• vatikan'ın tek onayladığı, 13.yy ilk defa görülmüş olandır. bu tarihten sonra kaydedilen hiçbir stigmata yaşadığını söyleyen kişilerin talepleri kabul görmemiştir. ancak ilginç olan 13.yy da bunu ilk kez yaşayan azizin avuç içlerinde yaralar oluştuğudur. 700 sene bu şekilde türlü stigmatik vakalar meydana gelir ancak bir tıp doktorunun kadavralar sonucu ulaştığı bilgiler, avuç içlerinin bir insanı taşımaya yetmediğidir. bu bilginin kaydedilmesinden sonra, tüm stigmatistlerde yaralar bileklerinde meydana gelir. stigmata yaşayan insanın evinde, etrafında toplanılıp ayin yapılır. vatikan bu olaylar artınca bünyesinde bu tarz olayları araştıran bir araştırma kurulu oluşturur. aslında bu kurulun bu tür olayları onaylamadığı açıktır ancak vatikan'ı kendi inanları bile kaale almaz, bu haliyle durum diğer dinlerden pek de farklı değildir aslında. allah'ın, peygamberinin başına gelenleri diğer insanlara neden yaşattığı, acılarına neden ortak olması gerektiği sorusunu sormadan bunu yaşıyormuş gibi yapmaya devam ederler. amaç elbette inancı körüklemek, toplu bilinci oluşturmaktır. farkettiyseniz hristiyanlardaki ruhani lider papa bizde de halifelik adı altında yüzyıllarca süregelmiştir. yani çıkan her dinden sonra kraldan çok kralcılar peydah olmuştur. bu olgu, bu haliyle bir yerlerine şiş sokan, sırtlarını kırbaçlıyan, sürekli liderinin çektiği acıları çekmesi gerektiği düşüncesiyle tüm dinlerde mevcuttur.

    yapılan araştırmalar gösteriyor ki; tüm stigmata vakalarının ortak özelliği, bu olayı yaşayanların oruç tutmuş olması. yani oruç tuttuktan sonra yaşanması araştırmacılar tarafından ruhun çektiği acıların dışa yansıması, benliğini kaybetmesi olarak açıklanmış. haa birileri de şöyle yorumlar elbette bunu, görüyor musun rabbimi hristiyana oruç tutturup, ardından doğru yolu bulması için çentik atıyor elin gavuruna.
  • müzik, görüntüler ve mesajıyla oldukça etkileyici bir film. hristiyan olsam üzerinde epey düşünürdüm..
  • psikosomatik bir hastalıktır. bazı kaynaklarda kişinin isa'nın bedenini kendi bedeninin üzerine giymesi ile gerçekleştiği söylenir. kimilerine göre ise stigmata bir kendini cezalandırma şeklidir. bu teoriye göre kişi, cezalandırmak istediği uzvu üzerinde yaralar oluşmasına neden olur.
  • filmde frankie karakterinin ağzından dökülen "how's your faith nowadays, father?" cümlesi için bile izlenebilecek film. bu arada filmin dvd kapağında yazan "iliklerinize kadar korkacaksınız" biraz komik kaçmış çünkü filmin korkutucu bir yanı yok. güzel imgelerle dolu, daha da önemlisi (en azından benim için) içinde gabriel byrne barındıran güzel film
  • ya o değil de, bu film gece karanlıkta yalnız başına izlenmemeli. böyle en sessiz yerinde dan dun efektleri dayıyorlar insanın korkacağı yoksa bile bi ambale oluyor. en nihayetinde dini bir konu olması da insanların kafasında soru işaretleri yaratarak manasız psikozlara gark etme konusunda bir sıfır önde başlatıyor filmi zaten. ayrıca bu erkek kadın sesleri arasındaki geçişler insanın tüylerini diken diken etmiyor değil. hoş bir bayandan gırtlaktan konuşan bir erkeğin sesini duyunca irkiliyor insan yahu. neyse ki sabah ezanı okundu da rahatladım. çok şükür yarabbi.

    amin.
  • müslüman ülkede olunca çok ses getirmeyen bir nane: http://www.milliyet.com.tr/…ok ama her yeri kaniyor
  • patricia arquette'nin ilk gösterildiği anda arkada çalan mary mary parçası ile zaten insanı ilk dakikalardan gaza getiren filmdir. 'tanrının krallığı içinizde ve etrafınızdadır. tahtadan, taştan yapılmış binalarda değil. tahtayı kır beni göreceksin, taşı kaldır beni bulacaksın' sözü de insanı derin düşüncelere sürüklüyor. güzel filmdi.
  • (bkz: #17235744)
  • peter gabriel in the last temptation of christ filminin soundtrackinde yer alan korkunç eseri. ilk dört notası yağ satarım bal satarım ın ilk dört notasına benzeyen, hemen sonrasında da sizi acayip bir dünyanın içine sürükleyen.
  • frankie paige karakteri çok tatlı sigara içiyor bu filmde.
hesabın var mı? giriş yap