• genel olarak fotoğraf çekimlerinden arta kalan fotoğrafların, dergi ve gazetelere satılarak değerlendirilmesi amacıyla ilk olarak 1920'li yıllarda h. armstrong roberts tarafından kurulan stok fotoğraf ajansı ile başlayıp, 80’li yıllara gelindiğinde ise hız kazanıp ayrı bir endüstriye dönüşmüş fotoğraf sektörüdür. 2001 yılına gelindiğinde google'ın fotoğraf arama hizmetini sunmasıyla birlikte olay yavaş yavaş internet platformuna taşınmıştır. zaman içerisinde istockphoto*, shutterstock* ve dreamstime gibi pek çok stok fotoğraf ajans şirketi bu akımı takip etmiştir.

    20 yıl öncesine kadar stok fotoğrafçılığı günümüze nazaran daha kolaydı. ancak dijital teknolojinin ilerlemesi, mobil cihazların günden güne gelişen kamera özellikleri ve yazılım teknolojileri neticesinde artık çok daha fazla rakiple mücadele etmek zorundayız.*
    dslr'den cep telefonuna kadar iyi kötü herkesin elinde bir kamera var ve biraz ilgisi olan herkes çektiği bu tarz fotoğraflar ile rekabete girebilir. ancak sadece stok fotoğraf çekmek yeterli olmaz. çekilen bu fotoğrafların doğru bir şekilde işlenmesi, isimlendirilmesi, tanımlanması ve ilgili anahtar kelimeler ile (genellikle ingilizce olur) etiketlendikten sonra stok ajanslara üye olup, istenilen şart ve kabul prosedürlerini geçtikten sonra yüklenmesi, kabul görmesi ve en nihayetinde satılıp gelir elde edilmesi beklenmelidir. evet bu kolay bir süreç değildir ancak bazı teknik detaylara sahip olduktan sonra hobi amaçlı çekilen fotoğraflar dahi kabul görebilir.
    burada dikkat edilmesi gereken iki önemli konu vardır. birincisi fotoğrafın yapısal öğeleri ve teknik başarımı, diğeri ise yasal izin prosedürleridir.
    öte yandan exclusive veya non-exclusive olarak mı çalışılacağına yani tek mi yoksa birden çok ajansa mı fotoğraf gönderileceğine karar verilmelidir. bu durumda fotoğraflara ödenecek komisyonlar artı veya eksi yönde değişiklik gösterir.
    belirli bir tür, model veya stile bakılmaksızın her türlü fotoğraf ajans tarafından kabul görebilir. genel olarak beyaz fon üzerinde çekilmiş, ışık dengesi, beyaz ayarı, netliği ve temizliği yerinde olan yüksek çözünürlüklü fotoğrafların kullanılma oranı daha yüksektir. (sonuçta para ödüyorlar ve kaliteyi istemek hakları.)
    fotoğrafların doğru olarak pozlandırılıp daha sonra renk ve efekt filtreleri uygulanarak manipüle edilmesi ilk etapta göze hoş gelebilir ancak ajanslar bu olaya aynı sıcaklıkta yaklaşmaz. sonuçta kimseden sanat fotoğrafları istenmiyor.

    bir diğer önemli konu ise manken, model, mekan ve tasarım izinleridir. çünkü stok ajansları satışa sunacakları hiçbir görsel için risk almak istemez. yerine göre her bir model veya mekandan ayrı ayrı sözleşme ve izin belgesi istenebilir, yine geçerli bir kimlik belgesi ile doğrulama yapılması dahi gerekebilir.
    bazı ajanslar sözleşmelerinden taviz vermez. bu nedenle çekim zamanı, sebebi ve model için istenilen kişisel bilgilerin model sözleşmesi üzerinde eksiksiz olarak açıklanması talep edilebilir. ayrıca model veya manken üzerinde dövme bulunuyor ve bu dövme deseni tamamen fotoğrafta görünüyorsa, dövmeyi yapan dövme sanatçısından da bir mülkiyet ve sanatsal çalışma hak veya izni istenebilir. içerisinde yayınlanma izni verilmemiş model olan fotoğraflar hemen kabul edilmez. "model sözleşmesi" (model release) olarak hazırlanmış ve imzalanmış belgenin gönderilmesi beklenir. yani bir fotoğrafın ticari olarak kullanılabilmesi için kadrajdaki modelin ve kullanılan mülk belirginse ve izne tabiyse mülk izninin (property release) alınması gerekir.
    bu sözleşme ibraz edilmediği sürece görsel "ticari" olarak satışa sunulmaz. diğer taraftan model izin belgesi gerektirmeyen stok fotoğraflar, "editoryal (editorial) fotoğraf" adı verilen ve ticari amaç içermeyen görseller olarak kategorize edilir.

