space force (dizi)

• the office bugün çıksaydı ilk sezonundan sonra "olmamış ingiliz versiyonu daha iyiydi, devam etmez bu dizi" yorumları görürdük internette.
  
  elbette bir the office değil, çok az dizi o seviyeye çıkabilir, dolayısıyla kıyaslayarak izlememek gerekiyor . mizahıyla, karakterleriyle, hafiften duygusal gibi anlarıyla, trump'tan ocasio-cortez'e kadar sağlı sollu satir yapmasıyla gayet keyifli bir dizi olmuş.
  
  mizah tarzını da biraz the orville'e benzettim, o diziyi de mesela eleştirmenler gömerken izleyiciler sevmişti. ilk skorlar space force için de benzer bir trend gösteriyor. bu devirde artık eleştirmenleri pek umursayan kalmadığı için (sırf ocasio-cortez parodisi yapıldığı için bile düşük puan verenler var zira) dizinin netflix tarafından başarılı bulunup devam etmesi kuvvetle muhtemel. the orville'e güçleri yetmemişti, space force'u da yedirmeyiz.
• komedi dizileri oyuncular için biraz lanetli bir alan. çünkü başarılı olan komedi dizilerinin oyuncuları, dizi bittikten sonra nedensiz şekilde bir daha dikiş tutturamıyor. friends 'ten seinfeld'e, the office'ten how i met your mother'a kadar bütün dizilerde bu durumu görebilirsiniz. elbette bu dizilerdeki oyuncuların bazıları çalışmaya devam ediyor ancak asla eskisi kadar başarılı olamıyorlar.
  
  bu durumun da net bir nedeni yok aslında. ama sekiz sezon boyunca bir şey inşa ettikten ve düzenli bir kitleye sahip olduktan sonra sıfırdan bir şeye başlamak zor geliyor sanırım. çünkü sinema oyuncularında bu durum görülmüyor. onlar her yıl en az bir filmle izleyicinin kalbini çalmak zorunda. dizi oyuncuları ise haftada bir izleyiciyle buluştukları için daha sonra gelen projeler hakkında o kadar hevesli olmuyorlar sanırım.
  
  bu nedenle bir the office fanı olarak space force ilk duyurulduğunda çok da başarılı olacağını düşünmüyordum. bu bir ön yargıdan çok öğrenilmiş çaresizlik benim için. bu yüzden diziye sıfır beklentiyle başladım ve en azından steve carell'ı tekrar görmüş olurum diye düşündüm. şimdi dizi nasıl olmuş bir bakalım.
  
  --- spoiler ---
  
  dediğim gibi takip edilebilir bir konu, arada sırada güzel bir espri ve genel anlamda eğlenceli bir hava bana yeterli olacaktı. şu gündem ve dizinin anlatmayı seçtiği konu her ne kadar dr. strangelove'ı andırsa da onun kadar parlak bir kara komedi performansı beklemiyordum. dizi de içerisinde fena olmayan ögeler barındırıyor ancak zamanlaması ve ritmi o kadar dengesiz olmuş ki bu materyalini bir türlü harekete geçiremiyor.
  
  bu bir komedi dizisi için çok büyük bir problem çünkü zamanlama komedide her şeydir. mesela söylenecek bir repliğin üç saniye erken ya da geç söylenmesi o esprinin potansiyelini yok edebilir. bu dizinin ilk sezonunda da olan bu gibi görünüyor.
  
  ilk önce dizinin komediyi nereden başlattığına bakalım. bu tür bir hikayede ya durum komedisine gidersiniz ya da karakter komedisine. eğer bu dizi durum komedisi olmayı seçseydi space force'un kuruluşunun ardından bir yıl atlamazdı. burada ana karakterin hakkında hiçbir şey bilmediği bir şeyi sıfırdan kurmaya çalışmasını izlerdik. buradan da türlü türlü espriler çıkarılabilirdi. ancak dizi durum komedisi yerine karakter komedisini tercih etmiş.
  
  her ne kadar karakter komedisi, tür olarak durum komedisinden daha geride olsa da burada da iyi işler yapma ihtimali varmış. ancak karakter komedisinin temelinde de evren inşası yatar. yani önce karakterlerin etrafına ciddi bir evren inşa edersiniz daha sonra absürt karakterleri bu evrene bırakıp izleyicinin oluşacak garipliklere gülmesini sağlarsınız. burada ise karakter komedisinin ihtiyacı olan şekilde karakterleri tanıtmamışlar. bu yüzden ortaya kafası karışık ve zamanlaması tam oturmayan espriler çıkmış.
  
  başka bir dizi olsa bu kadar problem olmayabilirdi ancak göze batan nokta dizinin aslında iyi bileşenlere sahip olması. mesela john malkovich'in canlandırdığı dr. adrian mallory, sarkastik yorumlarıyla çok başarılı bir karakter. steve carrell'ın karakterinin temsil ettiği askeri anlayışa, bilim ve evrensellik gibi konularla çok iyi tezat oluşturuyor. ki dizinin az sayıda çalışan mekanizmalarından biri bu ikili.
  
  buna benzer bir ilişki de lisa kudrow ve steve carell arasında oluşacaktı aslında. ancak burada çok ilginç bir şekilde hikaye başladıktan sonra karakteri hapse göndermişler. bu da bana sanki hikayenin ötesinde bir problem olduğunu hissettirdi. çünkü ilk başta lisa kudrow olacakmış ama ne bileyim hastalanmış ya da bir şey olmuş o yüzden karakteri kullanamamışlar gibi düşündüm. ancak nette yaptığım ufak araştırmada böyle bir şeye rastlamadım. sadece dizinin yaratıcılarından olan greg daniels, "buradaki gizem hoşumuza gitti ve ilgi çekici oldu." demiş. ancak bu durumun şimdilik hikayeye bir katkısı yok. ayrıca dizi lisa kudrow'un gücünü de kaybetmiş. o yüzden buna işleyen bir fikir diyemeyiz.
  
  bu tür eksiklikler erin, tony, angela ali, r. chan gibi karakterlerde de devam ediyor. onlara da belli hikayeler yazmışlar ama bu hikayeler henüz derinleşmedi ve özellikle erin'in hikayesi hayli klişe. bu yüzden ne komediye katkı sağlıyor ne de dizinin evrenini genişletiyor.
  
