• jaws filminin analizi
    (bkz: #116947569)
  • 18 aralık: sinemaya yön verenlerden, ikonik, usta, efsanevi yönetmenin 74. doğum günü...
  • nica mutlu yaşlara sinemanın altın çocuğu görsel

    (wiki)
    steven allan spielberg (18 aralık 1946, cincinnati, ohio), amerikalı sinema yönetmeni, yapımcı ve senarist. filmleri büyük gişe başarıları kazanmış, tüm zamanların en çok hâsılat yapan yapımlarına imza atmıştır. premiere dergisine göre amerikan film endüstrisindeki en güçlü ve en etkili figürdür. ayrıca life dergisi yönetmeni, kendi jenerasyonundaki en etkili kişi olarak liste başı yapmıştır. 70’lerden 90’lara, üç önemli döneme damga vuran, uluslararası arenada popüler olup büyük gişe başarısı kazanan jaws, e.t. ve jurassic park filmlerini yönetmiş, sinema endüstrisinin köşe başlarından birini tutan dreamworks pictures’ı kurmuştur. filmlerinde birbirinden farklı temalar kullanmış, macera ve bilimkurgunun en başarılı örneklerine imza atmış, son yıllarda dramatik öğeler üzerine yoğunlaşmış, aile, savaş, ilişkiler ve terörizm konularında filmler çekmiştir. ıı. dünya savaşı konusu filmografisinde önemli bir yer tutmaktadır. spielberg filmleri birçok kez oscar'la ödüllendirilmiştir. orijinal film müzikleri için çoğunlukla john williams'la tercih eden yönetmen, en çok tom hanks, harrison ford ve richard dreyfuss gibi oyuncularla çalışmıştır.
  • ısmarlama filmlerin başarılı yönetmeni
  • 27 aralık 2020 pazar günü fransa'da öğleden sonra france 2 kanalında steven spielberg'ün en kişisel filmim dediği 1982 yapımı klasiği e.t. the extra-terrestrial 1.5 milyon fransız seyirci, akşam saatlerinde de tf1 kanalında bir başka-gösterime girmiş şimdilik en son- spielberg filmi 2018 yapımı ready player one 4.6 milyon fransız seyirci tarafından izlendi.noel pazarının kralı fransa'da spielberg olmuş.
  • steven spielberg usta, sinemanın neden asla ölmeyeceğini empire dergisi için yazmış

    "küresel salgın nedeniyle sinema salonlarının kapatıldığı veya katılımların büyük ölçüde sınırlı olduğu mevcut sağlık krizinde, güvenli olduğunda seyircilerin sinemaya geri döneceğine dair kesinlik sınırında hala umudum var. kendimi her zaman filmlere,sinema salonlarına gitmek için evden dışarı çıktığımda, evlerinden gelerek bizimle birlikte oturan diğer insanlarla iletişim kurmak anlamına gelen sinema topluluğuna adadım.bir sinemada, yalnızca hayatınızdaki önemli kişilerle değil, aynı zamanda yabancı konuklarla da film izlersiniz. bir film, oyun, konser veya komedi gösterisi izlemeye gittiğimizde deneyimlediğimiz sihir işte budur. tüm bu etrafımızda kimin oturduğunu bilmiyoruz, ancak bu deneyim bizi güldürdüğünde, ağlattığında, neşelendirdiğinde veya düşündürdüğünde ve sonra ışıklar yandığında ve koltuklarımızdan kalktığımızda, gerçek dünyaya birlikte çıktığımız insanlar artık tamamen yabancı gibi hissetmiyorlar. hem yürekten hem de ruhen ya da birkaç saat boyunca güçlü bir deneyimi paylaştığımız için benzer bir topluluk haline geldik. bir salondaki bu kısa aralık bizi ayıran pek çok şeyi silmez: ırk, sınıf veya inanç veya cinsiyet veya politika. ama bir yabancılar topluluğu güldükten, ağladıktan sonra, aynı anda koltuklarından kalktıklarından itibaren, ülkemiz ve dünyamız daha az bölünmüş hissediyor. sanat bizden hem özelin hem de evrenselin aynı anda farkında olmamızı ister. işte bu yüzden bizi birleştirme potansiyeline sahip tüm şeylerin arasında hiçbiri sanatın ortak deneyiminden daha güçlü değil..."
  • kalitesi ve yaratıcılığı kadar olağanüstü bir çalışma azmine sahiptir. bir çok filmin yönetmenliği dışında prodüktörlüğünü üstlenmiş olayları farklı bir bakış açısı ile bizlere aktaran ve senaryo özgünlüğüne çok önem veren biridir
  • - az bilinen bir gerçekle başlayalım .. daha doğrusu, bu girdiyi hazırlarken dikkatimi çeken ama daha önce duymadığım bir ayrıntıyı not edeyim .. bundan 57 yıl önce, ya da tam tarih ve zamanı not düşmek gerekirse 1 mayıs 1964'te sabah saat tam olarak 04:00'te, abd new hampshire'da 'dartmouth üniversitesi'ne ait bilgisayar sisteminde ilk defa, 'basic' programlama diliyle yazılmış olan programlar başarılı şekilde çalıştırılıyor .. 'basic' programlama dilinin yaratıcıları, john g. kemeny ve thomas e. kurtz adlı matematikçiler ama bu başlık altında dikkati esasen başka bir isim çekiyor : üniversitenin bilgisayar donanımı, çoklu terminallere izin veren ve 'general electric' üretimi bir sistem .. 'basic'in icadı ve kullanımına olanak sağlamış olan, 'general electric' imzalı bu sistemin o tarihteki modeli olan 'ge-225'in tasarımcısı ise dahi bir elektrik mühendisi .. 'arnold spielberg' .. evet, 'steven spielberg'ün babası ..