    esasında stok fotoğrafçılığında satın alınan şey fotoğrafın kendisi değil "lisans"ıdır.
    fotoğraflar reklam, tanıtım gibi faaliyetlerde kullanılacaksa ticari (commercial),
    gazete ve dergilerde bir haberin görseli olarak kullanılacak ve reklam amacı taşımayacaksa editoryal (editorial) fotoğraf olarak tanımlanır. hemen hemen her ticari fotoğraf editoryal fotoğraf olarak kullanılabilir ama tersi mümkün değildir.
    stok fotoğraflar "rf" yani royalty free (telif haksız) olarak fotoğrafları satın alan kişiler tarafından büyük bir sınırlama olmadan ve pek çok kere kullanılabilirken,
    "rm" yani rights managed (sınırlı kullanım hakkı) olan fotoğraflar ise belirtilen sınırlamalar çerçevesinde kullanılabilir.

    kullanım hakları ile ilgili yapılacak anlaşmaların istisnai durumları dışında kullanılacak görselin tüm hakları eser sahibinde kalırken, kullanım ile ilgili hakların belirli bir kısmı satın alan kişiye verilmiş olur. yine eser sahibi isterse aynı fotoğrafı birden çok kullanıcı ve ajansa satabilir.
    bu şekilde fotoğraf başına düşen ödeme değişkenlik gösterir. ancak bu çalışmalar paha biçilmez fotoğraflardan ziyade editör, tasarımcı ve reklam sektöründe çalışanların işine yarayacak tarz ve şekilde oluşturulmuş veya arta kalmış fotoğrafların değerlendirilmesi olduğundan, olay ve çalışmalar yine bu klasman altında değerlendirilmelidir.

    öte yandan ürün fotoğrafları özel bir çaba, stüdyo, deneyim ve ışık bilgisi gerektirir. beyaz fon, sürekli ışık ve birden fazla paraflaş altında yapılabilir. dramatik sahne malzemeleri ile desteklenebilir. perspektif, çözünürlük ve renk yönünden teknik veya orta format kameralar ile çalışmak gerekebilir.
    buna benzer şekilde profesyonel olarak hazırlanan stok ürün ve katalog fotoğrafları ajanslara sunulabildiği gibi sipariş üzerine reklam sektörü ile kombine edilecek şekilde hazırlanabilir. sağlam bir ekip çalışması ister. profesyonellik kokar. pek hobi amaçlı yapılmaz. maliyetlidir.

