiyete ile bogusmus olan her insanin beni anlayacagi gibi iyilesmis de olsa travmatik anlarda ortaya cikan bir anksiyetem var. bu yuzden basta once onu kaybetme korkusu, devaminda kendim pozitif cikinca da hastaligi agir bir sekilde gecirme korkusu yasadim. ona bu surecte bebek gibi baktim, a’dan z’ye herseyle ilgilenip ne sikayet ettim ne de aklimdan gecti. ısini yapabilmesi icin ve morali isini yapamadigi icin bozulmasin diye; ona uzerinde calistigi konuyla ilgili ilham olabilmesi icin film bile izlettim. hatta karsilikli odalarda saniyesi saniyesine beraber izledik filmi.

    bu zamana kadar her konuda da hep arkasinda oldum, moralini yuksek tutsun diye olumsuz olaylarin bile pozitif yonlerini elimden geldigince gostermeye calistim. boyle seyler dile getirilmez ama, sektor degistirmeye karar verip (ortak yuruttugumuz ama artik vadesi dolmakta olan bir isimiz vardi) hayalinin pesinden kosma arzusunu benimle paylastigindan beri kendi yeterliligim dahilinde adimlar atabilmesine yardimci oldum. kendini yeni hayali konusunda eksik hissettigi her an bir diger kolu olmaya calistim. ben de bir sekilde kendi yolumu bulabilmek icin yeni bir is plani cizdim ve duse kalka yeni yolumda yurumeye basladim. tabii ki sozlerde o da benim yanimdaydi, en buyuk destekcimdi ve hep arkamda olacakti.

    maddi konuda isime baslayabilmek icin bana kapi acti, gel gelelim mevzu ilk tokezledigim noktada manevi olarak kol kanat germeye geldiginde; hicbir seyi basaramayan, hicbir seyi duzgun arastirmayan, basta yapmasi gereken seyleri sonda yapmakla suclanan; uzuntusu yetmiyormus gibi bir de es darbesi yiyip kendi kanatlarimla beraber yere kapaklanan ben olmustum. ustelik yasadigim tokezleme o kadar kucuk ve kolay cozulebilecek bir konuydu ki, esim dedigim insandan gelen tepkinin sebebine anlam bile verememistim. birkac kirici sozcuk de isin icine eklenince, 5 yillik evliligimizde ona ilk kez 3 gun boyunca gercekten kirgin ve kus kalmistim. o 3 gunluk surecte bile gelip “daha ne kadar kus kalacaksin?” sorularina istedigi yaniti alamadigi icin kirici seyler soylemeye devam etti. kim hatali olup, bir de uzerine boyle uste cikar ki, tabii ki uslanmaz bir sosyopat; ya da narsist veya egoist. en dogru tanim hangisi oluyorsa.

    neyse nasil oldu hatirlamiyorum ben de biraz enayi bir insan oldugum icin bir sekilde onun pek caba sarfetmesi gerekmeden baristik. gel zaman git zaman, ben isimi kurmak icin attigim adimlara devam ettim. takdir edersiniz ki yeni bir is kurmak sozde oldugu gibi 5 dakika surmuyor, isin icine covid-19’da girince surecler biraz daha uzadi el mahkum, dolarla is yapacagim dolar uctu gitti vs. en bombasi da tam isimin acilisini yapacagim hafta basima geldi; evet ustte dile getirdigim gibi ikimiz de bu lanet viruse yenik dustuk. ılk birkac gun ben daha pozitif olmadigim icin onunla ilgilendim ve isime vakit ayiramadim, ama bu surecte saf gibi hala o kendi isini yapamiyor eyvah uzulecek diye falan dusunup cesitli malliklar sergileyerek onun moralini yuksek tutmaya calisiyorum.

    sonrasinda kendim de bu illete yakalandim ve o saniyeye kadar kendini tutmus olan ben bir anda cokuntu yasadim dostlar(anksiyete detayini vermistim sanirim). ısimi yapman gerekirken, esimle ilgilenip iyilesmesini saglamam gerekirken, zaten gunlerimi yalniz, onu veya kimseyi goremeden kapali ortamda gecirmisken bir de bu haberi alinca telaslandim ve bir miktar gerildim.

    amaaa....

    hastayken kaprissiz ve kolay bir insan olsa bile normal hayatinda cok zorlu, gergin, burnundan kil aldirmayan ve fisildayarak soylemediginiz herseyi isine geldigi zamanlarda “bagirmak” sayan es kisisi (bakin isine geldigi zamanlarda diyorum cunku bildigin bu konularda aklinizla alay eden bir karakterde), benim ufacik kaprisimi bile cekemedi ve hasta oldugum andan itibaren yine sadece kendini dusunmeye devam etti. su an bu konuda asiri durustum, tek yaptigim sey sitem etmek olmasina ragmen; “bana bagiramazsin, bana sesini yukseltemezsin!” naralari komik bir sekilde evde yankilandi. zaten bagirmadim ki es kisisi! magarada mi yetistin, daglarda mi yasadin; insan psikolojisiyle ilgili en ufak bir gozlemde bulunacak kadar beynini gelistiremedin mi sevgili es kisisi??? yeni girilmeye calisilan isler, ulkedeki ekonominin her gecen gun bok cuvalina donmesi, ikimizin de yakalandigi covid illeti derken zaten harap olmusum, sagolsun butun duyarsizligiyla hastaligimin 2. gununde beni bazi sozleriyle bir guzel kirdi. neyse ikimiz de hastayiz, sinirler demiri pasli salincaga donmus diye cok da uzerinde durmadim.