    baba arnold spielberg, 2020'de 103 yaşındayken hayatını kaybediyor görsel görsel

    bir oda büyüklüğünde donanımdan oluşan ge-225'in o tarihlerde maliyeti $250.000'mış görsel

    - 'steven spielberg' 6 yaşındayken babası onu bir gün yanına çağırıyor ve :

    'önümüzdeki hafta sonu seni bu dünyada görebileceğin en mükemmel gösteriye götüreceğim, aslanlar olacak, trapezciler ve bir sürü inanılmaz aksiyon' ..

    spielberg sonrasını şöyle anlatıyor :

    'kış tatiliydi ve o bir hafta bitmek bilmedi .. küçücük bir çocuktum ve babam beni, dünyada görebileceğim en müthiş gösteriye (the greatest show on earth) götürmeye söz vermişti ve bu bir sirk olacaktı .. aslanları, trapezcileri, palyaçoları görmek için sabırsızlanıyordum .. sonunda o gün geldi ve karlı bir günde babamla arabaya atlayıp epey bir yol giderek bir yere geldik .. araçtan inerek çok uzun bir kuyrukta beklemeye başladık .. ben sonunda bir çadıra gireceğimizi düşünüyordum çünkü bir sirke hazırlamıştım kendimi ama neredeyse 2 saati aşkın süre kuyrukta bekledikten sonra bir bina içinde bir salona alındık ve koltuklara oturduk .. tam karşımızda kırmızı bir perde vardı .. sonunda ışıklar söndü ve perde açıldı .. ve ekranda görüntüler belirmeye başladı .. işte o an anladım ki babam bana yalan söylemişti .. sirk falan yoktu .. bu bir filmdi ve film bir sirk hakkındaydı .. bu benim sinemayla ilk tanışmamdı .. daha önce hiç sinemaya gitmemiştim ve film izlememiştim .. on dakika sonra hayal kırıklığım geçmiş, babamı affetmiş ve sinemanın o büyülü dünyasına, bir daha çıkmamak üzere dalmıştım bile' .. "the greatest show on earth" : görsel

    - 'the greatest show on earth' filminde trenlerin çarpışma sahnesi, küçük steven'ın aklını alıyor .. filmden sonra babasından, kendisine bir elektrikli tren seti almasını istiyor .. ama set eve gelip de küçük steven, trenleri birbirine çarpıştırıp parçalamaya başladığında trenlerle oynaması bir süreliğine yasaklanıyor .. işte o sekans : the greatest show on earth - tren sahnesi

    spielberg'ün 2005 yılında çektiği 'war of the worlds' (dünyalar savaşı) filminin başlarında, çocukların kumanda ile televizyonda kanal değiştirdikleri sahnede, televizyon ekranına saniyelik olarak, yukarıda bahsettiğim tren sahnesinden 'araba ile trenin çarpışma anı' yansır .. spielberg o saniyelik görüntü ile kendi çocukluğuna selam çakmaktadır ..