    edit: imlâ
  • üstteki entryi giren yazara katılıyorum. her internetin olduğu sosyal mecrada çok yoğun derece görüldüğü gibi kolay para kazanmanın maddeleri arasında görülür stock işi. diğer internetten kolay para kazanma yolları gibi değildir bu iş. gerçekten başlı başına bir sektör. hem de temelleri 1920'lere kadar giden bir sektör. bakmayın siz öyle hobi olarak çektiğiniz fotoğrafları, çizdiğiniz vektörleri, 3d animasyonları satarak para kazanın dediklerine. her pazarlama cümlesinde olduğu gibi bir umut barındırır. yok abi öyle bir şey. işin içine girildiğinde kendi içerisinde fazlasıyla kuralları ve standartları olduğunu görüyorsunuz. takip edilmesi gereken trendler var. bu trendler satışlarınızı olumlu yönde etkiliyor. peki nedir bunlar; christmas, halloween, easter, valentine’s day, ramadan, eid mubarak, anneler günü, babalar günü, mardi gras, milli bayramlar, mevsim geçişleri (hello spring, hello summer v.b.) gibi. bunların dışında trend olmayan ama sürekli işlenen ve hiç belirginliğini kaybetmeyen bazı konular da var; teknoloji, sağlık, eğitim, finans v.b. bu konular hakkında gelişmeler bol ve hızlı olduğundan güncel içerik üretilmesi de kolay olan konular. bir de özel alanlar var ki gerçekten takdir ettiğim alanlardır. bu alanlar genelde sanat eğilimi yüksek kişilerin ürettikleri, hayal güçlerini maddi, satılabilir boyutlara çevirdikleri alanlardır. örneğin t-shirt tasarımı gibi. son derece hayal gücüne dayalı işlerdir. bilinmesi gereken temel nokta bu işin sanat ile çok fazla bir bağlantısının olmadığıdır. tamamen beklentiler üzerine hazırlanan içeriklerin oluşturulduğu bir sektördür. kendinizi ürün üreten bir şirket olarak düşünün. belli tür ürünler üreteceksiniz ve karşınızdaki kitlenin beklentilerini karşılamakla yükümlüsünüz. işin son noktasında bunu herkes yapabilir mi? bakın size şöyle bir örnek vereyim (umut taciri gibi gözükmem istemem); einstein’ın sözlerini zaten sosyal mecralarda bolca görüyorsunuz ancak şöyle yaşanmış bir durum var. kendini geliştirmek istediği bir alanda gitmek istediği üniversite’nin rektörü ile görüşür ve kendisine şöyle bir soru sorar ; “bana 5 dolarlık bir kütüphane kartının sağlayamayacağı hangi bilgiyi vermeyi garanti ediyorsunuz?” demek istediğim nokta, eğer bu alanda başarılı olmak ve gerçekten söylenildiği gibi çok para kazanmak istiyorsanız ve gerçekten böyle bir hedefiniz varsa yapabilirsiniz. emin olun ki gsf mezunlarından rahatlıkla daha iyi işler bile çıkarabilirsiniz. bununla ilgili çok fazla eğitim veren youtube kanalları, cgperisa gibi sürekli tutorial paylaşan içerik siteleri mevcut. olay istemenize bağlı. ilk başladığınızda çok bocalayacaksınız. çok fazla soru gelecek aklınıza, inanın türkiye’de bu işi yapan çok başarılı stockçular var ve kesinlikle sizinle bilgi paylaşmayacaklardır. tüm dünya yaparken türkiye’dekilerin öğretmemesi ayrı bir handikap. bu işle uğraşan bilgi paylaşan birkaç mecra var tabi. benim de yararlandığım bir ekip var. açıkçası işin başında onların yönlendirmesiyle bir başlangıç aşamalarını çok rahat atlattım. bilgi almak, aklındaki sorulara cevap bulmak isteyen varsa tıklayın gencolar
  • haber siteleri, şirketler, akademik çalışmalar veya spesifik ihtiyaçlar için stok fotoğraf çekmelisiniz.

    kimse kedi, köpek, doğa vs fotoğrafına para verip almaz. bedava alternatifleri olmayan şeyleri çekmelisiniz bunun için ciddi bir yaratıcılık gerekiyor.

    en çok satan türler insan ilişkilerine dair doğal fotoğraflardır. aldatılmak temalı, depresyon, hırs vs gibi duyguları doğal şekilde fotoğraflamaktır.

    havalı sözleri satabilirsiniz(ingilizce olmalı)

