• okul mokul gormemis gorucu usulu bir evlilik yapmis benim annem. cok mutsuz olduguna pek tanik olmadim. genelde mutlu olan, neseli bir kadin. eli de cok agirdir. gudumlu anne terliginin arkasindan gelen o ellerin acisini hic unutmadim. dayak yedikce gulen cocuktum daha da ustune dayak yerdim guldugum icin. aglamayi da cok sever garip bir sekilde. universiteyi kazanana kadar izmir'de ailem ile beraberdim ve cokca sahit oldum aglamalarina. deniz gezmis icin aglarken ertesi gun adnan menderes icin de aglayabiliyordu. 80 sonrasi apolitik bir kusaktim ve ben buna anlam veremezdim. sivas katliami icin gunlerce aglarken ayni kadin abdullah catli icin de agliyordu. 10 senedir zaman zaman ulke simdilerde de sehir farkli oldugu icin kendisi ile senede 3-4 kez gorusebiliyoruz. en son gorusmemiz esnasinda kayseri-gs maci oynaniyordu ve ailecek maci izliyoruz. bobo bir kirmizi kart gordu ve annem hungur hungur aglamaya basladi. ben tam anlamiyla olayi anlama calisirken kardesim hafta icerisinde bir avrupa macinda kirmizi kart goren meireless icin de agladigini soyledi.

    boynuna sarildim benim de gozlerim dolmus bir sekilde. beddualari da hala kulagimda:

    -bu hakemler kafir kafir! koymuyorlar ki oynasin su cocuklar.
  • -ekşi ney? sözlük mü?? hangi dilde??

    böyle demişti benimki ya.. çeviri yapacağımı sanmış canımın içi.. yazar oldum filan diyince de ne kadar para aldığımı sordu. "parasız yazıyorum annecim" dedim, "babanın hayrına mı" dedi.. "para talep et" dedi. "kullandırma kendini" dedi.. "niye böyle gerizekalı oldun sen kime çektin" dedi. gururumla filan oynadı..

    buradan yetkililere sesleniyorum.. babamın hayrına yapmıyorum ben bu işi tamam mı!!! para talep ediyorum!!! kendimi kullandırmam lan ben!!
  • "bak oğlum öyle sivri sivri şeyler yazma, kapına dayanıverirler."

    ve türevleri ağzından eksik olmayan can parçam.
  • emekli ilkokul ogretmeni, koylerde ve ufak ilcelerde yuzlerce cocuga gelecek hazirladi, deli gibi calisti ve hic gocunmadi birgun de sikayet ettigini duymadim

    ve simdilerde univeriste 2. sinif ogrencisi hatta su aralar yarinki vizesine calismakta
    cok inatci, akilli, caliskan, taviz vermeyen, biraz da cilgin bi insandir.

    parasizlik yuzunden birakmak zorunda kaldigi universite egitimine gecen sene bizim de verdigimiz gazla yeniden basladi. yaman gazeteci adayimiz, o zaman okusaydi simdi belki de degil muhtemelen su satirlari okuyor olmazdiniz. neyse iste 55 yasindan sonra (duymasin cok kizar) bebelerle bir suru ders aldi ne bileyim bilgisayar ogrendi abartip photoshop a filan el atti. hatta gecen yil 3. bu sene ilk donemde 1. oldu o kadar da azimli. hatta derslerde tuttugu notlarini x teyze notlari diye fotokopide satiyorlarmis o kadar da un salmis canim annem. ilk roportajini da benimle yapti gecen ay.

    iste ne mi degisti hayatimizda kadin kendindeki gucun farkindaydi yani ozguveni zaten gereginden fazladir ama iste o ortama girip de yeni seyler ogrenmek resmen degistirdi onu. soyledigimizde guluyor tabi artik ben de universite mezunu olacagim hem bu yasta hem de sizden daha iyi bir dereceyle bitirecegim diyor. takiliyorum haber niteligi tasimak icin 1.likle bitirmen gerek annem diye... gulusuyoruz, bakalik diplomasini ablamla ben verecekmisiz oyle umit ediyor.

    ama en guzel kismi ne biliyor musunuz? iste sinav zamani stres oluyor ya hatirlayamazsam diye ben de ona onun bana her zaman dedigi seyi soyluyorum "kendine benim sana guvendigim kadar guven"

    cok sevilen, opulmeye, sarilmaya doyulamayandir
    sen bana hic kalin hamurlu pizza yapmadin ama omrunu verdin be annem
  • beni şanslı hissettiren kadındır. hep onun gibi olmak istedim ben hayatımda.

    hayatı dolu dolu yaşar annem; arabada yolculuk yaparken tarlanın ortasında tek bir ağaç görür onu sevmeye başlar, ağaçların içinde kuş yuvaları görür onları sever, başakları sever mesela papatyaları da, elmayı sever, çaya bayılır, karı çok sever dışarı çıkıp kardan adam yaparız bazen, gülmeyi sever eğlenmeyi de, hayvanları sever daha da hatırlayamadığım bir çok şeye anlam yükler. örgüler örer, süsler onları saatlerce. çevrede doğan bebeklere hediye vermek için. arada sırada iki kadeh rakı içer ya da bira ama zevkle içer, o mezeleri hazırlarken bile heyecan duyar.

    kahkahası meşhurdur annemin, gözleri kısılır gülerken çok şirin olur. en yakın arkadaşımdır inanın çıkıp saatlerce gezip yemek yemek, karşılıklı çay- sigara içmek en büyük zevkimizdir. koskoca kız oldum eve gelip onu karşımda görmeyince huzursuz olurum, bana kapıyı o açmalı.

    annem gülmediğinde bende gülemem o mutluluğun kaynağı benim için, bir insan nasıl olmalı derseniz annem gibi olmalı derim net. yıllarca babamın peşinde oradan oraya savrulmuş, çok zor koşullarda yaşamak zorunda kalmış ama çocukluğumun da neşe kaynağı olmayı başarmıştır.

    oyunlar oynardı bizimle küçücük okul lojmanlarında. üzüldüğü günleri de hatırlarım, ağladığını da ama bizi hep sevdi, severek büyüttü. evcilik oynarken, onun evine misafir giderdim ben, kapıyı çaldığımda hep "evde yokum" diye bağırırdı "anne ya" derdim kahkaha atardı. un ve sudan hamur yapardı bize, dışarda çamurla oynatırdı gizlice babamın titizliğine rağmen. yine dünyaya gelsem yine onun kızı olmak isterdim.

    her anımda yanımda olmasını, o harika kahkahasını hep duymayı istiyorum.
  • - " yazarsa benim oglum yazar"
  • -ekşi ney?sözlük mü? yazar mı?evladım iyi olmuş bak hem de ek gelir size ne güzel.aferim çocuğum.
  • bir reklamda oynarlarsa hiç birinin yüzü tam olarak görülmeyecek annelerdir. kadraja sığsınlar diye uzaktan çekilir çünkü reklam. 13 bin kişi. az buz değil.
hesabın var mı? giriş yap