    gel gelelim bugun, isimi online olarak actigim gun... gecemi gunduzume katip aylarca cabaladigim isimi baslattigin gun...

    ayrintilari geciyorum, yeni isimde en kotu senaryom olan bir ilk gun gecirdim ve hayal kirikligi yasadim. gercekten herseyin bu kadar ust uste gelmesi beni yormustu ve kendisinden sadece birkac dakika benimle sohbet edip destek olmasini talep ettim. bakin, benim ona her zaman yaptigim gibi sadece destek olmasini talep ettim. fakat ne alakaysa, bana saldirmaya basladi.
    -bunca zaman niye beklemisim (senin kicini toplamaya calistigim icin olabilir mi acaba?)
    -yaptigim sey zaten cok sacmaymis, tek bir seye odaklanip takilmisim (burada isle ilgili ona cok ufak bahsettigim ve aylarimi vererek ogrendigim, ama kendisinin hicbir bilgisinin olmadigi bir konudan bilirkisi gibi bahsediyor.) yani hem bilmiyor, hem sacma oldugunu iddia ediyor.
    -onu konunun disinda tutmusum ve hic ogretmemisim bir de gelmis yardim istiyormusum (sadece birkac dakika benimle sohbet etmesini istemistim??)
    bilmiyorsun, bilmedigin konu hakkinda yorum yapma diyorum onun da suclusu benim. cunku isi ona da ogretmeliydim. hani cerrah olsam bir hastami anlatsam ameliyati ogretmedin o yuzden bana gelip anlatma diye bagiracak. ama kendi yeni isiyle ilgili gun asiri saatlerce beynimi bipleyebilir ona serbest.

    hastayken aglak bir insan oldugum ve zaten stresli oldugum ve uzerime gelmeye devam ettigi icin aglamaya basladim. gercekten uzgunum cunku dostlar, emek verdim zaman harcadim, umut bagladim. hem yeni isime, hem yillardir suren iliskime. ama bu defa da bana “aglama kes sesini, ne zayifsin. basarisizliktan korkuyorsan yeni ise girmeyeceksin. of sabaha kadar seni cekecegim simdi.” gibi seyler soylemeye basladi. ne kadar bencilsin dedigimde de “evet oyleyim hicbir zaman saklamadim ben seni bile kendim icin seviyorum.” dedi. saydirip, beni bir guzel aglatti ve karantina odasina geri dondu. 5 dakika sonra cikip; “sacma sapan is yapiyorsun strese giriyorsun dedi. belki 5 dakika insan olmayi deneyip benimle konussan olmazdim stres falan ama beyin lazim bunu dusunmek icin iste.

    son olarak da “hastaligin agirlassin entube ol da gor!!” dedi ve tekrar gitti.
    son sozlerimi soyluyorum ve rezaler yorumunu artik size birakiyorum.

    emeklerinizi, sagduyunuzu ve harcadiginiz cabalari haketmeyen insanlari hayatinizin merkezine koymayin. bencil, egoist ve insanin akliyla alay edercesine narsist olan biriyle asla beraber olmayin. en ufak bir hastalikta, ya da kucuk bir dususunuzde bile yaninizda olmayan kisiden size omur boyu es olmaz.

    edit: imza sanirim anlam karmasasina sebep olmus kaldirdim
  • sonuna kadar okudum rezalet puanım,10/10

    gerçekten hiç es verilmemiş.

    ayrıca bi de hesap hırsızlığı konusu var.

    edit: başlık taşınmış, yazar entryi düzenlemiş benim yazdıklarım da burada anlamsızlık abidesi olarak ilelebet kalacaktır.
  • eşinize korona hiçbir şey yapamaz size bile bunca zaman direndi ise.
  • ne garip değil mi? şu yukarıda yazan eş tarafından edilen hakaretleri hiçbir kadının eşine söylediğini duymadım. (varsa da ben duymadım, denk gelmedi) bu cümleler hep kendi yetersizlik, aşağılık kompleksinden kaynaklanan duygu durum bozukluklarını, kendinden "sadece fiziksel olarak" daha güçsüz bir canlıda üstün hissetme güdüsünden kaynaklanıyor.

    siz yumuşayıncaya özür dilersiniz, gönül alırsınız, vicdan yaparsınız, bir sonraki daha sert gelir.