    çok az çekilmiş ve basit şeyleri çekip satabilirsiniz o yüzden fotoğrafçı mantığından çok ne satılırı düşünmelisiniz. bir çok fotoğrafçı mükemmel kedi fotoğrafları veya doğa fotoğraflarının satılacağına inanıyor ama bu yanlış. saçma görünen şeyler çok fazla satabilir çünkü bunu kullanmak isteyenler oluyor.
  • yaklaşık altı yıldır faaliyet gösteren birisi olarak belirli periyotlarla durum değerlendirmeleri kaleme alıyordum, skrill'in de ülkemizden çekilmesiyle bir şeyler daha yazmak istedim.

    klasik bilgilendirmemi yapayım, bu yazının sonunda ya da herhangi bir yerinde komisyon almak için herhangi bir referanslı link ya da hit almak için web siteme link vermeyeceğim, sadece kendi düşüncelerimi paylaşma ve meraklı dimağları yönlendirme amacıyla yazılmış bu satırları sizinle paylaşıyorum.

    shutterstock'un kazanç oranlarını düşürmesini şurada işlemiştim, bu yazıya da gönderme yaparak daha genel bir çerçeve çizeceğim isteyen o yazıyı da okuyabilir.

    her ne kadar altı yıldır bu sektörün içindeysem gerek sektöre girmeden gerekse de girdikten sonra geriye dönük olarak kapsamlı bir araştırma yapmıştım. stok sektörü 2000'li yıllarda nasıldı şimdi nasıl ve nihayet nasıl olacak diye. başlangıçta makro fotoğrafçılık olarak başlayan süreç yani üyeliksiz, kredi paketsiz sadece tek bir fotoğraf satıp bu paranın da en az yarısını artist ile paylaşan bir sektörken; iki ana nedenden ötürü mikro fotoğrafçılığa (düşük komisyon ama çok satış) dönüştü: ilki talebin artması idi. basılı yayın dijitale evrildikçe, geleneksel medyanın da yerini yeni medya aldı. yeni medyayı, sosyal medyadan topladığı içeriklerle yayın yapan haber aktüalite siteleri gibi tanımlayabiliriz. mesela ekşi şeyler. ekşi şeyler de içeriklerini oluşturan yazıları buradan alırken, görselleri stok sitelerinden satın almakta. bunun gibi sayısız örnek ortaya çıktığı için stok fotoğrafçılığa çok ciddi bir talep oldu. stok sektörünün büyümesindeki ikinci ana neden ise, bu talep artışına agresif bir arz artışı ile cevap verilmesi oldu. bunun da üç nedeni vardı. ilki internet kullanımının 2000'li yıllar boyunca artarak artması. ikincisi cep telefonlarının yani fotoğrafçılığının kolaylaşması, üçüncüsü de dil engelinin kalkması. bu da google translate ve stok sitelerinin üçüncü dünya ülkelerinin ana dilinde yayın yapması ile gerçekleşti.

    bu patlamalar ile, stok fotoğrafçılık arzı talepten daha fazla arttı ve patronlar bu fırsatı kaçırmayarak acımasız yüzünü gösterdi ve hiç bir ar ge faaliyeti yapmadan, sadece komisyon keserek maliyetleri düşürdüler. artık devir makro yerine mikro stok devriydi, şirketler bir yıllık üyelik satıyorlar, parayı peşin alıyorlar, müşteri ocak ayında ödeme yaparken, aralık ayında satın aldığı fotoğrafın komisyonu ise bir sonraki ay artistinin hesabına geçiyordu. böylece bir de finans kazancı oluşturmaya başladılar.

    nihayet 2010 yılların ortalarında, özel yani kişisel, evden yayıncılığın gelişmesi ile birlikte youtube ve blog yazarları da bu alana el attı. ama fotoğraf çekmekten ziyade içerik yaratmada tıkandıkları anda "internetten para kazanmak çok basit" salvoları ile. bu salvolar ise kendi ulusal parasının, amerikan doları karşısında çok değersiz olan ülkelerde büyük karşılık buldu. nerelerdi buralar? brezilya, endonezya, bangladeş, kamboçya, pakistan, türkiye ve rusya.

    bu işe yukarıdaki gibi "internetten para kazanma yolları" gayesi ile heveslenip de başlayanlardan ne kadarı devam ediyor ya da ilk ayda bırakıyor bilmiyorum, yazının tutarlılığına halel getirmemek için bir oran vermeyeceğim zira bunun için elimde bir veri yok. ama kendi kişisel tecrübelerimi aktarmak gerekirse, geçen 6 yıl boyunca 20 den fazla kişi ile yüz yüze görüşerek ve en az birkaç kez brifing vererek bu işe başlamasını sağladım ama hiçbirisi aylık 3 doların üstüne çıkamadı.

    yukarıda saydığım ülkelerdeki nüfus toplamı bir milyarın üzerinde. ancak yükledikleri içerik çok kalitesiz. bu kişiler için aylık 30 dolar kazanç reddedilemeyecek bir para demek. bu ülke vatandaşları da "bu parayı kazanmak bu kadar basitse", hele bir de "çok yükleyenin çok kazanma ihtimali varsa" diyerekten stok sitelerini tabiri caizse çöp içerikle doldurdu. bunun sonucunda ne oldu? fotoğraf saklama maliyetleri arttı. yani stok sitelerinin fotoğrafı saklaması için gerekli olan disk alanı. sadece shutterstock'a haftada bir milyondan fazla içerik yükleniyordu. (yukarıdaki shutterstock başlığındaki yazdığım yazıya verdiğim linkte, bir milyon içeriğin nasıl görsellerden oluştuğunu paylaştım) shutterstock ve diğer büyük siteler ise bu durumu gerek pazarlamada gerekse borsada lehlerinde tutmak için küratörlük konusunu ikinci plana attılar. müşterilerine ve borsadaki yatırımcılara "en fazla görsel bizde" dediler.

    bu kadar çok görsel yüklenince yani arz patlaması olunca patronların iştahı bir kez daha kabardı ve dediler ki biz bu komisyonları biraz daha indirelim. bunu önce getty images gerçekleştirdi sonra da shutterstock. her iki sitede de fotoğraf başına kazanç oranı yüzde 60 civarında azaldı. kısacası makro ve mikrodan sonra nano stok devri başladı. ancak makrodan mikroya geçişte fotoğraf başına kazanç düşerken indirme sayısı artıyordu zira kredili paketler satılıyordu ancak mikrodan nanoya geçişte, parayı ödeyen müşteriler açısından bir değişiklik olmadı. müşteriler yine aynı para ile aynı sayıda fotoğraf satın alıyorlar. kısacası bu sistem içerik üreticilerinin canını okudu.

    durumu somutlaştırmak için, kendimden örnek vereyim: her iki sitede de 5000 tane görselim satışta ve getty 'den fotoğraf başına aldığım komisyon genelde 0,05 dolar yani 5 sent civarlarında. shutterstock'ta ise, level 4 olmama rağmen satışlarımın büyük kısmını 0,1 dolarlık komisyonlar oluşturuyor. kazandığım meblağlar ile ne geçinmek ne de fotoğraf makinasının parasını karşılamak mümkün. evden çekime çıktığımda yol paranı bile karşılamıyor. hayatımı idame ettirecek başka bir işim olmasa bu iş ile zaman kaybetmem çünkü harcanan zamanın ve emeğin bile karşılığı alınmıyor ki ekipmanların amortismanı sağlansın. ancak bu paralar yukarıda adını saydığım ülkeler için çok iyi meblağlar. muhtemelen stok ajansları da bu gerçeğe göre hareket etti.

    peki bundan sonra ne olacak: bence müşteri konumundaki reklam ajansları önümüzdeki beş yıl içerisinde shutterstock ve getty'den uzaklaşıp başka alternatiflere yönelecekler. zira bu iki siteye içerik yükleyen ve çok niş işler çıkaran kişiler artık bu sitelere fotoğraf yüklemiyorlar dahası yüklediklerini de sildiler. bizim gibi ülkelerden yüklenen içeriğin kalitesi de ortada. kısacası bu iki site bugün daha fazla kar etmek için yarınlarını riske attı. muhtemelen bir b planları vardır. ve dilerim ki o b planları kartel kurarak artistleri daha fazla mağdur etmek üzerine olmaz.

    not: ülkemizden önce paypal çekilmişti ve birkaç ayda anca biriken 100 doları ülkeye getirmek için 20 dolara yakın komisyon veriyorduk skrill'e. şimdi skrill de çekildi.
  • o kadar uğraşım sonucunda hiç gelir elde edemediğim olay
  • stock fotoğrafçılık, bir makaleyi desteklemek veya bir reklam için kullanılması üzere görsele ihtiyaç duyulduğunda, özel çekim yaptırmak ya da bir fotoğrafçının kataloğundan satın almak yerine daha ekonomik olarak tercih edilen fotoğrafçılık modelidir. ancak bu görseller genellikle belli kalıplar ve yanlış yargılar barındırabiliyor. örneğin şiddet hakkında yazılan haberler, hazırlanan afişler ve slaytlardaki fotoğraflar incelendiğimizde genellikle şiddete karşı hak temelli bir yaklaşım sergilenmediği ve gerekli kurumlardan herhangi bir fikir alma ihtiyacı hissedilmediği aşikardır. sonucunda ortaya çıkan ürün, görselinde olumsuz katkısıyla, şiddete olan bakış açısını görmemize engel oluyor. üstelik bu söylemleri ve görselleri hak temelli faaliyet gösteren örgütlerinde kullanması ile toplumda yaygın olarak görülen yanlış söylemlerin artmasına neden olacağı söylenebilir.

    peki, fotoğraftaki kişinin şiddete uğrayan birey olduğunuz nasıl fark edilir ki? insanların fotoğraftaki bireyin şiddete uğradığına inanması için, gerçek anlamda şiddete maruz kalmış bireyi mi kullanmamız gerekiyor ya da fotoğraf modelinin yüzüne şiddet gören kadını tasvir eden makyaj mı yapılması gerekir?

    bunun için kalıplaşmış ifadelerin dışına çıkıp hak temelli yaklaşım gösterilmedir. fotoğrafçıdan şiddete uğrayan bireyin yüzünü kadraja almaması istenebilir ya da siluet tarzı çekimler gerçekleştirilebilir. karşınızdakinin kelimenin tam anlamıyla, bir insan olduğunu unutmayınız.
    edit: imla hatası düzeltildi.
  • bu günlerde kirli propagandalara alet edilen iş kolu.

    https://twitter.com/…tatus/1127528890845495297?s=19

    neymiş? afişte kullanılan takkeli dede, aslında bira içilen fotoğraftan kesilip kullanılmış. eee, derler adama, eee ne olmuş yani, stok fotoğraf olm bu. amacı zaten bu; parasını ödeyerek al, kes, kopyala, bir yerlerde kullan.

    ama asıl mesele stok fotoğraf filan değil. özellikle twitter'da ahlaksız propaganda yapmak son derece kolay. birkaç retweet ile istediğiniz iftirayı yayabiliyorsunuz. doğru ayağa kalkana kadar yalan dünyayı dolaşıyor gerçekten. bu iftira değirmenini döndürenlerin çoğu ise, yalanları ortaya çıktığında özür dahi dilemiyorlar.

    hasan kaçan da bir siyasi görüşün sözü geçen adamı oluyor ya bu arada. neyse...
  • görsel ile uğraşan iş kollarının çeşitli noktalarda kullanmak için talep ettikleri, fotoğrafçılarında bu talepleri karşılamak amacı ile daha önceden çekmiş oldukları fotoğrafların tamamına stok fotograf deniyor.
    türkiye'de henüz usa muadili bir banka oluşturulmuş değildir.
    fakat havadan stok fotoğraf hizmeti vermeye başlayan bir firma var. * (bkz: http://www.flycam.com.tr/)
    kontak kurup talepte bulunduğunuz zaman şehir, semt, konu, yapı, vs. bir çok keyword bildirmenizi istiyorlar.
  • (bkz: stoktur.com)
hesabın var mı? giriş yap