    - ailesi yahudi (ortodoks) ve inanışlarına çok bağlılar .. spielberg, lisedeyken anti-semitizm kurbanı olduğunu söylüyor, sırf yahudi olmasından mütevellit bir grup öğrenciden değişik zamanlarda yediği iki dayağı kastederek .. görsel

    - okulda izci kulübüne katılıyor ve liyakat rozetini haketmesi için ona fotoğrafçılık ile alakalı bir ödev veriliyor .. bir video kamerası olduğunu ve fotoğraf yerine bir film çekip çekemeyeceğini sorduğunda olumlu karşılık alıyor ve ilk kısa filmini çekiyor .. önceleri de çok çok kısa denemeleri olmuş olsa da 9 dakikalık 'the last gun' (1959), onun hayata geçirdiği ilk kısa film projesi .. kendisi de çoğu röportajında bu filme, ilk filmi olarak referans veriyor .. spielberg o sırada 12 yaşında .. görsel

    - hakkında hemen hemen hiç done bulamadığım 'fighter squad' adlı bir kısa filminden sonra (bazı kaynaklar 13 dese de) 15 yaşında üçüncü filmini çekiyor .. 'escape to nowhere' (1961) .. kız kardeşine de küçük bir rol verdiği 40 dakikalık bir kısa film ve konu 2. dünya savaşı sırasında pusuya düşürülen bir manga asker ile alakalı (babasının anlattığı savaş anılarından esinleniyor) .. konu savaş ile ilgili olduğu için ve patlama sahneleri çekmesi gerektiğinden babasından küçük patlayıcıları yapabilmek amacıyla eczaneden yanıcı malzemeler almasını istiyor ama elbette bu isteği derhal reddediliyor .. bunun üzerine düz bir tahta plaka üzerine bir tarafı çamura ve toza bulanmış bir kalın çubuk yerleştirerek kendi icat ettiği mekanizma sayesinde gerçekten de üzerine hızla basıldığında fırlayan çamur ve toz zerreciklerinin, yakın plan çekimlerde bomba patlamasını andırdığı bir düzenek oluşturarak çekimleri tamamlıyor .. filmden bir sekans : escape to nowhere - steven spielberg

    - gelelim ilk uzun metrajlı filmine .. çoğu kişinin aklına hemen 'duel' gelir ve ben de öyle bilirdim ama hayır .. 'duel' belki 'profesyonel' yönetmenlik kariyerinin ilk filmi olarak kabul edilebilir ama amatörce de olsa ilk uzun metrajlı filmi 'firelight' (1964) görsel .. spielberg daha 17 yaşında .. 135 dakikalık bu bilimkurgu filminin konusu ufoları ve uzaylıları araştıran bir grup bilim insanının başına gelenler hakkında .. filmin yönetmeni, kameramanı, filmin müziğinin bestecisi aynı kişi : steven spielberg görsel görsel .. ancak yapımcıların isimleri dikkat çekiyor : arnold ve leah spielberg .. filmin bütçesi olan $ 500 anne ve baba tarafından finanse edildiği için yapımcılar olarak onların adı geçiyor :) .. fazlasıyla amatör ruha sahip filmin kadrosu spielberg'ün kız kardeşi ve okul arkadaşlarından oluşuyor .. müziği de okul bandosundan tanıdığı arkadaşları çalıp kaydediyorlar .. montajın tamamlanması sonrası baba yine devreye giriyor ve şehirdeki bir küçük sinema salonunda filmin bir seans da olsa gösterimini organize ediyor görsel .. steven spielberg'ün, filmin gösteriminden kazandığı rakam müthiş dikkat çekici : $ 1 .. şöyle anlatıyor durumu :

    "bir kişilik bilet ücreti $1 idi ve toplamda 500 bilet satılmıştı .. ama sanırım bir kişi $ 1 yerine $ 2 vermiş olmalı ki toplam hasılat $ 501'di .. masrafları düştüğümüzde $ 1 kar etmiştim"

    bu ilk uzun metraj filmin bobinleri daha sonra kayboluyor .. dolayısıyla bugün bu filmden kalan tek iz, youtube'da farklı noktalarda görülebilecek şu kesit : steven spielberg - firelight

    bu arada bu ilk filmle alakalı bir önemli detay da bu filmin konusunun, steven spielberg'ün zihninde evrilip evrilip yıllar yıllar sonra bir başka filmine altyapı oluşturması : 'close encounters of the third kind' .. görsel

    - yine daha önce bilmediğim ve çoğu kişinin de bilmediğini düşündüğüm bir husus : 'steven spielberg', drew barrymore ve gwyneth paltrow'un vaftiz babasıymış (godfather) .. ama burada 'godfather' terimini 'baba' veya 'vaftiz baba'dan ziyade, 'himaye eden', 'kol kanat geren', 'abilik yapan' şeklinde görmek gerekiyor .. gwyneth paltrow ona 'uncle morty' diye seslenirmiş .. spielberg, gwyneth paltrow'u süper lüks yatında defalarca konuk etmiş ve ailecek akdeniz'in koylarında günlerce dolaşmışlar .. görsel

    - hayatında hiç kahve içmemiş .. bir fincan bile .. kahvenin tadından ve kokusundan çocukluğundan beri nefret ettiğini söylüyor ..