    tabii her zaman karşı tarafın gözünden de bakmak lazım fakat tek taraflı puanım 10/10 artık böyle eş hikayeleri duymak istemiyorum. problemi olan, insan ezen, hor gören vs biri olduğunuz söyleniyor ise lütfen (bkz: psikiyatr) her şey daha güzel olacak, önce kendiniz sonra diğer insanlar için.

    edit: tamam arkadaşlar kadınlar da varmış böyle davranan. ben denk gelmedim diye niye kızıyorsunuz :)
  • sizin birbirinize tahammülünüz kalmamış.
    şu tür dönemlerde anksiyete bozukluğu olanlara da allah kolaylık versin.
    eş terapilerinden bahsetmiyorum ama
    bence profesyonel birinden, daha sakin olmanıza yardımcı olması için destek almalısınız. hem anksiyetenize de iyi gelir.
  • geçmiş olsum aşırı uzun hepsini okuyamadım ama kaba taslak anladım ne yazık ki insanlarda bencilleşme hat safhaya ulaştı, ülkece zaten yozlaştık bu süreç de tuz biber oldu. anlayarak, karşılıklı uzlaşarak iletişim yalan oldu bkmayın sosyal medyada sevgi kelebeği millet.. herkes eş dost akraba farketmeden ağzına geleni sonucu düşünmeden sarfediyor bu da her birimizin ağırına gidiyor hele de hassas zamanlarda. ben de yapı itibariyle çabuk öfkelenirim ve özellikle hasta artı ilgiye muhtaçsam ortada sebep yokken dahi ağlarım devamlı o sebeple empati yapıp yazara hak veriyorum lakin ilişki dinamiklerini bilmeyiz kimsenin.

    marttan bu yana zaten bozulan sosyal ilişkiler, evlilikler, akrabalıklar, ekonomi ve dahası psikolojimiz mahvoldu. en basitinden eşim ayda 2 hafta çalıştığı şirket laboratuvarına kapanıyor ve şirkette kalıyor aynı şehirdeyiz, geriye kalan 2 haftanın 1 haftasını dışarıya çıkabilecek şekilde kullanırken kalan 1 haftasını da evde karantinada geçirmek zorunda kalıyor ve benim de onun da psikolojisi bozuk.ne geldiğine ne gittiğine alışabiliyorum. eskiden daha sakin olan insan en ufak olayda parlamaya başladı. forum vari bir içerik olmuş ama sıkıntı büyük ki insanlar ifade etme gereği duymaya başladı buradan bile. bu başlık çok pandora kutusu açacak düzeyde. hepimizin hem yaraları sarılmaya muhtaç hem de elimizde bıçak yaralamaya yer arıyoruz.
  • erkeklerin hep değişeceğini düşünürsünüz, burda yanılıyorsunuz.
    kadınların hep aynı kalacağını düşünüyorsunuz, işte burada da yanılıyorsunuz...

    rezalet puanım 10 üzerinden 27.

    eşin demiş zaten seni bile kendim için seviyorum . peki sen mağdur olan es kişisi, sen onu neyin(!) için seviyorsun?
  • durumum yok okumadım en kısa sürede boşanman dileğiyle.
  • “sosyopat, narsist, egoist” denene kadar ilgiyle okuduğum rezaletimsi. bıkmadınız insanlara (özellikle kadınlara) böyle şeyler söylemekten. birbirinize iyi kötü emek vermişsiniz, edep yahu!

    bu yazdıklarınızı hanımefendinin yüzüne söyleyecek gödünüz yoksa tanıdık boşanma avukatları çokça var, yardımcı olabilirim. ortamlarda ikiniz de birbirimizden kurtulduk diye anlatırsınız nasılsa.

    t: hastalıkta sağlıkta birbirinin yanında duramamış iki insanın hikayesi.

    edit: geçmiş olsun demeyi unutmuşum. umarım en hasarsız şekilde atlatırsınız çift olarak.

    edit2: şu girdi üzerine tonlarca mesaj geldi. hakaretleri geçtim zaten seviye belli de, süper akıllının birkaçı da “düşüyor mu böyle?” yazmış. herkesi kendisi gibi meriç zannediyor bunlar. ben kadınım arkadaşlar, gördüğünüz gibi bize düşe düşe sizin gibiler düşüyor.*
  • sözlüğü güzin abla köşesine çeviren rezalettir.

    rezalet puanım ise -5/10 çünkü burada başlığı açılacak bir rezalet değil. altına girilen entrylerin hemen hemen hepsi format dışı.

    şuraya bir adet derdini sikeyim butonu bırakıyorum, isteyen gelip kullanabilir.

    bu kadar uzun çene çalmak yerine x’lerden y’lere tavsiyeler temalı onlarca başlıktan birine gidilip son paragraftaki öğütler yazılsa olmazdı değil mi? illa dikkat çekeceğiz.
hesabın var mı? giriş yap