  --- spoiler ---
  
  sonuç olarak dizinin zamanlaması problemli ancak 10 bölüm için dikkate alırsak özellikle john malkovich'in olduğu sahneler izlenmeye değer. ayrıca bir komedi dizisinde ritm tutturmak diğer tüm türlerden daha zor. o yüzden dizinin gelecek sezonlarında daha iyi olacağını düşünüyorum.
  
  ancak dizinin ikinci sezonu için de henüz bir haber gelmedi. normalde bir dizi netflix'te yayınlanmasının hemen ardından ikinci sezon onayını alırdı. bu da aslında dizi piyasasının biraz acımasız bir hale geldiğini gösteriyor. çünkü chernobyl gibi mini-dizilerin başarısı insanlara bir dizinin kısa zamanda tepe noktaya çıkması gerektiğini hissettiriyor. ancak komedide uyum yakalamak daha uzun sürer. bu nedenle umarım dizi iptal olmaz ve şöyle beş altı sezon takip edeceğimiz (bir the office olmasa da) yüzümüzü güldüren bir iş olur.
• --- spoiler ---
  astronot maymunun köpeği yiyip çin uzay üssüne gitmesiyle köpek yiyen çinlilere güzel bir gönderme yapan dizi.
  --- spoiler ---
• muhteşem olmasa da genel hatları ile gzel bir dizi. john malkovich ile steve carell'ın kimyaları uymuş. coen biraderlerin burn after reading tadı aldım diziden.
  
  --- spoiler ---
  
  9. bölümde çinli bilim adamından ayar yiyen ve o an tepki veremeyen adrian mallory'nin ( john malkovich ) gece yalnız içki içerken çinli bilimciye "kendi kendine" verdiği ayar efsaneydi. ( i will fuck you up )
  --- spoiler ---
• dr. adrian mallory'nin konuşmasının ve tarzının mazhar alonson'a benzediğini söylemeden edemeyeceğim
• fuck tony karakteri okan çabalar'ın amerika şubesi resmen.^*
  
  beklentilerimi düşük tuttuğum için benim için sürpriz olmadı. 6.bölüme kadar geldim ve maalesef hâlâ kötü gidiyor. keşke güzel olsaymış. birkaç sahne ve fuck tony karakteri harici komik bir şey yakalayamadım dizide.
  
  netflix dizisi.
• netflix'in hesabından açıkladığı rakamlara göre 2020'in ilk yarısında, başarılı ve en çok izlenen dizilerinden biri olmuştur link
  
  ayrıca dizi boyunca bize neden maggie'nin hapiste olduğu söylenmiyor. yapımcılar da bu konuyla ilgili geçiştirmelik cevaplar vermiş ama colorado yasalarına göre müebbet gerektiren 2 suç varmış:
  
  ilki hava korsanlığı. maggie bu büyük görevin stresini en başta kaldıramadı ve uçağı kaçırmaya çalışıp tekrar dc'ye dönmeye çalışmış olabilir.
  
  bir diğeri de, devlet sırrı ifşa etmek. yine maggie mark'ı görevden azlettirmek için bu yeni göreviyle ilgili bilgiyi ruslara ifşa etmiş olabilir.
  bunlar varsayımlar ama maggie'nin manyaklığına bakılırsa hava korsanlığı daha olası geliyor.
• --- spoiler ---
  
  2. bölümde yaşanan çinin uydu sabotajı sonrası maymundan panelleri tekrar montajlamasi istenmesi ve oradaki muhabbetler bence dizinin en komik kısımlarıydı.
  --- spoiler ---
• son zamanlarda izlediğim en keyifli diziydi. oyuncu kalitesine diyecek yok
  (bkz: steve carell) ve (bkz: john malkovich) muhteşem ikili olmuşlar. kesinlikle tavsiye ediyorum.
  eleştiride bulunmam gerekirse senaryo çok öngörülebilir fazla basit. keyifli vakit geçirtir açın izleyin.
• önden uyarayım. bu profilin sahibi, kayıtsız şartsız steve carell savunucusudur.
  
  dizinin isminden başlayarak; mizahı eleştiri üzerine kurulu olan çok keyifli, şimdilik 10 bölümlük netflix yapımı dizi.
  
  çok fazla the office ile karşılaştırma yorumu okudum. sırf greg daniels ve steve carell yazarlık yapıyor diye birbirinden bu kadar alakasız iki diziyi kıyaslamak da çok acayip kafa. "bir office değil." gerçekten mi be canım kardeşim. kral tespit.
  
  beklentimi minimum seviyede tutup başladığım için ben çok keyif aldım dizinin her bölümünden. ortalamanın üzerinde yani. steve carell ve john malkovich uyumu da şahane. her bölümde en az 2-3 sahnede, hem steve carell'in mimiklerinden dolayı hem de göndermelerden dolayı çok güldüm. saçma sapan netflix dizileri izleyene kadar açın bunu izleyin. ha bunu beğenmeyen de gitsin the office izlesin kardeşim, yallah. cidden. the office'i bir zahmet izleyin.