    - 'jaws'ın çekimleri için 3 farklı mekanik köpekbalığı maketi/kuklası hazırlanmış .. çekim sürecinde 'spielberg' (ve ondan görerek tüm çekim ekibi) köpekbalığına (ve bu mekanik maketlere) 'bruce' ismini takmışlar, genç spielberg'ün o tarihlerde avukatı olan ve tuttuğunu koparmasıyla tanınan 'bruce ramer'dan esinlenerek ..

    steven spielberg 'jaws' (bruce) afişi önünde telefonda : görsel

    bu konuyla alakalı bir ayrıntı daha mevcut .. jaws'dan yıllar yıllar sonra çekilen ve steven spielberg ile hiç ilintisi olmayan animasyon film 'finding nemo'da (2003) (kayıp balık nemo) 'bruce' adıyla bir beyaz köpekbalığı resmedilir .. işte o 'bruce', senaryoyu yazanların, 'jaws' filmine ve dolaylı olarak steven spielberg'e bir saygı duruşudur .. görsel

    - disleksiden muzdarip bütün hayatı boyunca (teşhis ancak 2007'de konulmuş) .. öğrenme bozukluğu, lisede notlarının çok kötü olmasına sebep oluyor ve berbat ortalaması sebebiyle liseden sonra ünlü sinema okullarına yaptığı başvurular kabul olunmuyor .. o da california eyalet üniversitesine kaydoluyor ama 1968'de okulu bırakıyor .. 2000'lerin başında tekrar kaldığı yerden başvurduğu üniversitede eksik dersleri tamamlayıp nihayet 2002'de 55 yaşında diplomasına kavuşuyor .. bu arada diğer öğrencilerin ve magazin basınının farketmemesi amacıyla okula farklı isimle kayıt yeniliyor .. sahte ismin gerçek kimliğini yalnızca bir avuç profesör ve idareci biliyor ..

    - her ne kadar bireysel silahlanmaya karşı olduğunu açıklasa ve silah satışlarının devlet tarafından kontrol altına alınması gerekliliği konusunda sesini yükseltse de sayılı silah (pompalı tüfek) koleksiyoncularından biri, steven spielberg .. onu yakından tanıyanların söylediği kadarıyla keskin bir nişancı aynı zamanda .. görsel

    kaynak :
    time - basic makalesi
    ge - arnold spielberg
    spielberg's story
    bhw - spielberg family
    çocukken çektikleri
    indiewire - escape to nowhere
    spielberg - barrymore - paltrow
    firelight - ilk uzun metraj denemesi
    imdb
    en.wikipedia
    shark the lawyer
    her yerde bulunamayacak spielberg fotoğrafları
    spielberg ve tüfekler

    * görsellerle alakalı olarak telif engeli göremedim ancak hak ihlali söz konusuysa lütfen uyarın, kaldırırım .. kastı aşan amacım yoktur ..
  • yönetmenliğe çocuk yaşta iken babasının hediye ettiği 8 mm kamera ile çektiği kısa filmlerle merak salan amerikalı, yahudi asıllı yönetmen. çocukken çektiği kısa filmleri evde akşam misafirlere gösterir, babasına mısır sattırırmış. bence bugün başarılı bir yönetmen ise, babasına çok şey borçlu olduğu kesin.
  • kendi çocukluk yaşamına dayanan, arizona'da geçecek bir proje üzerine çalışmaya başlamış. ismi netleşmeyen filmde michelle williams spielberg'in annesinden esinlenecek bir karakterle izleyici karşısına çıkabilir.

    --- spoiler ---

    though his adaptation of west side story is not set to make its premiere till later this year, steven spielberg looks to have found his next directing gig, one of which is very close to home. sources tell deadline that spielberg is coming on to direct an untitled pic at amblin partners that is loosely based on his childhood growing up in arizona. ınsiders add that michelle williams is in negotiations to star in a major role inspired by his mom but with a separate and original voice.

    given how personal the story is, this will also mark the first time since a.ı. that spielberg will partake in screenwriting duties, co-writing the script with tony kushner, who has penned several spielberg movies in the past. the film will start shooting this summer with an expectation that it will be released sometime in 2022.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap